Altın dış ticareti tüm hesapları bozuyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Türkiye geçen yılın ilk yarısında 5.4 milyar dolarlık altın ihraç etti. Buna karşılık ithalat 3.7 milyar dolar düzeyinde kaldı. Böylece net ihracat 1.7 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Bu yıl tablo tümüyle tersine döndü. Hatta, sık sık duymaya başladığımız bir değerlendirme gündeme geldi. "Altın hariç ticaret açığı, altın hariç cari denge şu kadar" gibi... Geçen yıl fazla veren altın ticareti, sanki bu altını biz üretiyormuşuz gibi hiç gündeme getirilmiyordu. Ama bu yıl?

Yılın ilk yarısındaki altın ihracatı 2.5 milyar dolarda kaldı ve geçen yıla göre yarıdan fazla (yüzde 54) azaldı. Buna karşılık ithalat 9.5 milyar dolara çıkarken tam yüzde 157'lik artış gösterdi.

Bu değerlere göre, geçen yılın ilk yarısında altın ticaretinde 1.7 milyar dolarlık fazla vermiştik. Bu yıl ise fazla bir yana 7 milyar dolarlık bir açık oluştu.

Yani altın ticaretinde fazladan açığa geçilirken 8.7 milyar dolarlık bir değişim, bir anlamda kötüleşme yaşandı.

Altın hariç durum

Yılın ilk yarısındaki toplam ihracat geçen yıla göre yüzde 1.3 arttı. Ancak altı ayda artış varsa da, haziran ayındaki yüzde 6'lık düşüşü, ki bu oran bu yılın en yüksek gerilemesine işaret ediyor, gözden kaçırmamakta yarar var. Altı ayda ihracat geçen yıla göre yüzde 1.3 artarken, ithalattaki artış yüzde 7.2'yi buldu. Bunun sonucunda da dış ticaret açığı yüzde 17.4 büyüdü.

Ama dedik ya, altın ticareti bu yıl dengeleri tümüyle bozan bir etki yaptı. Altın, iki yönlü bir etki yaptı. Birincisi geçen yılki altın ihracatı çok yüksekti, bu yıl da tersi oldu ve ithalat çok yüksek seyretmeye başladı.

O yüzden de sık sık bu yıla ilişkin değerlendirme yapılırken "Altın olmasaydı" deniliyor ya...

İşte biz de bu yüzden toplam gerçekleşmenin yanı sıra bir de altın hariç gerçekleşmeye bakalım istedik.

Altın hariç ihracat altı ayda geçen yılın yüzde 5.5 üzerinde gerçekleşmiş durumda. Altın hariç ithalattaki artış ise yüzde 2.3'te kalıyor. Bu değerlere göre, dış ticaret açığı geçen yıla göre artmıyor, aksine yüzde 2.6 azalıyor. Oysa altın dahil toplam dış ticarette açık geçen yıla göre yüzde 17.4 artmış durumda.

Altın hariç dış ticaret verileri bir gösterge olmaktan öte bir anlam taşımıyor elbette. Son zamanlarda çok artan "çalışma günü şu kadar olsaydı, mevsim etkisi yaşanmasaydı" türü istatistiklere bir örnek yalnızca. Altın ihracat ve ithalatı var mı, var; bu ihracat ve ithalat için döviz hareketi olmuş mu, olmuş! Hepsi bu kadar sonuçta.

İhracatta İran, ithalatta İsviçre

Tüm Batı alemi gözünü İran'la olan ticarete çevirmiş durumda, ama Türkiye bu ülkeye altın ihracatını bir şekilde sürdürüyor. İran'a haziranda 255 milyon dolarlık daha altın ihraç edildi ve yılın ilk yarısındaki ihracat 1 milyar 373 milyonu buldu. Her ne kadar İran'a dönük altın ihracatı geçen yılın aynı dönemindeki 4.4 milyar doların üçte iki kadar altındaysa da, yine de en çok altın ihraç ettiğimiz ülke unvanı İran'ın.

Bu yılın ilk yarısında 9.5 milyar dolara ulaşan altın ithalatında ise başı çeken ülke İsviçre. Bu ülkeden ilk altı ayda 5.2 milyar dolarlık altın alındı. İkinci sırada 3 milyar dolarlık altınla Birleşik Arap Emirlikleri bulunuyor.

Yıllık açık bir yılın rekor düzeyinde

Toplam ithalatın görece yüksek gerçekleşmesinde altın ithalatının küçümsenmemesi gereken bir etkisi olduğu açık. Yani ithalat yüzde 7 artmış görünüyor, ama bu artış ağırlıklı olarak yatırım malı ya da ara mal ithal etmemizden kaynaklanmıyor ki. Altın hariç ithalat yalnızca yüzde 2.3 oranında 2.7 milyar dolar artmış durumda.

Bu boyut bir yana, ortada bir de gerçek var; bu ithalatı yapıyoruz ve döviz çıkışı oluyor. İhracat ve ithalattaki son bir yılın verileri de gidişatın pek de parlak olmadığını ortaya koyuyor.

Yıllık ihracat haziran ayı itibariyle 153.4 milyar dolara geriledi. Bu, 2013 yılının en düşük rakamı.

Yıllık ithalat ise 245 milyar dolara dayanmış durumda. Yıllık ithalat böylece şimdiye kadarki en yüksek düzeye çıkmış oldu.

İhracat ve ithalatta durum böyle. Yıllık bazdaki dış ticaret açığı da haziran ayında 91.6 milyar dolara çıktı ve böylece geçen yılın temmuz ayındaki 93.7 milyar dolardan sonraki en yüksek düzey bu yıl haziranda oluştu.     

Tüm yazılarını göster