Altın yılbaşından bu yana ortalama yüzde 18 oranında değer kazandı.
Altının dünya fiyatı arttı. Bizde dolar fiyatı arttı. İki artış altının fiyatını tepelere taşıdı.
Yılbaşında altının dünya fiyatı (ons fiyatı- 31.1 gramının fiyatı) 1.214 dolar idi.
14 Mart’ta 1.388 dolar oldu. Dün 1363 dolar idi.
Dünya fiyatı yılbaşından bu yana yüzde 13.7 dolayında arttı.
Yılbaşında dolar 2.17 TL idi. Şimdilerde Kapalıçarşı’da 2.22 TL’den satılıyor. Dolar fiyatında yılbaşından bu yana artış yüzde 2.3 dolayında.
Altını dolar ile ithal ederek satanlar, fiyata hem altının dünya fiyatındaki değişimini hem de bizdeki dolar fiyatındaki değişimi ekliyorlar.
İki fiyat da artarken, altın fiyatı da artıyor.
Halkımız genelde altını 22 ayar bileziğin gr. fiyatı ile çeyrek altın fiyatından izler.
- 22 Ayar bileziğin gr. fiyatı, alım-satım fiyatı olarak yılbaşında 75-79 TL iken dün, 88-93 TL. olmuştu. Bileziği olan bacılarımızın kollarına takılı bileziğin değeri yılbaşından bu yana yüzde 18 dolayında arttı.
- Yılbaşında alım satım fiyatı 134-140 TL. olan çeyrek altın, dün Kapalıçarşı’da 156-165 TL.dan satılıyordu.
Yılbaşında çeyrek altın alanlar yüzde 18 dolayında değer artışı elde etti. Bin liralık altınlarını satsalar 180 TL. kazançlı çıkacaklar.
Şimdilerde altını gram altın olarak satın alanlar çoğaldı. Altın fiyatını gr. altın olarak izlemek daha kolay. Ve da gram altında darphanenin işçilik yükü yok. Ve gram altın gerçek anlamda 24 ayar.
- Gram altın yılbaşında 82-83 TL.dan satılıyordu. Dün fiyatı 97-98 TL. olmuştu. Gram altında da yılbaşından bu yana fiyat artışı yüzde 18 dolayında.
Dikkat edilir ise darphanede basılan ziynet ve sikke altınların alım satım fiyatları arasında büyük fark oluyor.
Alan, satan önemli ölçüde fark ödüyor. Halbuki gram altında bu fark çok küçük.
Geçen yaz aylarında Altın fiyatları dip seviyelerine çekilirken gelen yorumlar oldukça karamsardı. Uzmanların yorumu “Altın’da küçükler silkelendi… Fiyatlar artacak gibi(!)“ şeklinde idi.
Uzmanlar büyük oyuncuların, borsa zirve yapınca borsada, altın zirve yapınca altında fiyatları düşürdüklerini, “Keriz Silkeleme” operasyonu ile küçük yatırımcıların elindeki hisse senetlerini, altınları topladıktan sonra fiyatları tekrar yükselttiklerini söylüyorlar.
Büyük fonların nereye giderlerse orayı canlandırdıkları, borsaya girdiklerinde, borsanın yükseldiği, altını sattıklarında, altın fiyatının düştüğü, sonra dönüp tekrar altın aldıklarında altın fiyatının yükselişe geçtiği, bu nedenle kısa vadeli piyasa hareketlerinin rüzgarına kapılarak, altında alım satım kararı vermenin riskli olduğuna dikkat çekiliyor..
Bugünlerde altın fiyatları gene yükseliyor ve daha da yükselebileceği söylentisi yayılıyor.
Şimdi ne oldu da Altın fiyatları yükseliyor?
Son günlerin gündemi Ukrayna ile ilgili gerilim, finans piyasalarını da germiş durumda. Bunun bir etkisi var.
Ancak Altın fiyatlarındaki yükseliş Ukrayna öncesi başlamıştı.
Amerikan Merkez Bankası FED’in, her ay 10 milyar dolar varlık alımlarında azaltmaya gitmesine, likiditeyi kısma operasyonuna rağmen, Altın fiyatlarının yukarı gitmesinin nedeni daha çok “Güvenli liman” ihtiyacından kaynaklanıyor.
Tahminler daha çok FED’in likiditeyi kısarken Altın fiyatlarının da gerileyeceği yönündeydi. Ama tersi oldu.
Altın fiyatları yükselirken hisse senetlerinde yükseliş durmuş veya düşüş var. Primliden primsize veya pahalıdan ucuza geçiş eğilimi var. Aslında çok şaşırmamak lazım. Hisse senetlerinde bu duruma “Küçüklerin silkelenmesi” denir. Fiyatı ucuzlayanı daha çok kötüleyip satışa özendirip ucuz fiyattan toplarken, primli olanı övüp yeni gelecek alıcılara satmak piyasaların klasik yöntemlerinden biridir.
Altında da benzer gelişmeler görülmeye başlandı. Büyük oyuncular fiyatları düşürdükten, altını ucuz fiyatla topladıktan (keriz silkeledikten) sonra fiyatları artırarak, ellerindeki altını değerlendiriyorlar.
Şimdilerde altın fiyatı yükseliş eğiliminde.
Darphane’nin rakamlarına ve altın ithalat miktarına bakılır ise, bu yılın ilk 2 ayında Türkiye’de altın talebi pek canlı değil.
Darphane geçen yılın ilk 2 ayında 16.7 ton altını ziynet ve sikke haline getirmişti. Bu yıl esnaf Darphaneye 11.3 ton altın getirmiş.
Darphane’de 2013 yılının ilk 2 ayında 2.9 milyon ziynet,1.0 milyon sikke, toplam 3.9 milyon adet baskı yapılmıştı. Bunun 1.8 milyon adedi çeyrek ziynet altını idi.
Bu yılın ilk 2 ayında 3.5 milyon adet ziynet, 155 bin adet sikke olmak üzere toplam 3.7 milyon adet baskı yapıldı. Bunun 2.6 milyon adedi çeyrek ziynet altını.
Özet ile darphane 2014 yılının ilk 2 ayında daha az altını ziynet ve sikkeye dönüştürdü.
Ama 2013 yılının ilk 2 ayından daha fazla çeyrek ziynet altını talebi oldu.
Altın İthalatı yavaşladı
2014 Yılının ilk 2 ayında 6.2 milyar dolarlık altın ithal ettik.
Geçen yılın ilk 2 ayında altın ithalatı, 28.6 milyon ton ile rekor kırmıştı. Ama bizim altın ithalat rakamlarımızda istikrar yok.
Son yıllarda İran’a borçlarımızı altın ile ödediğimiz için altın ithalatı arttı ama, İran işi yok iken de biz yılın ilk aylarında bolca altın ithal ederdik.
Örneğin 2005 yılında ilk 2 ayda, 54.6 ton, 2008 yılında 31.7 ton altın ithal etmiştik. 2010 Yılının ilk 2 ayındaki altın ithalatı sadece 370 ton iken, 2011 yılında 21.6 ton oldu. 2012 yılında 5.0 tona düştü.
Özet ile, 2014 yılının ilk 2 ayındaki altın ithalat rakamı bir yıl önceye göre çok düşük, ama geçmiş yıllarda örneği görüldüğü gibi yılın ilk aylarındaki ithalatın yılın sonuna doğru artması mümkün.
UYARI: Bu bir bilgilendirme yazısıdır. Bu yazıya dayalı olarak altın alımı, satımı konusunda herhangi bir tavsiye söz konusu değildir. Başkasının aklı veya tavsiyesi ile altın alınıp satılmaz. Altın alanların, satanların riskleri kendilerine aittir.