Gazetede yazıları yayınlanan bir iktisatçı olarak, DÜNYA yazarı olarak Anadolu'yu gezince çok şeyler öğreniyoruz. Anadolu'daki başarı öyküleri yanında Anadolu girişimcilerinin sorunlarını dinliyoruz. Sorunları ve çözüm önerilerini yazıya döküyoruz.
Eskilerin "fikri takip" dedikleri bir şey var. Sorunlar ve çözüm önerileri yazıya dökülünce, o yazıyı yazan önemli bir sorunluluk altına girer. Yazıdan sonra ne oldu? Sorunlar devam ediyor mu, çözüldü mü?
Yazarın gazetecilerin fikri takip sorumluğunu yerine getirebilmesi için sorunları ve önerileri dile getirenlerin gelişmeleri duyurmaları, gelişmelerden gazetecileri ve yazarları bilgilendirmeleri beklenir.
Bizim Anadolu girişimcilerimizin bir özelliği var. Sorunları ve önerileri başlangıçta çok güçlü olarak dile getiriyorlar. Sonra bilgi akımı kesiliyor. Ya sorunlara alışıyorlar, ya da sorunlar çözülüyor veya sorunların önemi azalıyor. Bu nedenle sorunları ve önerileri unutuyorlar.
Kriz döneminde Anadolu'da girişimcilerin gündeme getirdikleri, çözüm bekledikleri sorunları hatırlayalım.
Bankaların KOBİ'lere kredileri kesmeleri, daha önce verilmiş krediler için erken çağırma yapmaları sorun teşkil ediyordu.
Vadeli çek sisteminin işlemez hale gelmesi piyasayı kilitlemişti.
Vadeli çek yüzünden çok kişi hapiste feryat ediyordu.
KOBİ'ler ve esnaf, vergi be SSK prim borçları nedeniyle icra takibi altında idi.
Her gün bir işyerinin kapısına kilit asılıyordu.
Piyasada yaprak kımıldamıyordu.
Bunlar en fazla gündeme gelen sorunlardı. Daha başka sorunlar da vardı.
Dikkat buyurulur ise son günlerde bu sorunlar gündemin başlarında yer almıyor .
Acaba ne oldu? Yazının başındaki soruları tekrarlamakta yarar var. Acaba sorunlara alışıldı mı, yoksa sorunlarda çözüme mi gidildi?
Şu bir gerçek ki krizin ortaya çıkardığı konjonktürel sorunlar aşıldı. Anadolu girişimcisi değişen şartlara uyum çabası gösterdi. Her yer güllük gülistanlık olmadı ama, bir çok alanda iyilikler ortaya çıktı.
Özetle Anadolu girişimcisi sorunlar bakımından bir yıl önceye göre daha rahatlamış görüntü veriyor.