Arkadaşlar hazır mısınız?

Orhan Gencebay “Batsın Bu Dünya” şar­kısının remiksinde bu soruyu sorarak başlar. 2016 seçimlerinde dünya Trump’ın başkanlığına şans vermezken, seçim önce­sinde 6 Kasım 2016’da Trump’ın seçilece­ğini yazmış, Şalom Gazetesi’ndeki 11 Ocak 2017 yazımda yemin töreni öncesinde kul­lanmıştım bu başlığı.

Cüneyt DİRİCAN cuneyt.dirican@dunya.com

Orhan Gencebay “Batsın Bu Dünya” şar­kısının remiksinde bu soruyu sorarak başlar. 2016 seçimlerinde dünya Trump’ın başkanlığına şans vermezken, seçim önce­sinde 6 Kasım 2016’da Trump’ın seçilece­ğini yazmış, Şalom Gazetesi’ndeki 11 Ocak 2017 yazımda yemin töreni öncesinde kul­lanmıştım bu başlığı.

Geçen hafta TV tartışmasından sonra destekçisi CNN ve CNBC kaybettiğini, New York Times demokrat adayın çekilmesi ge­rektiğini yazıyor, Time dergisi “Panik” baş­lığı atıyor, The Economist benzer bir haber giriyor. Anketlerde zaten Trump öndeydi. Fed Powell’ın başkanlığının son dönemi ki Trump Yellen ve Powell ile çok hoşlaşmı­yordu. 2025 farklı bir ekonomi politikası de­mek! Kampanya sitesindeki bir başlık ipucu veriyor: “küreselleşmeyi reddet, vatanse­verliği öne koy”.

Son 5 başkanlık seçimini bilen IBD/TIPP Poll Kasım’dan bu yana inaktif. Ancak “eko­nomik iyimserlik endeksi” ve genel olarak başkanlık yönetimi ile ilgili endeksler Ka­sım’da %15 seviyesinde aşağıdaydı. Gelinen noktada Trump dönemindeki %9 gıda enf­lasyonuna karşı %20 seviyesindeki Biden dönemi anketlerde pek değişiklik olmama­sının nedeni.

ABD seçimlerinde başkanlar bireysel ve kurumsal bağış alabiliyorlar. Trump’a tep­ki şeklinde gelişen 2020 seçiminin diğerle­rinden farkı bağış tutarlarından net şekilde görülebiliyor. “Federal Election Commissi­on” sayfasından adayların bağış ve harcama verileri incelendiğinde, şu ana kadarki aday bazındaki en yüksek bağış tutarı 2020 seçi­minin beşte biri kadar.

Bu seçimler eskisi kadar heyecanlı mı de­ğil yoksa görünen köy kılavuz mu istemi­yor demek bu. 2008 seçiminden bu yana de­mokrat adayların topladığı bağışlar daha yüksek. Keza seçim harcamaları da. 2020 yı­lındaki aday Michael Bloomberg, Biden’dan 150 milyon dolar daha fazla bağışla 1.1 mil­yar dolar bağış toplamış, neredeyse hepsini harcamış. Bağışın neredeyse tamamı kendi kampanyasına yaptığı şahsi bağış.

Bu seçim döneminde şu ana kadar Bi­den’ın bireysel bağış tutarı Trump’a göre çok daha yüksek. Trump daha çok resmi ku­rum bağışlarında önde ama toplamda önce­ki seçimler gibi bağış tutarında yine geride. 2019’dan bu yana her iki adayın lehinde ve aleyhinde (bağışlar harici) kampanya yürü­ten grupların toplamına bakıldığında, Biden aleyhine kampanyalar lehine olanın 5 katı iken, Trump için bu 4 katı seviyesinde ama mutlak tutarda 14 milyon dolar daha fazla, toplamda 44.7 milyon dolar.

Trump seçim kampanya sitesinde eko­nomide dünyayı bekleyen ana kalemlerine baktığımızda öne çıkan başlık enerji. Ener­jide bağımsızlık için ilk gün kamikaze mev­zuat diye tanımladığı Biden’ın ESG yatı­rımlarına dair, Paris İklim Anlaşmasına da­ir attığı adımları geri çevireceğini, nükleer enerjiye odaklanacağını yazıyor.

Enflasyonla mücadelede stratejik pet­rol rezervlerini sonuna kadar kullanmasını eleştiriyor. Otomotiv endüstrisini baltala­yan gaz emisyonu gibi anlaşmaları iptal ede­ceğini yazıyor. Hane halkı için önemli olan elektrik ve gaz fiyatlarını enflasyonla müca­delede öne çıkarıyor.

ABD üniversitelerindeki protesto göste­rilerine atıfta bulunarak, özel üniversiteler­den çok ciddi vergi toplayarak yeni “Ame­rikan Akademisi” kuracağını söylüyor. İlaç sektöründeki dışa bağımlılığı azaltacağını ve ilaç ödemelerinde büyük ilaç firmaları­nın yurtdışına satış fiyatından daha fazla ödemeyeceğini belirtiyor. Amerikan işgü­cünü destekleyeceğini söylüyor.

Keza Çin başta olmak üzere Biden döne­mindeki rekor dış ticaret açığına atıf yapa­rak, önceki seçim dönemi kampanyasındaki gibi iç üretimi öne çıkaracağını, bağımlılı­ğı kesme yönünde adım atacağını söylüyor.

Merkezi bütçede savunma, sosyal güven­lik, sağlık oranlarını koruyarak israfı kese­ceğini ve bu şekilde vergileri azaltacağını; bütçe açıklarının ABD ekonomisini banka batışları ile enflasyona ve “Büyük Buhran’a” sürüklediğini söylüyor (ki haksız sayılmaz burada). Bu ABD hazinesinin rekor borçlan­ması, bütçe açığı, Fed’in bilançosunun yüz­de 95 pay ile fonladığı ABD tahvillerinin ge­leceği için de bir fikir veriyor.

İlk 5 ay dış borç faiz ödemelerimizin top­lamına bakıldığında 2024’deki tutar geçen senenin 2 katına çıkmış durumda. Gri lis­teden ve kredi notlarımız çıkarken, CDS primimiz düşerken yukarıdaki bu resimde portföy ve doğrudan yatırımların artmasını bekliyoruz.

Tüm yazılarını göster