1996 yılında Ayamama Deresi gene taştı. O yıllar derenin baş tarafında az sayıda gecekondu, çok sayıda kimya fabrikası zarar gördü. Havaalanı tarafında (Bugünkü yolun çevresinde çok bina olmadığı için) en çok zarar gören yapı modern Sabah Gazetesi binası idi.
Dikkat buyurunuz, bu son sel baskınında o günleri hatırlayan pek az kişi oldu. O günlerin fotoğrafları ve görüntüleri yayınlanmadı.
Biz 13 yılda çok şeyi unutuyoruz.
Birçok konuda da kendimiz ediyoruz, kendimiz buluyoruz.
-Ayamama Deresi'nin geçtiği tüm alanlar 1982 yılında hazırlanan imar planlarında "ağaçlandırılacak alan" ilan edilmişti.
-1997 yılında büyükşehir belediyesi yeni bir plan yaptı. (1996 yılındaki sel ders olmadı). Bölge yapılaşmaya açıldı. Bölge parsellenerek her parsele "ayrı avan projelere göre" yapılaşma imkanı tanındı.
-Mimarlar odası 1998 yılında yürütmeyi durdurma davası açtı.
-Mahkeme 2000 yılında yürütmeyi durdurdu. 2001 yılında kararı iptal etti.
-İstanbul Büyükşehir Belediyesi kararın iptali, yapılaşmanın devamı için Danıştay'a gitti. Danıştay 2007 yılında talebi reddetti.
-Fakat bütün bu arada Danıştay'dan ret kararı çıkıncaya kadar Ayamama Deresi çevresinde yapılaşma tamamlandı. Çevre yapı ile doldu. (Kaynak: Ercan Sarıkaya-AHT/HT 12 Eylül 2009)
Şimdi de selden zarar gören bir büyük otelin yapımı ile ilgili gelişmelerin özeti.
-Bakanlar Kurulu 2005 yılında Bağcılar, Küçükçekmece ve Bahçelievler'de yol ve kavşaklarda kaldığı gerekçesiyle bazı arazilerin kamulaştırılmasına karar verdi.
-Kamulaştırılacak yerler arasında Ayamama Deresi havzasında bulunan bu arazi de vardı.
- Bakanlar Kurulu kararı uygulanmadı. 2 yıl sonra bu arazinin inşaat alanı, aynı kalması şartı ile turizm ticaret alanı olarak imara açılması kararlaştırıldı.
-Arsa sahibinin başvurusu ile 1.750 metrekarelik inşaat ruhsatı 2.500 metrekareye yükseltildi.
- Belediye tarafından hazırlanan jeolojik etüt projesinde bu araziye 5-6 kat bina yapılabileceği belirtilirken, plan tadilatı ile arsaya 15 katlı bir otel yapıldı.
İşte, Ayamama Deresi çevresi burada anlatılanlara benzer yollardan yapılaştı.
Kimse gözden ırak-gönülden ırak diyemez ki… Yoldan geçenler binaları görüyor. Uçaklar iner kalkarken binalar görülüyor.
Sokak arasında iki katlı evinin yüzünü boyatanlara gösterilmeyen anlayış, bu binalar yapılırken teşvike dönüşüyor.
Olan oldu. Bundan sonra olmaz denilemez. Bundan sonra da "böyle geldi, böyle gidecek"… Taaa ki bir yeni sel felaketine kadar.
Sonra da suçu doğada arayacağız. Doğa intikam alıyor diyeceğiz.
Ve de faturayı saf ve bakir vergi mükellefleri ödeyecek.
Bu sel nedeniyle devletin yapacağı hasar yardımlarını halk KDV olarak karşılayacak. Sigortaların yapacakları ödemeler, yangın, kasko, nakliyat sigortaları fiyatlarına eklenecek.