Avrupa'da siyasi çekişme sürüyor

Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Bitmiş gibi görünüyor ama Avrupa Birliğinde sorunlar tam anlamıyla bitmedi. Tamam, geçen yıl tanık olduğumuz uğultu büyük ölçüde azaldı. Artık her gün haberlerde Yunanistan öyküsü dinlemekten, Avrupa Birliğinin dağılma senaryolarını izlemekten kurtulduk. Dikkat ederseniz geçen sene Avrupa'nın sorunlu ekonomileri olarak manşetlerden inmeyen ülkelerden bu sene tık yok. Avrupa bu sene daha düzgün bir zeminde hareket edecek gibi görünüyor. Genel bir iyimserlik yaratıyor bu. 

Avrupa coğrafyasının iyimserlik rüzgarlarına kapılmış olmasının Avrupa'nın sorunlarını aştığı anlamına gelmediğini düşünüyorum. Avrupa krizinin perde önündeki gelişmelerine bakmakla yetinilirse, evet, sorunlar büyük ölçüde aşıldı demek mümkün.
Ama işin bir de perdenin arkasında kalan, ekonomi politiğini ilgilendiren parçası var.

Soruna bu optikten bakılınca Avrupa sorunları aşıldı demek mümkün değil. Avrupa Birliği üyeleri arasında sürüp giden üstü örtülü bir çekişmenin hala devam ettiğini düşünüyorum.
                                               *                       *                      *
Şimdi biraz meramımı anlatayım. Kriz sürecinde Avrupa Birliğindeki kamu dengesizlikleri ve borç sorunu ön plana çıktı. Sorunlu diye tanımlanan ülkeler kamu açıkları ve çevirmekte zorlandıkları kamu borçları ile tanımlandı. Bu ülkeler içinde kamu borçlarını vadesinde ödemekte en çok zorlanan ülkesi olan Yunanistan da bu hikayenin rol modeli olarak öne çıkartıldı.

Bazı üyelerin borçlarını ödemekte zorlanması vadesi gelen ödemenin yapılıp yapılmayacağı, ödenecekse bu ödemenin kimin tarafından ve nasıl yapılması gerektiği gibi konuları gündeme getirdi. Vadesi gelen borcun ödenmemesi (default)  borçlu ülkeyi çökme noktasına getireceği gibi Birliğe de büyük darbe vuracaktı. Bu seçenek sadece müzakere pozisyonu olarak kullanılır oldu.

Borçlu ülke, kapalı kapılar arakasında,  vadesi gelen borçlarını ödememek ve ortaklıkta bir çöküntü yaratmak gibi bir müzakere pozisyonu alarak Birliği tehdit etmeye başladı. Bu durumda borçlu ülkenin ödemeleri her seferinde Birlik (Almanya ) kaynaklarından yapıldı.
                                                    *                 *                 *
Görüldüğü gibi borç çevrilmesi için gerekli ödemenin kimin tarafından yapılacağı meselesi bir tür bilek güreşi içinde yürütülüyordu.  İşin örtük kısmı buydu. Borcun ödenmesini sürekli olarak üstlenmek durumunda kalan zengin üyeler  (özellikle Almanya)  bundan şikayetçiydi.  Borçların ödenmesinde piyasa mekanizmasının işlemesine imkan verilmesini istiyordu.  Bunun için de borçlu ülkenin sert bir  "istikrar programı" uygulamasını,  temel dengelerini daha düşük gelir düzeyinde yeniden kurmasını, böylece riskli ülke algısını kırarak tekrar borçlanma piyasasına girip gerekli borçlanmayı kendisinin yapmasını istiyordu. 

Uzun lafın kısası Avrupa'da, tüm kriz süresince,  üstü örtük bir siyasi çekişme sürüp gidiyordu. Borçlu olan ülkeler, kendi halklarını sıkı bir istikrar politikasının cenderesine sokmaktansa  "vadesi gelen borçları Birlik ödesin"  diyerek kemer sıkmaya yanaşmıyor, aksi durumda pimi çekip Birliği berhava etmekle tehdit ediyordu. Avrupa Birliği'nin zengin (fazla veren) ülkeleri ise borçlu üyelerin borçlarının "kendileri tarafından ve uluslar arası piyasalardan yeniden borçlanarak" finanse edilmesi gereğini bastırıyor,  bunun için kemer sıkmayı ön koşul olarak tanımlıyordu. Bunların tehdidi de borçlu ülkelerin arkasından çekilip, borcunu kendisi ödemeyeni bir iktisadi krizin acımasızlığına terk etmekti.

Biz Avrupa meselesini bu örtük çekişmenin pek de farkında olmadan, sadece günlük oynaşmalara bakarak izledik. Bugün de aynı şeyi yapıyoruz. Perdenin arkasına hala bakmıyoruz. Günlük gelişmelerden iyimserlik kapıp, Avrupa sorunu çözüldü diye avunuyoruz. Oysa üstü örtük siyasi çekişme hala devam ediyor. Bunun Avrupa Birliği bir ortak maliye alanı oluşturana kadar da sürüp gideceğini düşünüyorum. Avrupa'nın daha uzun süre yaşamını sorunlu biçimde sürdüreceği anlamına geliyor bu. 

Tüm yazılarını göster