Alman iş çevreleri yeni hükümetten bekleyişlerini sıralıyor

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Bizim iş çevrelerimiz devamlı olarak hükümetten bekleyişlerini sıralar. Biz sanırız ki bu bizim ülkenin bir özelliğidir.

Almanya'da hafta sonu seçimler yapıldı. Henüz hükümet kurulmadı. Ama Alman iş çevreleri yeni kurulacak hükümetten isteklerini sıralamaya başladı.

Çok ilginçtir ki, Alman iş çevrelerinin hükümetten bekledikleri ile bizim iş çevrelerimizin Türk hükümetten bekledikleri birbirine benziyor.

Demek ki Almanya-Türkiye fark etmiyor. Her yerde sorunlar aynı.

Bir önemli nokta daha: Günümüzde serbest piyasa ekonomisinde hükümetlerin rolünün azaldığı konusunda yanlış bir anlayış oluştu. Almanya'da iş çevrelerinin talepleri incelenir ise, Almanya gibi bir ekonomide bile hükümetin iş alemi üzerinde ne büyük gücü olduğu görülür.

Yazının bundan sonraki bölümündeki bilgileri Alman Radyosu'nun (DW) Türkçe yayınında yer alan haberden özetleyeceğim.

Bu habere göre Hıristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) liberal Hür Demokrat Parti (FDP) ile koalisyon hükümeti kurma kararı borsayı yükselişe geçirdi. Alman birleşik borsa endeksi DAX dün yüzde 2,8'lik yükselişle 5736 puandan kapandı.

CDU lideri Başbakan Angela Merkel ve FDP lideri Guido Westerwelle, yeni koalisyon hükümetini en geç ekim ayı sonuna kadar kurmak istiyor. Koalisyon sözleşmesine ilişkin müzakerelerde çetin pazarlıkların yapılması beklenirken, önde gelen ekonomi çevreleri, yeni hükümete "acil reform" ve "vergi indirimi" çağrısı yaptı.

Alman Sanayi ve Ticaret Odası, yeni kurulacak koalisyon hükümetinden, ilk yüz günün içinde acil bir programın devreye sokulmasını istiyor.

Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Hans Heindich Driftmann, bu paketle, büyük koalisyonun müteşebbislere yönelik vergilerin yanı sıra veraset intikal vergisi alanında düzeltmeler yapılmasını, istihdam piyasasında de esneklik sağlanmasına dönük adımlar atılmasını istediklerini söyledi.

Bir diğer beklenti de kredi temininin kolaylaştırılması yönünde.

Alman Sanayiciler Birliği Başkanı Hans-Peter Keitel ise vergi indirimi sağlanabilmesi yönünde her yolun araştırılması gerektiğini söylerken, ekonomide yeniden büyüme trendini yakalayabilmek için hükümetle işbirliği yapmaya hazır olduklarını duyurdu.

Keitel, "Devlet bütçesini konsolide etmek için hep birlikte çaba göstermeliyiz. Bu da ancak ekonominin tüm alanlarında, eğitim, araştırma, gelişme ve büyümeyi öngören bir stratejiyle mümkün. Ve bu doğrultuda hep birlikte çalışacağız" diye konuştu.

Seçim sonuçlarından memnuniyet duyduklarını açıklayan Alman Toptancılık ve Dış Ticaret Birliği (BGA)Başkanı Anton Börner de seçim sonuçlarına sevindiğini ve koalisyon görüşmelerinin hızla sonuçlandırılmasını ümit ettiklerini söylerken şu noktaya dikkat çekti:

"Seçim sonucu, ekonomide büyümeyi sağlamaya dönük hamleleri hayata geçirebilecek istikrarlı bir hükümeti mümkün kılıyor. Bu, sadece ekonomi için değil, aynı zamanda bu ülkede yaşayan herkes için iyi bir haber. Daha fazla büyüme, daha fazla refah ve geleceğin daha güvenli olması demek."

Alman Toptancılık ve Dış Ticaret Birliği (BGA) Başkanı Anton Börner, beklentilerini şöyle sıraladı: "Bizler, devletin şirket kararlarına daha az müdahale etmesini istiyoruz. Girişimciliğe daha fazla özgürlük, esneklik ve dünya pazarlarında daha fazla rekabet gücü tanınmasını istiyoruz. Artık nihayet vergi indirimi yapılacağını ve bürokrasinin azaltılacağını umuyoruz."

Orta ölçekli şirketler ve esnafın da vergi yükünün hafifletilmesi yönünde beklentileri var. Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Başkanı Otto Kentzler, Hıristiyan Birlik partileriyle Hür Demokratlar'ın seçim galibiyetlerinde, ekonomide yükün hafifletilmesi yönündeki vaatlerinin etkili olduğuna işaret ediyor.

Orta Ölçekli İşletmeler Birliği Başkanı Mario Ohoven ise vergi ve kesintilerde hissedilebilir ölçüde indirim istediklerini kaydetti

Sayın okuyucularım, Alman Radyosu'nun Türkçe servisinin derlediği görüşler bizim ülkemizde iş çevrelerinin hükümetten bekleyişlerine nasıl da benziyor.

Fark şurada: Almanya'da yeni kurulacak hükümetin bu talepleri dikkate alması bekleniyor. Türkiye'de ise iş çevrelerinin görüş ve istekleri hükümetlerin gündemine bir türlü giremiyor.

Tüm yazılarını göster