Ankara kriz rüzgarından olumsuz etkilenmiyor. Kriz rüzgarından olumsuz etkilenenler
Ekonomideki daralma sonucu işleri daralanlar, işyerleri kapananlar ile işlerini kaybedenler. Ve bir de işyerlerini ve işlerini kaybetme korkusu yaşayanlar.
Ankara'nın bir özelliği var. Ankara politikacısı ile bürokratı ile kamu kaynaklarından sabit ve güvenli ücret alanların yaşadığı bir şehir.
Ekonomi kötüye gitse de işyerleri kapansa da, işçiler işten çıkarılsa da, devlet bordrosunda olanlar güvencede. İş güvenliği var. Her ay alacakları bir para var. Enflasyon oranında bu para miktarı da artıyor.
Ekonominin daralması ile hiçbiri işini kaybetmiyor. Hiçbirinin maaşı azalmıyor. Hiçbirinin maaşı gecikmiyor. Maaşlarını tıkır tıkır gününde alıyorlar.
Bu nedenle onları işyeri kapanmasında, işverenin para bulamaması nedeniyle ücret ödeyememesinden korkuları yok.
İşyerleri kapansa, ekonomi güç duruma düşse, vergi gelirleri azalsa bile maaş ödemeleri aksamayacak.
Halbuki, piyasanın daralması, firmaların güç duruma düşmesi özel sektörden ekmek yiyenler için bir kâbus.
İşte bunun içindir ki, başta bakanlar, milletvekilleri olmak üzere tüm bürokrasi ekonomideki olumsuz gelişmelerin boyutunu iyice izleyemiyor. Olumsuz gelişmeler yeterince değerlendirilemiyor.
Hele hele politikacı ve bürokrat halktan kopunca, bu sorun daha da ciddi hale geliyor.
Kısa dönemde bu soruna çözüm bulmak imkansız. Ama bir gerçek var. Kriz rüzgarının kimleri nasıl etkilediği Ankara tarafından anlaşılmadıkça ekonominin bu sorunu daha düşük bir fatura ile atlatabilme olasılığı da kayboluyor.