Ah Beşiktaş vah Beşiktaş

Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Uzun zamandır idari zaaflardan muzdarip olan Beşiktaş, pazar günü başkanını seçmek üzere kongreye gidiyor. Yıldırım Demirören'in Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı seçilmesiyle birlikte girilen kongre sürecine önceleri tüm Beşiktaşlılar umutla yaklaştılar. Serdal Adalı'nın taraftardan gelen yoğun isteğe cevap niteliğindeki adaylığı, siyah-beyazlı renklere gönül vermiş milyonları fazlasıyla hoşnut da etmişti. Bugün gelinen noktada taraftarın "başkan olarak görmeyi" en çok istediği isim Serdal Adalı kırgın, kızgın ve üzgün halde Amerika'ya dönmüş durumda. Peki, ama bu nasıl gerçekleşti? Taraftarın geniş konsensüsü ile başkan olması istenen ve kendisi de "hay hay" diyerek taşın altına elini koymayı kabul eden bir isim nasıl auta çıkarıldı? Cevap aslında basit ve kısa. Beşiktaş'ı Beşiktaşlılar yönetmiyor da ondan. Daha doğrusu kulübün dinamiklerinde çıkarlarını Beşiktaş'ın üzerinde tutan kişi ve gruplar maalesef yer etmiş vaziyette. Bu kişiler ve gruplar işlerini (!) o kadar hırsla yürütüyorlar ki, kimsenin eleştirmeye dahi gönlünün elvermeyeceği Süleyman Seba gibi bir ismi hiçbir beis görmeden operasyonlarına alet edebiliyorlar. Doğal olarak Divan Başkanı'nı da.
Serdal Adalı ile herhangi bir tanışıklığım da oturup konuşmuşluğum da yoktur. Kendisi hakkında edindiğim intiba yöneticilik döneminde yaptığı aklı başında işlerden kaynaklanıyor. Zaten bu yazıyı adaylar ve listeler kesinleştikten sonra yazmamdaki amaç da aşağıda değineceğim "birilerinin adamı" etiketini yememektir. Bu olumlu işler bazı çevreleri ürkütmüş olacak ki, başkan seçildiği takdirde Beşiktaş'ı düzlüğe çıkarabileceğinden bir başka deyişle saltanat kayıklarını alabora edebileceğinden korkulmuşa benziyor. Zaten kendisinin de adaylıktan çekilirken yaptığı açıklamada değindiği gibi; oy ve yönetici pazarlıkları yapan "dernek" adı altındaki oluşumlar ile Beşiktaş'ın ne zaman kendilerine işi düşse basın ve taraftarla "saklambaç" oynamayı seçen büyükler (!) Serdal Adalı'nın yolunu kestiler. Tribün jargonunda taraftarın kullanmayı sevdiği bir deyim vardır: "geri vites yapmak". Yıllar yılı Beşiktaş'ın ileri gelenleri denilen ve siyah-beyazlı kulübü sahipsiz bırakmayacakları düşünülen isimlere aslında "Beşiktaş'ın geri gidenleri" dense sanıyorum teşbihte hata yapmamış oluruz. Ne zaman sorumluluk alma gereği hâsıl olsa ortadan kaybolan bu isimler bugün de "geri vites yapmış" ve Beşiktaş'ı yalnız bırakmış vaziyetteler. Dernekler deseniz içlerinde saltanat mücadelesine girişmemiş olanlar elbette ki var ancak bir çoğu menfaat ve dezenformasyon odağı olarak hizmet veriyor. İşleyiş basit aslında. Beşiktaş'ı çağrıştıran bir alan adıyla güya spor haber sitesi kuracaksınız sonra size prim vermeyen herkese doğru yanlış bakmadan kasıtlı biçimde sallayacaksınız. Böylelikle hem tavizler koparmaya hem de kongrelerde "etkin güç" olmaya çalışacaksınız. Aslında benim üzüldüğüm nokta bu işleyişin ve dolayısıyla algılarının şekillendirildiğinin farkında olmayan taraftarların çoğunlukta olması. Bakın, son on yılda Beşiktaş'ın ezeli rakipleriyle arasındaki makas gerek sportif gerekse de mali anlamda giderek açıldı, açılmaya da devam ediyor. Fenerbahçe ve Galatasaray'ın bir şekilde dernek tahakkümünü aşmış kulüpler olmaları acaba ortaya çıkan tabloda ne kadar etkili? Tek hayalleri koltuk kapmak olanlar yakın gelecekte kulübün koltuklarına kadar haczedilebileceğini bilmiyorlar mı? Elbette biliyorlar ama bugüne kadar nasıl gelindiyse yani "cenazeyi kaldıran elbet bulunur" düşüncesiyle kulübün temellerine nasıl dinamit konduysa bundan sonrası için de öylesine rahatlar. Oysa kazın ayağı hiç de öyle değil. Bugün aday olan üç isim bilinçli ya da bilinçsiz şekilde açıklamamış olabilirler ancak ben Beşiktaş'ın mayıs ve kasım aylarında resmi iflas noktasına geleceğini ve bu iki tehlikeyi atlatmanın hiç kolay olmayacağını yazmak zorundayım. Yaratılabilecek ekstra gelirlere rağmen önümüzdeki 3 sene boyunca taşıma suyla değirmen döndürmekten başka çare olmadığını da. Uzun lafın kısası, başkan adayları "ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız" derken aslında ortada yorgan bile kalmadığını sanıyorum söylemek istemiyorlar.

Demirören 4 senetle alacağını garantiye aldı


Bahsettiğimiz zorlu sürecin bir anda gelerek Beşiktaş'ı açmaza düşürdüğünü söylemek en hafif tabiriyle safdillik olur. Bugün Fikret Orman'ın listesinde yer alan Berk Hacıgüzeller'in 2009 yılı Şubat ayında gerçekleştirilen Mali ve İdari Genel Kurul'da yaptığı konuşma buna en güzel kanıtlardan biri. O tarihte Beşiktaş'ın kâğıt üzerinde "rakamlara takla attırılarak" iflastan kurtarıldığını, borç rakamlarının gerçeği yansıtmadığını ve bu gidişle iki-üç yıl sonra (yani bugün) başkana borcun 120 milyon TL'ye ulaşacağını söylediğinde kendisini ciddiye alanların sayısı ne yazık ki, fazla değildi. Yani Beşiktaş bu günlere göz göre göre geldi. Yeri gelmişken şunu da söyleyelim. Beşiktaş'a verdiği 103 milyon TL'yi hibe etti mi etmedi mi tartışıladursun Yıldırım Demirören 2014 yılına vadeli 4 adet senedi çoktan kulüpten alıp kasasına koymuş bile. Kulislerde konuşulan bu. Her ne kadar iş bilmezlik yüzünden Beşiktaş kendisine borçlanmış olsa da bu parayı almak hakkıdır. Ancak 2014 yılı sizde de garip çağrışımlar yaptıysa bu hibe işinin ileride farklı boyutlar kazanabileceğini düşünmeniz yerinde olur.
Özet itibariyle önümüzdeki günler Beşiktaş'ın taraftarına çok daha fazla ihtiyaç duyacağı bir tufana gebe. "Dolar milyarderleri" listesinden göz kırpan Beşiktaşlılar süreci izlemekle yetinsinler ben asgari ücretten aldığı maaşın yarısını kulübüne aktarma derdindeki taraftarlar tanıyorum. "İyi Beşiktaşlı" Feridun Düzağaç'ın Radikal gazetesine söylediği gibi: "Sıkıntılı bir süreç bekliyor Beşiktaş'ı. Taraftar taşın altına elini sokmak zorunda kalacak. Ve belki 'Beşiktaş için bir kibrit çak' yeniden devreye sokulacak."
Hazır mısınız?

Dünya liglerinden haberler


· Serie A'nın güçlü ekiplerinden Juventus, Manchester United'daki geleceği belirsiz olan Paul Pogba için haftalık 19 bin euro ücretle beş yıllık bir sözleşme önerdi. 2009 yılında Le Havre'den Manchester United akademisine gelen oyuncu, bu sezon yükseldiği A takımda üç kez forma şansı buldu. İngiliz ekibi, oyuncuyu takımda tutmaya çalışsa da, Pogba için başka talipler de var.
· La Liga'da şampiyonluk iddiasını sürdüren Barcelona, Granada maçında Dani Alves'in kırmızı kart görmesinin ardından Adriano'nun sakatlığıyla sarsıldı. Kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada 27 yaşındaki oyuncunun 10 gün süreyle formasından uzak kalacağı belirtildi. Katalan ekibi, Mallorca ile oynayacağı lig maçında, Eric Abidal'in de yokluğunda doğal mevkisi kanat beki olan bir oyuncuyla yer alamayacak.
· Bundesliga ekiplerinden Stuttgart forması giyen Khalid Boulahrouz, Serie A'nın son şampiyonu Milan'ın radarına girdi. Sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan Hollandalı oyuncu, gelecek sezondan itibaren Milano ekibinde forma giyebilir. Khalid Boulahrouz, 2008'de Stuttgart'a gelmeden önce Hamburg, Chelsea ve Sevilla formaları da giymişti.
· Bayer Leverkusen'in genç yıldızı Lars Bender, kulübüyle nikâh tazeledi. Alman ekibinin resmi internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, 2009 yılında 1860 Münih Kulübü'nden transfer edilen 22 yaşındaki oyuncu ile 2017 yılına kadar sürecek yeni bir kontrat imzalandığı bildirildi. 2008 yılında Almanya ile U19 Avrupa şampiyonu olan Bender, A takımda ise 4 kez görev yaptı.
· Real Madrid Teknik Direktörü Jose Mourinho, dünyanın en çok kazanan teknik direktörü olarak açıklandı. France Football'un yaptığı araştırmaya göre Carlo Ancelotti, PSG'den her 12 ay için aldığı 13,5 milyon euro ile en çok kazananlar listesinin ikinci sırasına otururken, Pep Guardiola 9.5 milyon euroyla listenin üçüncü basamağında yer aldı.
· Hollanda'da şampiyonluk mücadelesi veren Ajax, bu hafta sonu oynadığı RKC Waalwijk maçında başarılması zor bir olaya imza attı. Rakibini 3-0 mağlup ederek puanını 49'a yükselten ve 52 puanla liderlik koltuğunda oturan AZ Alkmaar'ı takibini sürdüren Ajax, RKC maçına altyapıdan yetişen tam 10 oyuncuyla çıktı.

Türkiye liglerinden haberler


· Galatasaray'da Felipe Melo transferi için düğmeye basıldı. Juventus ile yapılan sözleşmede yer alan 13 milyon euroluk opsiyonu ödeyemeyeceğini belirten sarı kırmızılı ekibin, bu rakamda indirim istediği ve İtalyan ekibine 7 milyon euro önerdiği iddia edildi. Hatırlanacağı gibi, yıldız futbolcu bu sezon sarı-kırmızılı formayla çıktığı 28 maçta 9 gol kaydederek başarılı bir performans sergiledi.
· Spor Toto Süper Lig'in 8 Nisan 2012 tarihinde sona erecek 34 haftalık periyodunun ardından, bu sezon başlayacak Play-Off uygulamasının tanıtımı 26 Mart Pazartesi günü gerçekleştirilecek. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve 1. Başkanvekili Ufuk Özerten'in katılacağı toplantının, Çırağan Sarayı Mabeyn Salonu'nda saat 10.00'da başlayacağı açıklandı.
· Mersin İdman Yurdu maçında sol kolunda kırık meydana gelen İ.B. Belediyesporlu savunma oyuncusu Kamil Zayatte operasyon geçirdi. Operasyonun ardından bilgi veren kulüp yetkilileri, "Zayatte'ın sol ön kolunda bir kırık vardı. Başarılı bir cerrahi müdahale gerçekleştirildi. Oyuncumuz 2-3 ay içinde sahalara geri dönebilecek" şeklinde konuştular.
· Fenerbahçe taraftarı, Galatasaray derbisinde de kulübüne sahip çıkmaya devam etti. Fenerium Genel Müdürü Aydın Kirman, maç günü bir milyon TL'ye yakın ciro elde ettiklerini ve sadece bir mağazadan yaklaşık 7 bin forma satıldığını açıkladı. 45 mağazaları olduğunu vurgulayan Kirman, elde edilen cironun rekor olmadığını ancak rekora yakın bir ciroya ulaşmaktan ötürü mutlu olduklarını kaydetti.
· Manuel Fernandes'in Beşiktaş'taki formu, İspanya'da da çok konuşuluyor. Portekizli futbolcuyu özel hayatındaki sebeplerden dolayı Beşiktaş'a satan Valencia'nın, bu futbolcuyu göndermekten dolayı pişman olduğu iddia edildi. Record gazetesi, "Portekizlilerden gol şov" başlığını atarak, Beşiktaş'ın Manisaspor karşısında patlama yaptığını belirtti. Gazete ayrıca Manuel Fernandes'in takımın beyni konumunda olduğunu okuyucularına duyurdu.
· Fifa Başkanı Sepp Blatter İstanbul'a geldi ve ayağının tozuyla UEFA Başkanı Michel Platini ile buluştu. UEFA'nın yarın gerçekleştirilecek kongresi için İstanbul'a gelen Blatter, Rahmi Koç Müzesi'ndeki yemeğe de katıldı.

Tüm yazılarını göster