Anadolu sanayinin başkenti olma yolunda Konya

Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI hilmideveli@gmail.com

                

Geçtiğimiz günlerde Konya Sanayi Odası, Konya Ticaret Odası, Konya Ticaret Borsası ve TOSYÖV'ün birlikte düzenledikleri "KOBİ'lere Sağlanan Destekler ve Alternatif Finans Olanakları" konulu bilgilendirme toplantısını yönetme görevi yine bana verildi.
Salonda oturma düzeni 400 kişiye göre düzenlenmişken Konyalı iş insanlarının yoğun ilgisi nedeniyle 200 sandalye ilave edildi.
Bu kez, panelde konuşulanları yazma yerine, kentle ilgili gözlemlerimi yetkili-yetkisiz kişilerle yaptığım görüşmelerden edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmayı tercih ettim.
 Son 20 yıldır her yıl en az bir kez gittiğim illerimizden biri de Konya.
Ankara ve Antalya yolları çok rahatlamış. Havaalanı uluslararası niteliğe kavuşmuş, Avrupa'nın birçok kentine buradan direkt uçuşlar yapılıyor, hızlı trenin taşıdığı yolcu sayısı her geçen gün artıyor.
Her yıl Aralık ayının 17'inci günü düzenlenen Şeb-i Aruz kutlamalarıyla Mevlana'nın "Gel ne olursan ol gene gel" deyişiyle Konya, her dinden, her ırktan insana kucağını açmış.

Bu bağlamda Konya bir dünya kenti
Coğrafi açıdan Türkiye'nin en büyük ili. Kent merkezinin nüfusu bir milyonu geçmiş.
Selçuk Üniversitesi öğrenci sayısı açısından ülkemizin en büyük üniversitelerinden biriyken komşu illere yeni üniversitelerin açılmasıyla deyim yer indeyse yarısından budanmış.
Gelişen tepkiler nedeniyle kentte ikinci devlet üniversitesi kurulmuş adı daha sonra Necmettin Erbakan Üniversitesi olarak değiştirilmiş.
Konya Ticaret Odası öncülüğünde kurulan Karatay Üniversitesi ile yine bir vakıf üniversitesi olan Mevlana Üniversitesi Konya'yı eğitim açısından da ülkemizin en zengin kentlerinden biri konumuna getirmiş.
Bunca üniversite olmasına karşın toplantıya bir tek öğretim üyesi dışında katılım olmamasını ben dahil herkes yadırgadı.
Sanayiciden kopuk bir üniversite anlayışıyla, üniversite-sanayi işbirliğinden nasıl söz edebiliriz?

Konya'nın sanayisine gelince, Cumhuriyet döneminde kurulan kamu işletmeleri, imalat sektörünün gelişiminin öncülüğünü yapmış.
Bugün, 3'ü kent merkezinde olmak üzere il genelinde konuşlanan 9 OSB de üretim yapılıyor.
Bir işadamının "OSB'lerde arsa fiyatları hayli yüksek, belediyeler yeni OSB alanları açmada çok yavaşlar" eleştirisini de dikkate almak gerekiyor.
Konya'nın gelişmiş sektörlerini sıralamak gerekirse; makine imalat, otomotiv yan sanayi, ana metal, tarım alet ve makineleri imalatı, gıda sanayi, ayakkabıcılık öne çıkmakta.
Otomotiv yan sanayi parçaları olarak bilinen, motor bloğu, aks, şasi, silindir kapağı, dişli, direksiyon, krank mili, şanzıman, aktarma organları gibi ürünler 95 farklı ülkeye ihraç ediliyor.
Traktör ve tarım alet makine ve ekipmanı imalatında ise Türkiye pazarının %65'ine sahip olup, Türkiye'nin toplam tarım alet ve makineleri ihracatının %45'i de buradan yapılmakta.

Otomotiv yan sanayinde yaklaşık 496, makine imalat sanayinde 559 ve döküm sanayinde 450 olmak üzere yaklaşık toplam 1.500 firmanın varlığı kenti "savunma sanayinin üretim üssü" olma
potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
"Türkiye - AB Oda Geliştirme Programı" kapsamında yürütülen "Konya'da Otomotiv Yan Sanayi Kümesi Gelişimi ve Bölgesel İşbirlikleri" projesi başarıyla sürdürülmekte, bu projeyle Konyalı yan sanayiciler rekabetçilik yeteneklerini geliştirerek, işbirlikçi anlayışı benimseyerek bir yandan dünya şirketleri olurken, diğer yandan markalaşma, Ar-Ge çalışmalarıyla yeni ürün geliştirme ve pazar payını arttırma konularında gelişmiş ülkelerde olduğu gibi kümeleşmeden olumlu sonuç alabilecekler.

Son verilere göre kentte yaklaşık 35 bin KOBİ var. Bu tablo Konya'yı tam anlamıyla bir KOBİ Kenti yapmaya yetiyor.
Burada yabancı sermayeli şirket sayısı sadece 8, geri kalan işletmelerin tamamı ulusal sermayeyle kurulmuş ve yaşamlarını bu yapıda sürdürüyorlar ve işletmelerin tamamına yakını aile işletmesi niteliğinde.
Kurumsallaşamama ve profesyonel yönetime geçememeleri önemli açmazlarından.
Finansman, nitelikli ara elemanı bulamama ve Ar-Ge'ye yeterince önem vermemeleri gelişmelerinin önündeki diğer engeller.
Örneğin kentin ihracatı 1.2 milyar dolar, oysa potansiyel daha fazla.
İhracatın artmama nedenleri arasında bu alanda da profesyonelleşememe ve kurumsallaşamama en öncelikli nedenler.
Üretilen ürünlerin de nakliyesi de ciddi sorun olarak görülüyor.
Demiryoluyla konteyner taşımacılığı yapılabilmesi için yükleme-indirme-boşaltma merkezi olarak bir lojistik köy kurulması gerekiyor.
Başta otomotiv yan sanayi olmak üzere birçok alanda yaşanan olumlu gelişmeler lojistik köyle daha da başarı getirecek deniliyor.

Konya, aynı zamanda güneş enerjisi üretim üssü olma yolunda. Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan güneş enerjisi yatırım bölgelerinde, Konya Karapınar bölgesinin güneş enerjisi yatırımları için ülkemizdeki en uygun bölge olması nedeniyle, 2013 yılı sonuna kadar gerçekleştirilmesi öngörülen 600 MW'lık yatırımın 92 MW'lık kısmı Konya'ya verilmiş.

Bakanlar Kurulu kararıyla Konya Sanayi Odası sorumluluğunda "Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi"nin kurulması ülkemizde bu alanda bir ilki oluşturuyor.
Değerli dostlarım , Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ahmet Şekeroğlu başta olmak üzere Ticaret Odası Başkanı Selçuk ÖZTÜRK  ve Ticaret Borsası Başkanı Muhammet Uğur Kaleli uyum içinde kentin her yönüyle gelişmesi, bir dünya kenti olması konusunda özveriyle çalışıyorlar.
Mevlana diyarında sanayileşme, ticaret ve sosyal yaşam alanlarında gözlemlerim ve edindiğim güncel bilgiler özetle bunlar.

Tüm yazılarını göster