Ahi Evran Ve “Ahilik”

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

26. Ahilik Haftası Kırşehir’de 23-28 Eylül tarihleri arasında kutlanacak. Ahiliği yeniden yaymak ve yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak için yapılan kutlamalar bugün Anıt Meydan’ında saat 10.00’da yapılacak açılış töreni ile başlayacak.

Türkiye’de esnafın teşkilatlanma hareketinin temelini oluşturan ahilik konusunda  Sayın okuyucularıma  farklı kaynaklardan derlediğin özet bilgiyi aktaracağım.

Ahiliğin  kaynağı “Fütüvvet”

Fütüvvet fetâ kelimesinden gelmektedir. Fetâ yiğit, fütüvvet yiğitlik demektir. Fütüvvet, yiğit insanları çatısı altında  toplayan  tasavvufî yönü olan  (kendilerini sufi olarak tanımlayanların katıldığı) bir meslek teşkilatıdır. Sûfiler, kendi emeğini ile yaşayanlardır. Fütüvver  teşkilatı Abbasi Halifeliği döneminde kurulmuş ve gelişmiştir. Horasan’dan Orta Doğu’ya, Bağdat’a, Selçukîlerle Anadolu’ya  ulaşmıştır. Kırşehir’de fütuvvetin pîri Ahi Evran olmuştur.

Ahi Evran

Ahi Evran 1171 (H. 567) senesinde İran’ın batı Azerbaycan taraflarında bulunan Hoy kasabasında doğdu. 1262 (H. 660)de Kırşehir’de  öldü .(Bazi kaynaklara göre  şehid edildi. )

Zamanın en büyük alimlerinden olan Fahreddin-i Razi’nin derslerine devam ederek akli (fen) ve nakli (din) ilimleri öğrendi.

Ahmed Yesevi hazretlerinin talebelerinin sohbetlerine devam ederek tasavvuf yolunda yüksek derecelere kavuştu.  Bir hac yolculuğu esnasında evliyadan Evhadüddin Hamid Kirmani ile tanışıp, onun talebeleri arasına katıldı ve vefatına kadar yanından ayrılmadı.

Böylece tefsir, hadis, fıkıh, kelam ve tıp ilimlerinde derin alim, tasavvuf yolunda yüksek makam sahibi bir veli oldu.

Sadreddin-i Konevi hazretlerinin babası Mecdüddin İshak’ın daveti üzerine, insanlara dinlerini öğretmek, kardeşlik ve beraberliği aşılamak için Muhyiddin ibni Arabi ve hocası Evhadüddin’le birlikte Anadolu’ya geldi.

Hocasının kızı Fatıma Bacı ile evlendi. Hocası ve kayınpederi Evhadüddin’le birlikte çeşitli Anadolu şehirlerini dolaştı.

Vaazlarında özellikle esnafa İslamiyet’i anlatarak dünya ve ahiret işlerini düzenli hale getirmeleri için nasihatlerde bulundu. Yaklaşan Moğol tehlikesine karşı Müslümanların kuvvetlendirilip teşkilatlandırılması için çalıştı.

Hocasının vefatından sonra yerine geçti ve vekili oldu. Bir rivayete göre Kayseri’ye ,bir başka rivayete göre Kırşehir’e yerleşti. Debbağlık yaparak (deri dabağlayarak) geçimini temin etti.

 Müslümanlara Allahü tealanın emir ve yasaklarını  anlattı. Bilhassa sanat sahibi kimseler arasında çok sevildi.

Kırşehir ve Kayseri ikilemi

 Genelde  Ahiliğin Kırşehir'de ortaya çıktığını söylenir..

Bir başka söylentiye göre , Bağdat'ta büyük üstadlardan ders alan  Ahi Evran, Arapların kurduğu Fütüvvet Teşkilatı'ndan etkilenerek, 1205'te Anadolu'ya gelmesinden kısa bir süre sonra Ahilik Teşkilatını Kayseri’de  kurmuştur.

Hacı Bektaş-i Veli’nin katkısı

Ahi Evran Kırşehir’de  Hacı Bektaş-i Veli ile yakın dostluk kurduğu, bugünlerin  esnaf teşkilatı diyebileceğimiz Ahilik (kardeşlik) müessesesini kurulmasında ve  bir çok şehir ve kasabada teşkilatlanmasında  Hacı Bektaş-i Veli’nin tavsiyelerinden yararlandığı söylenir.

Ahi Evran’ın Ahilik teşkilatını kurarken fikirlerinden yararlandığı Hacı Beştaş-ı Veli ( 1209 - 1271) de , Horasan Nişabur doğumlu bir  şair ve mutasavvıf'dır

Yesevîlik tarikâtının üyesi olarak  13. yüzyılda Anadolu'nun İslâmlaşma sürecin destek verdi.

Hurûfîlik akımının etkisi altında  ibahilik, teslis (üçleme), tenasüh, ve hülul anlayışlarını da bünyesine alarak kurumsallaşan Bektaşîlik tarikâtının isim babasıdır.,

Hacı Bektâş-ı Velî  kuruluşundan başlayarak içinde bulunduğu  ve yayılması için çaba verdiği  "Ahilik Teşkilâtı" ile, Osmanlı Devleti'nin kuruluş devrinde Anadolu'da sosyal yapının gelişmesinde önemli katkılarda bulundu

Hayatının büyük bir kısmını Sulucakarahöyük’te (Hacıbektaş) geçiren Hacı Bektâş-ı Veli’nin  Mezarı, Nevşehir iline bağlı Hacıbektaş ilçesindedir.

(Yarınki yazıda Ahiliğin ilkelerini anlatacağım)

Tüm yazılarını göster