Hakan TEZCAN / YATIRIM FİNANSMAN
Mart ayı başında İtalya'daki seçim belirsizliğine ve ABD'de devreye giren 85 milyar Dolarlık otomatik harcama kesintilerine rağmen Altın fiyatlarının değer kaybetmeye devam ettiği gözlendi. Güvenli liman arayışı ile hareket eden fonların ABD Dolarına yönelmesinden kaynaklandığını düşündüğümüz bu durum, bir yandan USD'nin değer kazanmasına neden olurken diğer yandan fiyatı USD üzerinden belirlenen Altın'ın da değer kaybetmesine neden oldu.
Dünyanın en büyük Altın'a dayalı Borsa Yatırım Fonu (ETF) olan SPDR Gold Trust'ta özellikle Şubat ayı itibarıyla rekor çıkışlar yaşanırken, Mart ayı başında da perakende yatırımcıların çıkışları devam etti. Diğer yandan son açıklanan IMF raporlarına göre Rusya ve Türkiye Merkez Bankaları altın rezervlerini Ocak ve Şubat aylarında artırmayı tercih etti.
Baktığımızda Altın fiyatlarının Mart ayı başına kadar son 5 ayda peş peşe değer kaybettiğinin ve toplamda %11'e yakın düştüğünü görüyoruz. Altın eğer Mart ayını da değer kaybı ile tamamlayacak olursa 6 ay boyunca üst üste düşmüş olacak. En son 1997 yılında peş peşe 6 ay boyunca düşüş gösteren ve %11 değer kaybeden Altın, takip eden ayda %2 ilâ %5 arasında tepki vermişti. 2012 yılı Şubat-Mayıs döneminde ise üst üste 4 ay düşerek toplam %10 oranında değer kaybeden Altın, takip eden ayda %3 oranında tepki vermişti.
Altın'ın 45 yıllık veri seti içinde üst üste 6 ay boyunca düştüğü dönem sayısının sadece 7 adet olması ve ardışık aylık düşüşlerinin toplamının ise %11-%12'yi aştığı dönem sayısının da 10 adet ile sınırlı olması nedeniyle Mart ayında ALTIN'ın yükselişle kapanma olasılığını güçlü görüyoruz.
Altın, tarihsel olarak bakıldığında %11-%12 ölçeğinde değer kaybettiği dönemlerin ardından ortalama %2-%5 aralığında tepki vermiş görünüyor. Buradan hareketle de ALTIN'ın Mart ayını 1.600-1.650 seviyelerinin üzerinde tamamlayabileceğini hesaplıyoruz. Ayrıca teknik olarak özellikle 1.587 seviyesinin geçilmesi 1.620 ve üzeri seviyelerin görülebileceğine işaret ediyor.