Avrupa Parlamentosu Türkiye raporunda ekonomi

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Avrupa Parlamentosu (AP), Türkiye Raportörü Hollandalı Kati Piri tarafından hazırlanan Türkiye Raporu’nu geçen hafta 87 çekimser ve 133 red oyuna karşı 375 oyla kabul etti. AP Türkiye Raporu’na iktidarın uygulamalarına yönelik sert eleştiriler damga vuruyor. Öyle ki bu rapor, AP tarafından bugüne kadar onaylanan “en sert” Türkiye raporu olarak tanımlandı.

Politik yönüyle öne çıkan AP raporunda ekonomiyi ilgilendiren noktalar da yer alıyor. Ancak raporun politik ağırlığı, ekonomi alanında da kendini gösteriyor. Çünkü raporda yer alan ekonomik konular bile çoğu kez politik bir eleştirinin uzantısı olarak raporda yer buluyor.

AP Türkiye Raporu’ndaki ekonomiye ilişkin notlar şöyle:

Yolsuzluklar: Rapor, Uluslararası Şeffaflık Kuruluşu tarafından hazırlanan Yolsuzluk Algı Endeksi’nin Türkiye’de yolsuzlukların arttığını gösterdiğine dikkat çekiyor. Türk hükümetinin, iktidarın her seviyesindeki yolsuzlukla savaşmaya gerçekten niyetli olduğuna dair açık, tutarlı ve istikrarlı işaretler vermesine ihtiyaç olduğunu belirtiyor. “Yolsuzlukla mücadele Türkiye’nin önceliklerinden biri olmalıdır” tesbitini yapan rapor, bunun için yolsuzlukla mücadele eylem planının güncellenmesi, yüksek düzeydeki yolsuzluklar da dahil olmak üzere yolsuzluk araştırma ve soruşturmalarının güvenirliğini sağlamak için bağımsız bir yolsuzlukla mücadele organı kurulması çağrısı yapıyor.

► Kayyum uygulaması: Rapor, Koza İpek ve Feza medya gruplarına kayyum atanmasını kınarken, bu uygulamayı “yasadışı el koyma” olarak nitelendiriyor. Rapor, söz konusu medya şirketlerinde atanan hükümet temsilcilerinin yönetimden alınması, çıkartılan gazetecilerin işlerine geri dönmesi, terör suçlamasının geri çekilmesi çağrısı yapıyor. Rapor ayrıcı medya kuruluşlarını uygulanan istisnai ölçüde yüksek vergi cezaları konusunda da kaygılarını belirtiyor.

Altyapı yatırımları: Son dönemdeki konut ve altyapı yatırımlarının sıklıkla doğal ve tarihi çevrenin korunmasına karşı kaygı yaratacak şekilde yürüdüğünü hatırlatan rapor, bazı mega projeler konusunda kaygılarını özellikle vurguluyor.  Rapor hükümete de bu tür yatırım kararlarında çevre ve sosyal etki değerlendirmelerine göre hareket etme,  yerel halkın yatırım projesinin tasarım sürecine katılmasını sağlama, böylece kentleşme ve çevre bozulmasının uzun vadeli olumsuz etkilerinin mümkün olduğunca önlenme çağrısı yapıyor.

Nükleer enerji: AP raporu, Akkuyu Nükleer Santrali'nin kurulacağı yerin şiddetli deprem riski olan bir bölgede bulunduğuna ve bu nedenle sadece Türkiye için değil Akdeniz Bölgesi'ndeki komşu ülkeler için de bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor. Rapor, Türk Hükümetine Akkuyu Nükleer Santral inşa planını durdurma çağrısı yapıyor. AP aynı zamanda Türkiye’den Akkuyu konusunda ileride atılacak adımlar konusunda Yunanistan ve Kıbrıs gibi komşu ülkelerin hükümetlerini sürece katma veya en azından görüş alışverişinde bulunmasını talep ediyor.

Güneydoğu'da zarar telafisi: AP, Güneydoğu’daki son çatışmalı süreç yüzünden evlerini terk etmek zorunda kalan, işini veya geçin kaynağını kaybedenlere acil yardım ve zararlarının telafisi için hükümetin resmi ve düzenli bir sistem kurmasını istiyor.

Acele kamulaştırma: Güneydoğu’da çatışmalardan etkilenen yerlere ilişkin olarak hükümetin kentsel dönüşüm ve başka yerde iskan projesi konusunda kaygılarını belirten rapor, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki yaygın istimlak kararını esefle karşıladığını belirtiyor. Rapor kilise mülklerinin de kamulaştırmaya dahil olmasının, dini azınlık haklarının ihlali olacağını vurguluyor. AP, hükümete kamulaştırma ve yeniden inşa kararını, ilçe ve büyükşehir belediyeleri ile diyalog ve işbirliğine girerek değiştirme, orada yaşayan halkın ve mülk sahiplerinin haklarına saygılı olma çağrısı yapıyor.

IŞİD petrolü: AP, Türkiye’ye sınırlarından IŞİD ve diğer aşırı gruplara savaşçı, para ve donanım ulaştırılmasını engelleme çabalarını artırması uyarısı yapıyor. AP bu uyarıyı yaparken özellikle yasadışı petrol ticareti trafiği dahil olmak üzere sınırdaki IŞİD faaliyetlerini önleme ve durdurma konusunda Türk yetkililerin, mümkün olan tüm önlemleri almadıklarından kaygı duyduğunu da ilan ediyor.

Suriyeli istihdamı: AP, Türkiye’nin işgücü piyasasını Suriyeli mültecilere açma kararını saygıyla karşıladığını belirtiyor. 

Tüm yazılarını göster