Sigortacılar, yoğurdu üfleyerek yiyor. Suistimaller arttıkça, bundan zarar gören de ne yazık ki dürüst sigorta tüketicisi oluyor. Hasar olup ödeme geciktiğinde tüketici sigorta şirketini suçluyor hemen. Ama işin aslını araştırdığınızda suistimaller nedeniyle herkesin hasarı didik didik edildiğini öğreniyoruz.. Durum böyle olunca kurunun yanında yaş da yanmış oluyor ne yazık ki .
Sigortacılık işinde de yaklaşık 20 senedir bir sigorta danışmanı ile çalışıyorum. Çalıştığım şirket şimdi broker da oldu. Poliçemin alınmasından tutun da hasar konusunu da adıma bu şirket yürütür. Ben ne istediğimi söylerim, kendileri bana karşı bir öneri ile gelir, en uygun ve geniş teminatlı poliçeyi bana düzenler. Hasar sırasında da sorunlarımı hızla çözer. Benim için de önemli olan zaten budur.
"Hiç ayrıcalık istemedim"
32 yıllık gazetecilik yaşamımda, iş yaptırdığım hiçbir yerden ayrıcalık istemedim. Sigorta konusu ile de son 7 yıldır yakından ilgileniyorum. Birkaç hasarım oldu, sigorta danışmanım benim adıma sorunları hemen çözdü. Ben zaten torpil istemem, araya da girme ihtiyacım ise hiç olmadı. Geçtiğimiz hafta kullanmak istediğim ev kredisi ile ilgili bankadan istenen kredi hayat sigortası için sigorta danışmanıma başvurdum. Danışmanım beni arayarak, benden sağlık konusunda tetkikler istendiğini, bunları yaptırmam gerektiğini söyledi. İstenilenler şöyle ;
- Sağlıklı olduğuma dair doktor raporu;
- Tam idrar tahlili
- EKG
- Eforlu EKG
- Tek Yönlü Akciğer filmi
- AIDS Testi
- BioKimya
Önce çok şaşırdım, bu kadar kapsamlı bir istek beklemiyordum. "Tam idrar, AIDS testi, ve en önemlisi eforlu EKG. İçimden, "sigorta şirketi haklıdır" vardır bir bildikleri dedim. Hayat sigortası alacağım için, sağlık sigortamın olduğu grup şirketinin hayat şirketini tercih ettim.. "Belki bu kadar kapsamlı bir tetkik istemezler çünkü sağlık sigortam yıllardır o şirketten yapılıyor, yenileme garantim de var" diye düşündüm. Daha 15 gün önce poliçemi yeniledim, hiçbir sorun çıkmadı. Sonradan öğrendim elementer şirket ve emeklilik şirketi aynı grupta olsalar bile olsa sandığım gibi ortak dataya ulaşamıyor. Bu bence eksi bir puan. Ayrıca bu tetkikleri yaptırmam için bir yarım günüm gidecek. Emeklilik ve Hayat sigortası şirketinin genel müdürü de bir kredi için başvuru yapmış aynı şartlar kendisi için de istisnasız uygulanmış. Banka bir taraftan sıkıştırıyor, diğer taraftan alacağım evin sahiplerine verdiğim kaporanın son günü geliyor. Bir de bu iş çıktı. Vakit kaybetmeden gidip yaptırmaya karar verdim.
"Doktor benden çok şaşırdı"
Gittiğim hastanedeki başhekim benden çok şaşırdı. "Alt tarafı sigorta yaptıracaksınız, bu sigortacılar pilota hayat sigortası yaptırıp da sonra tazminatı ödemek istemeyen sigortacılar değil mi ?" diye sordu bana… "Biz hekim olarak EKG çekeriz, bir risk görürsek Eforlu EKG çekeriz. Eforlu EKG çok risklidir, EKG'de bir şey çıkmaz, Eforlu EKG'de kişi kalp krizi geçirebilir.Eforlu EKG'de bir şey çıkmaz, kişi 10 gün sonra kalp krizinden ölür. Daha geçenlerde basına benzer bir olay yansıdı. Oldu olacak anjiyo da isteselerdi de tam olsaydı." Diye dalga da geçti. Bunu bana söyleyen kişi hem bir hastanenin hissedarı, hem de başhekimi. Fakat kendisinin sağlık sigortası da var. Öyle sigorta düşmanı falan da değil. Bu arada her şeyin sağlam, civa gibi olsan, Türkiye gibi riskli bir ülkede heran başına bir şey gelebilir ve sigortanın kapsamı olan "Ferdi Kaza Sigortası" teminatları gereği sigortacı zaten tazminatı bir şekilde ödeyecek sonunda.
"Sigorta yaptırmak için ter döktüm"
Sonra efor testine alındım, bir koştum bir koştum, ter içinde kaldım sigorta yaptırmak için. Sonra bankaya gittim durumu anlattım "biz buradan size kredi hayat sigortası yapardık. Şirket bu tetkikleri istemiyor" demezler mi. O sırada "bankaların sigorta yapmaması" aklıma geldi. Ne diyeyim şimdi size….