UEFA Avrupa Ligi'ndeki temsilcilerimiz Fenerbahçe ve Galatasaray'ın da Avrupa'ya veda etmesiyle, bu sezon Türk takımlarının tümü Avrupa Kupaları'na veda etmiş oldu. Perşembe gecesi oynanan maçlarla UEFA Avrupa Ligi'nde son 16'ya kalan takımlar belli olurken, eşleşmeler de şöyle oluştu;
Hamburg (Almanya) - Anderlecht (Belçika)
Rubin Kazan (Rusya) - Wolfsburg (Almanya)
Atletico Madrid (İspanya) - Sporting Lizbon (Portekiz)
Benfica (Portekiz) - Marsilya (Fransa)
Liverpool (İngiltere) - Lille (Fransa)
Panathinaikos (Yunanistan) - Standard Liege (Belçika)
Juventus (İtalya) - Fulham (İngiltere)
Valencia (İspanya) - Werder Bremen (Almanya)
Görüldüğü gibi Avrupa Liginde son 16'ya kalan takımlar içinde; Alman Bundesliga'dan 3 (Hamburg, Wolfsburg, W.Bremen), İngiltere Premier Liginden 2 (Liverpool, Fulham), Fransa Lig 1'den 2 (Marsilya, Lille), İspanya ligi La Liga'dan 2 (Atletico Madrid, Valencia), Liga Sagres'ten 2 (Sporting Lizbon, Benfica), Belçika Jupiler League'den 2 (Anderlecht, Standard Liege), Rus ligi Premier Liga, İtalyan Serie A ve Yunanistan Ligi Super Liga'dan birer (Rubin Kazan, Juventus, Panathinaikos) ekip bulunuyor. Benzer bir sıralamayı Şampiyonlar Ligindeki son 16 takım için yaptığımızda; 3 İtalyan (Milan, Inter, Fiorentina), 3 İngiliz (Manchester United, Arsenal, Chelsea), 3 İspanyol (Real Madrid, Barcelona, Sevilla), 2 Alman (Bayern München, Stuttgart), 2 Fransız (Lyon, Bordeaux), 1 Portekiz (Porto), 1 Yunan (Olympiakos) ve 1 Rus (CSKA) takımı görüyoruz. Anlaşılan "Bir İngiliz, bir Alman ve bir Türk" girizgahı yalnız bizim fıkralara mahsus. Daha düne kadar dilimizden düşürmediğimiz "321 milyon dolar" konulu saptamaların söylediği; Avrupa'nın en değerli 5. ligi olduğumuz. IFFHS (Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu) tarafından yapılan güncel sıralamaya göre Galatasaray tüm kulüpler içinde onbirinci. Fenerbahçe yirmi dördüncü, Beşiktaş ise doksan dördüncü. Aynı tabloda örneğin CSKA Moskova 53. sırada. Stuttgart 44. olarak yer alırken, Rubin Kazan'ın 105. Standard Liege'in ise 134. olduğu hemen dikkat çekiyor. Değerleri 100 milyon Euro'nun üzerindeki iki takımımız Galatasaray (129.550.000 €) ve Fenerbahçe'nin (112.900.000 €) bütçeleri kendilerinin dörtte biri olan takımların oynamayı alışkanlık haline getirdikleri çeyrek ve yarı finallere dahi ulaşamıyor oluşları sizce de sorunun finansal değil yönetimsel olduğunu anlatmıyor mu? Galatasaray'ın UEFA Kupası ve Süper Kupa başarılarında sahip olduğu maddi imkanlar bugünkünden daha mı fazlaydı? Ya Fenerbahçe? Chelsea ile başabaş oynadığı ve göğsümüzü kabartarak elendiği iki maç Şampiyonlar Ligi Çeyrek Finali değil miydi yoksa? Peki ne oldu da Galatasaray o tarihi başarıdan sonra aynı hedefleri hiçbir zaman kovalayamadı? "Tekrarlanmayan başarılar tesadüftür." fikrini savunan Aziz Yıldırım, nasıl oldu da Fenebahçe'nin benzer başarıları tekrarlayamamasında baş aktör oldu? Lafı uzatmaya hiç gerek yok, kulüplerimiz "Ben futboldan da anlarım." diyen zihniyeti profesyonel kadrolara tercih ettikçe bu tür kara geceleri sıkça yaşayacağız.
İspanyol basınının ortak görüşü Atletico Madrid cehennemden çıktı
İspanyol basını, UEFA Avrupa Ligi'nde Galatasaray'ı 2-1 yenerek tur atlayan Atletico Madrid'in ''cehennemden sağ çıkmayı başardığını'' yazdı.
Galatasaraylı taraftarlara yaptıkları şovdan ötürü övgüler yağdıran İspanyol gazeteleri, sarı-kırmızılı taraftarların Atletico için stadı cehenneme dönüştürdüğünü belirtti. Başlıklarda, ''Cehennem susturuldu'', ''Atletico, değeri düşürülen bir cehennemden atladı'', ''Forlan, Atletico'yu cehennemden çıkardı'', ''Çok prestijli bir gece'' ifadeleri yer aldı.
Maçın en iyisi olarak Jose Antonio Reyes'i seçen ve ''İmparator Reyes'' yakıştırması yapan İspanyol basını, ''İkinci yarı takımını sırtladı. Çok iyi bi durumda'' derken, Galatasaray'da Arda ve Keita'nın iyi futbol oynadıklarını kaydetti.
Yapılan değerlendirmelerde, geçen sezon La Liga'nın gol kralı olan Diego Forlan'ın, sakatlanan Agüero'nun yerine 41. dakikada oyuna girmesine ve genelde çok etkili olmamasına rağmen, sonucu belirleyen isim olduğu da yazıldı.
İspanyol gazeteleri ayrıca, Galatasaray'ı çok sert oynamakla eleştirdi. Maçı canlı yayınlayan Canal Televizyonunda yapılan yorumda ise, ikinci sarı kartla kırmızı kart gören Caner için, ''Hayatımda gördüğüm en aptalca faulu yaptı ama gençliğinden, tecrübesizliğinden olsa gerek'' denildi. Öte yandan Katalan gazeteleri de, Atletico Madrid'in Galatasaray karşısında hakemin yardımını da alarak, yoluna devam ettiğini yazdı.
Fener'de son dakika sendromu
UEFA Avrupa Ligi 2. tur rövanşında Fransa'nın Lille takımı ile Kadıköy'de 1-1 berabere kalan Fenerbahçe, çok yaklaştığı 3. tura, son dakikalarda kalesinde gördüğü golle, ulaşamadı. 2009-2010 futbol sezonuna 3 kulvarda mücadeleyle başlayan sarı-lacivertli ekip, UEFA Avrupa Ligi'nde 2. turda Lille'e elenerek, Turkcell Süper Lig ve Ziraat Türkiye Kupası mücadelesine döndü. Elemeli turlarda Fransız rakiplerine karşı bundan önce 1985 yılında Bordeaux'ya karşı tur geçen Fenerbahçe, yıllar sonra yeniden bir Fransız ekibini eleme sevincini yaşayamadı. 25 yıl önce Şampiyon Kulüpler Kupası mücadelesinde Bordeaux'ya karşı deplasmanda 3-2 kazanıp, İstanbul'da 0-0'lık eşitlikle tur geçen sarı-lacivertliler, bu maçtan sonra 1994'de UEFA Kupası mücadelesinde Cannes'a karşı farklı yenilgilerle elenip, 2001 ve 2004 yıllarında Olympique Lyon'a karşı Şampiyonlar Ligi grup mücadelelerinde yenilgiler almıştı. Sarı-lacivertli ekip, bu tip maçlarda, ilk maçta deplasmanda aldığı avantajları genelde iyi kullanma geleneğini Lille karşısında sürdüremedi.Turkcell Süper Lig'de, Kadıköy'de Bursaspor'a karşı 2-0 üstünken, son dakikalarda yediği gollerle 3-2 mağlup olan Fenerbahçe, Lille karşısında da aynı sendromu yaşadı.
İlki Başaramadı
Sarı-lacivertliler, Lille karşısında turu geçemeyerek, daha önce UEFA Kupası adıyla oynanan bu organizasyonda bir ilke imza atma şansını değerlendiremedi.
2004-2005 ve 2006-2007 sezonlarında Real Zaragoza ve AZ Alkmaar'a karşı aynı tur mücadelelerinde elenen sarı-lacivertliler, turu geçseydi bu kupada ilk kez, 16 takımın yer aldığı 3. tur mücadelesinde yer alacaktı.
TRİBÜNLERDE BÜYÜK ÜZÜNTÜ-
Maçta sarı-lacivertli ekibe büyük destek veren taraftarlar, 85. dakikada yenilen golün ardından adeta yıkıldı.Golün ardından, uzatmalarla birlikte kalan 8 dakikada takımlarından gol göremeyen taraftarlar, neşeyle başladıkları geceyi düş kırıklığıyla noktaladı.
LİLLE CEHPESİNDE SEVİNÇ-
Lille takımı oyuncuları, maçın bitimiyle birlikte saha içinde büyük sevinç yaşadı.
Fransız ekibinin futbolcuları, maçın bitmesinin ardından, sahada kaldıkları sürede sık sık dans ederek turu kutladı. Çok az sayıdaki taraftarının bulunduğu tribüne doğru giden Lilleli futbolcular, galibiyet sevincini paylaşmak istedi. Fenerbahçeli taraftarların sahaya attığı yabancı maddeler nedeniyle futbolcuların o bölüme fazla yaklaşamadıkları görüldü.
GÜİZA ALKIŞLARLA ÇIKTI-
Ligdeki Bursaspor maçında oyundan alınırken yuhalanan ve tribünlerden büyük tepki gören Güiza, Lille maçında sahayı alkışlarla terk etti.
Performansı nedeniyle tribünlerin hedefi haline gelen İspanyol forvet, 4 gün içinde çok farklı duygular yaşadı. Bursaspor maçında tepkiler nedeniyle göz yaşlarını tutamayan Güiza, bu kez sevgi gösterileriyle karşılaştı.