Aşırı doz iletişim

Gültekin KARA OTOSTOP gultekin.kara@dunya.com

Bugünkü köşemi Alphan Manas’a ayırmak istedim. Türkiye’nin ilginç işadamlarından bir tanesi. Fütürist ve girişimci. Bugün birçoğumuzun kullandığı OGS, deniz taksi gibi projelerin belirli bir bölümünde imzası bulunuyor. Birçok dergide adına dosyalar yazıldı. Ben dahil birçok gazeteci kendisiyle görüştü, haberlerini yaptı. Son dönemdeki haberlerin hepsinin ortak noktası ise Manas ve dünyanın herhangi bir yerindeki, büyük fırsatlar sunan elektrikli otomobil projeleriydi.

Manas’ın otomotiv dünyasına ilk girişi otomotiv haberleriyle manşetlere taşınması, otomotiv dünyasının önemli tasarımcıları arasında gösterilen ve yoluna bağımsız devam eden Murat Günak ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a

test ettirdikleri Mindset projesi olmuştu.

Daha sonra ikilinin yolları kısa bir süre içinde ayrılmıştı. Manas, yoluna sırasıyla Heuliez, Tilter ve Think projeleriyle devam etti. Devam etti derken, Manas Avrupa’da kriz nedeniyle kim zorda kalmışsa onlarla buluşup o fabrikayı satın almayı hedefledi. Ya da en azından o tip demeçler verdi. Ancak gelinen noktada sadece Tilter’de bir anlamda ilerleme sağlandı. Ne Heuliez, ne de Think, Manas’a yar olmadı.

Geçtiğimiz günlerde Hürriyet Gazetesi’nde Emre Özpeynirci’nin haberinde Manas’ın Think’in peşinde olduğunu anlatan bir yazı okumuştum. Haberin detayında ise Manas’ın ağzından, “Bu ihalede biz değil Ener1 çok şanslı. O kazanacak” mealinde devam cümleleri vardı.

Yani bir anlamda Alphan Manas alamayacağını düşündüğü bir ihale hakkında demeç veriyordu ki haklı da çıktı. Kendisiyle konuşmadım ama bu demeçlerdeki amacının Türkiye’de iyi bir yatırımcının dikkatini çekerek bu firmayı almasını sağlamak olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncemi ise Alphan Manas’ın basına yansıyan diğer ihale süreçlerindeki açıklama ve tutumlarından edindiğim gözlemlerle destekliyorum.

Kendisiyle yaptığımız yüzyüze görüşmelerden de edindiğim izlenimler, elektrikli otomobilin geleceğine çok inandığı yönünde. Bu işin gelecekte çok büyük olacağını söylüyor ve buna yürekten inanıyor.

O yüzden büyükleri, bu alana çekmeye çalışıyor. Bir anlamda, hazine yolunda kral/kraliçe ya da aristokrat sınıftan

destek arayan eski denizciler gibi. Araştırıyor, kaynağı buluyor, o kaynağa yatırım yapılması için girişimlere başlıyor. Aynı, yeni dünyayı ele geçirebilmek için Kraliçe’den destek isteyen Kristof Kolomb gibi.

Peki neden Alphan Manas’ın dört elektrikli araç girişimi de bekleneni veremedi. Ben bunun nedeninin kendimce

aşırı doz iletişim olduğuna yönelik kendimci bir teşhis koydum. Manas’ın proje üzerine ilgiyi çekmek için kullandığı stratejilerin mevcut projenin üzerinde ekstra bir beklenti yarattığını, konu hesap kitap işlerine geldiğinde yatırımcıların bu işe girmekten imtina ettiklerini düşünüyorum.

Otomotiv ilginç bir iş. Bence buradan kazanılan paranın yine otomotiv yatırılması, bu sistemi bozmayan yatırımcıyı çok para kazandırabilir. Ancak, otomotivden kazanılan paranın başka işlere yatırılması, her iki işi de batırabilir ki bunun çok örneğini gördük. Farklı bir yönden bakıldığında, dışarıdan bu işe girecek kişilerin de ilk etapta maddi/manevi motive olabilmeleri çok zor görünüyor. İşte bu kısır döngü içinde Manas’ın elektrikli projeleri bence mevcut otomotiv yatırımcıları için bir cazibe merkezi değil. Otomotiv endüstrisi dışındaki isimler ise galiba maceraya atılmak istemiyor.

Tüm yazılarını göster