Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) karar verdi. "Bankalar, cumhuriyet altın sikkeleri ile ziynet altınlarının alım ve satımını yapabilecekler."
Daha önce bankalara altın fonu, altın hesabı açma imkanı tanınmıştı. Bankalar ziynet altınlarını toplayarak 24 ayar saf altın karşılığı hesap açmaya başladılar.
Şimdi de cumhuriyet altını alıp satabilecekler.
Bu ön uygulamalar bankaların cumhuriyet altını birimine dayalı altın mevduatı toplamalarının ve altın kredisi vermelerinin alt yapısını teşkil etmektedir.
Bugün Anadolu'da bazıları faize karşı olmaları nedeniyle bazıları geleneklere bağlı oldukları için bir borç-alacak ilişkisinde cumhuriyet altınına dayalı işlemler sürer gider.
Kira sözleşmelerinin cumhuriyet altınına bağlanması en yaygın uygulamadır.
Kişiler arası borçlanmalarda cumhuriyet altını esası sözleşmeler yapılır.
Örneğin hayvan alım satımı için kredi arayan, 6 ay sonra 110 altın ödeme şartı ile 100 altın borçlanır. Ticaret sonunda 120 altın kazanır ise 10 altın onun, 10 altın borç verenin olur.
Bundan sonra bankalar da 100 cumhuriyet altınına bir yıl sonra 110 altın verme vaadi ile altın mevduatı toplayabilecek, topladıkları 100 cumhuriyet altınını bir yıl sonunda 115 altın olarak geri almak şartı ile kredi arayana verebileceklerdir.
Bu uygulama faizsiz bankacılık yapan özel bankalar dışındaki bankaların da altına bağlı faizsiz bankacılık işlemlerine girmelerine imkan verecektir.
BDDK'nın kararını başka türlü yorumlamak güçtür. Ülkede 40 bin dolayında kuyumcu varken bankalar kuyumcu ve sarrafların rakibi haline getirilmektedir.
Kuyumculuk ve sarraflık özel bir ihtisas alanıdır. Her banka memuru bu işi yapamaz. Her şehirde yeterli sayıda kuyumcu ve sarraf vardır.
Bu uygulama en çok meslek erbabını üzecektir. Belli iş imkanlarını kademeli olarak kaybedeceklerdir.
BDDK bu uygulamanın nedenini ve hedefini açıklamış olsa, olan biteni yorumlamak daha kolay olur. Şimdilerde çok kişi "Neden böyle bir uygulama başlatıldı?" diye merak içindedir.