Referandum'da halkın oylayacağı Anayasa değişiklik paketinde Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın yetkilerinin kısılması hedef alınmış durumda.
Acaba bu iki yargı oranının yetkilerinin kısılması özel sektöre ne getirecek? Özel sektör için önemli mi? Özel sektör sadece, evet sadece bu değişiklik için referandumda olumlu rey mi kullanacak?
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, ekonomi gazetecileriyle bir araya geldiği sohbet toplantısında,
'Anayasa paketinin ekonomiyle alakası var mı?' Çok alakası var belki de en çok ekonomiyle alakası var. Eğer bu konular hala yola koyulamazsa Türkiye ekonomisinde daha çok patinaj yaparız" dedi.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre Bakan Ergün,
"Anayasa değişikliği paketinin ekonomiyle direkt etkili
olduğunu vurgulayarak, "Ben ekonomi çevrelerine diyorum ki; 'bu anayasa paketi değişikliğinde en çok sesi çıkması gereken sizlersiniz. Ama hiç sesleri çıkmıyor. En çok ekonomi çevrelerinin sesi çıkması gerekiyor" diye konuştu
Sanayi ve Ticaret Bakanı,"Anayasa Mahkemesi "Ben Anayasa'nın yorum tekeline sahibim, nasıl istersem öyle yorumlarım" diyor. Danıştay, "Ben de kardeşim yorum tekeline sahibim nasıl istersem öyle yorumlarım" diyor. İyi de bütün bunlar hayatla örtüşüyor mu?
Mesela Danıştay'a Anayasa diyor ki; 'İdarenin işlem karar ve eylemlerini hukukilik denetimi ile sınırlı bir şekilde denetleyebilirsin. Hangi kanuna aykırıysa o kanuna aykırı olduğunu söyle, yürütmesini durdur ve iptal et.Bir yerindelik denetimi yapma, idarenin yerine geçip de kural koyma'
Fakat biz bakıyoruz hukukilik denetimi yerine yerindelik denetimi almış başını gidiyor.'Bunda kamu yararı yoktur' deyip yürütmeyi durduruyor.
Bu anayasa paketinde idari yargının yerindelik denetimi yapmasını yasaklayan bir hüküm getiriyoruz.
Düşünün biz 1,3 milyar dolara İzmir Limanını özelleştirdik. 60 gün içinde görüş vermesi lazım. 2-2,5 yıl sonra görüş verdi.Ama olumlu görüş verdi. Ama senin bu görüşün benim işime yaramıyor ki. Aradan küresel kriz geçti, finansman daraldı. Adam İzmir Limanını almaktan vazgeçti. Bu kadar yatırım, bu kadar istihdam senin 2,5 yıl sonra görüş vermenden dolayı geçip gitti.
İdarenin eli bu kadar bağlanamaz. Yargının işi bu değil.
Bakan , anayasa değişikliği paketinin ekonomiyle direkt etkili olduğunu vurgulayarak,"Ben ekonomi çevrelerine diyorum ki; 'bu anayasa paketi değişikliğinde en çok sesi çıkması gereken sizlersiniz'. Ama hiç sesleri çıkmıyor. En çok ekonomi çevrelerinin sesi çıkması gerekiyor.
1) siyasi istikrar yönünden çıkması gerekiyor,
2) Yerindelik denetimlerinin idari yargı
tarafından yapılması konusunda çıkması gerekiyor" dedi.
Referandum sürecinde kamuoyu araştırmaları yaptıklarını,
araştırmaların referandumda yüzde 55-60 arasında "evet" sonucunu gösterdiğini, muhalefetin "hayır" kampanyalarının da gittikçe zayıfladığını söyledi.
Sanayi ve Ticaret Bakanı'nın değerlendirmeleri her halde kişisel değerlendirmeler değildir. Hükümetin bekleyişini sergilemektedir. Anayasa değişikliğini hazırlayan, halk oylamasına sunan Hükümet'in bekleyişlerinin bakanın anlatımı doğrultusunda olması normaldir. Bakanın anlatımında tartışılamayacak görüş, ekonomide siyasi istikrar konusundaki anlatımıdır. Ancak siyasi istikrarı referandum oyları değil milletvekili seçiminde verilecek oylar belirleyecektir.
Bakan Anayasa Mahkemesi ile Danıştay'ın hükümetin ekonomi konusundaki kararlarını denetim yetkisinin sınırlandırılmasının yararına işaret etmektedir.
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'ın ekonomik konusundaki kanun ve kararlara müdahalesi daha çok Hükümetin özelleştirme ve varlık satışı konusundaki kararlarında rahatsızlık yaratmıştır.
Orman vasfını kaybeden arazilerin satışının gerçeklememesi, özel sektör kuruluşlarına kamu arazilerinin tahsisinde engellemeler, imtiyaz sözleşmelerindeki iptaller genelde özel sektörün tamamını değil, Hükümeti üzmektedir. Açık anlatımıyla bakanın ifade ettiği şekilde iş aleminde yaygın bir rahatsızlık mevcut değildir. Birkaç özelleştirme ve varlık tahsisinde ortaya çıkan rahatsızlık nedeniyle yargının denetim gücü sınırlandırılır ise,özel sektör asıl ondan sonra rahatsızlık hissetmeye başlar.