AKP davasının sanayici moraline etkisi

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

EKO ANALİZ / Alaattin Aktaş ala.aktas@gmail.com Merkez Bankası'nın iktisadi yönelim anketiyle ilgili olarak 3 Nisan'da bu köşede yer alan yazımızın son bölümünde şöyle demiştik: "...Mart ayı tablosunda, ayın 14'ünde AKP'nin kapatılması istemiyle açılan davanın etkisi neredeyse hiç yok. Nisan verilerinde bu davanın etkisini görür müyüz, bilinmez. Ayrıca, nisanda tablo daha da kötüleşirse, bu durum davadan mı kaynaklanıyor, yoksa uluslararası konjonktürdeki bozulma mı daha fazla etki yapıyor, doğrusu onu kestirmek de olanaksız." İktisadi yönelim anketinde özellikle "sanayi dalınızdaki genel gidişat konusunda bir ay önceye göre görüşünüz nedir" sorusunu önemsediğimizi hep vurguladık. Tüm anketin özet sonucu gibi gördüğümüz bu soruya verilen yanıtlar, beklentilerin giderek bozulmakta olduğunu gösteriyordu ve bu bozulma mart ayında iyice belirginleşmişti. İşte, "Acaba" diyorduk, "AKP için kapatma davasının gündeme gelmesiyle nisanda durum daha mı kötüleşir, yoksa son aylardaki seyrinde devam mı eder?" Nisan sonuçları gelince gördük ki genel gidişatla ilgili tablodaki olumsuz gidiş sürüyor. Ancak, bu olumsuz gidişin AKP davasıyla ilintisini ortaya koyacak bir veri ya da başka ifadeyle şiddetli bir bozulma söz konusu değil. Genel gidişat konusunda iyimser olanlarla kötümser olanlar arasındaki makas biraz daha açıldı. Ne var ki bu açılma, iyimser olduğunu söyleyenlerin oranındaki düşüşten değil, kötümser olduğunu söyleyenlerin oranının daha çok artmasından kaynaklandı. Oysa, geçmiş aylarda iyimserim diyenler de azalıyordu. Mart ayında iyimserim diyenlerin oranı yüzde 8.1, kötümser olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 36.4 düzeyindeydi, yüzde 55.5'lik kesim ise gidişatın bir ay önceye göre aynı olduğunu söylüyordu. Nisanda ise iyimserlerin oranı az da olsa arttı ve yüzde 8.2'ye çıktı. Buna karşılık gidişat aynı diyenlerin oranı yüzde 55.5'ten yüzde 52.1'e indi, kötümserim diyenlerin oranı ise yüzde 39.7'ye çıktı. Böylece, mart ayında yüzde 28.3 olan iyimser-kötümser farkı, nisanda yüzde 31.5'e yükseldi. Merkez Bankası anketi, AKP için açılan kapatma davasının, iş alemi açısından, ileri sürüldüğü gibi çok büyük bir kaygı nedeni olarak algılanmadığını gösteriyor. İlk ayın sonuçlarını böyle değerlendirmek yanlış olmasa gerek. Üstelik nisan ayı, davaya karşı sıcağı sıcağına tepki verilecek bir dönemi gösteriyor ve bu yüzden ilk tepki çok daha sert olabilirdi. Oysa yukarıda rakamları aktardık; iyimserlerin oranı çok az da olsa artmış; sorun, durum aynı diyenlerden kötümserlere olan kaymadan kaynaklanıyor. Kuşkusuz, iktidarda olan ve ezici bir Meclis çoğunluğuna sahip bulunan bir partinin kapatılması olasılığı ekonomi için sevimsiz bir durum. Ancak, ekonomideki her olumsuzluğu bu duruma bağlamak da biraz abes kaçıyor. Önceki gün bir Sayın Bakan, Türkiye'ye doğrudan yabancı sermaye girişinin geçen yılın biraz altında kalabileceğini söylüyor ve bunu da partileri için davaya bağlıyordu. İyi güzel de, bunu söyleyenlerin ilk iki ayda doğrudan yatırımların 8.1 milyar dolardan 1.6 milyar dolara inmesini nasıl açıklayacaklarını merak ediyoruz. İki aylık dönem için bilmediğimiz başka bir dava mı söz konusuydu acaba?

Tüm yazılarını göster