Ağustos sonu itibari ile açıklanan bütçe gerçekleşmelerine baktığımızda bir önceki yılın aynı dönemine göre;
-Bütçe giderlerinde %84,1,
-Faiz giderlerinde %91,
-bütçe açığında %154
artış meydana gelmiş.
Faiz hariç giderlerde ağustos sonu itibarıyla bütçenin %55,5’ine, faiz giderlerinde ise %60,1’ine ulaşılmış durumda.
Gelirler tarafına baktığımızda, ilk 8 aylık dönemde;
-Bütçe gelirlerinde %75,2
-Vergi gelirlerinde %69.6
artış olmuş.
Bütçe açığında; yıllık 2,65 Trilyon olarak öngörülen tutar ilk 8 aylık dönemde 973 milyar TL olarak gerçekleşmiş.
Faiz hariç 1,4 trilyon TL olarak öngörülen yıllık bütçe açığının ilk 8 aylık dönemde 209 milyar TL olmuş.
Faiz giderlerinde uygulanan programın bir gereği olarak bir artış söz konusu ise de bütçe açığı rakamlarında bu gerçekleşmelere göre hedeflerin içerisinde kalınabileceği söylenebilir.
Vergi gelirleri gerçekleşmeleri
Gelir tarafında en önemli fark, geçici gelir ve kurumlar vergisi ödemelerinin ağustos ayından eylül ayına kaydırılması olduğunu görüyoruz. Yaklaşık 400 milyar liralık bir vergi ödemesinin eylül ayına kaydığını varsayarsak, bu tutarı da eklediğimizde vergi gelirlerinde %85, genel bütçe gelirlerinde %90 artış oranı oluyor. Bu haliyle gelirler tarafında da kayda değer bir sıkıntı yok.
Gelirler tarafında en dikkat çekici durumun ithalata dayalı vergilerde gözlemleniyor. Bunu hem cari açık rakamlarında, hem de dış ticaret istatistiklerinde görüyorduk. Sekiz aylık gerçekleşmelere göre ithalde alınan katma değer vergisi bir önceki yılın aynı dönemine göre sadece %56,2, özel tüketim vergisinde de %70 oranında artış olmuş. Hem katma değer vergisi oranında hem de bazı özel tüketim vergisi kalemlerinde yapılan artışlara rağmen gerçekleşmenin sınırlı kalması ithaldeki daralmanın net göstergesi durumundadır. Aylık olarak baktığımızda, Ağustos ayında bir önceki yılın aynı ayına göre özel tüketim vergisinde %23,2, ithalden alınan katma değer vergisinde ise %13,2 oranında artış olduğunu görüyoruz.
İçeride ekonomik gidişatın bir ay geriden en iyi göstergesi olarak değerlendirebileceğimiz dahilde alınan KDV bir önceki yılın aynı ayına göre ağustos ayında %71,7 oranında artmış. Temmuz ayında dahilde alınan KDV de bir önceki yılın aynı ayına göre azalış vardı. Bu geçen yıl ekonomik aktivitelerin daha hızlı olması yanında cari yılın haziran ve temmuz aylarında ekonomideki kısmi yavaşlamayı da doğrular mahiyettedir.
Bütçe gerçekleşmelerini uygulanan enflasyonla mücadele programı çerçevesinde değerlendirdiğimizde; harcamalar tarafında 8 aylık dönemle özellikle mal ve hizmet alım giderleri tarafındaki artış oranının %66 gibi bir seviyede kalması olumlu. Toplam bütçe giderleri gerçekleşmelerinde %84,1 artış olması gelir gider dengesi ve bütçe hedefleri bakımından uyumlu olsa da, daha minör kalemler olarak bakıldığında özellikle psikolojik etkisi yükse temsil giderleri gibi küçük kalemlerde alınabilecek mesafeler olduğunu söylemeliyiz.
Bütçenin genel gerçekleşmeleri itibarıyla bütçe hedefleri içerisinde kalınması noktasında temelde bir sorun görünmese de bazı alanlarda bir miktar gevşeme olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bütçe rakamlarındaki yüksek artış kalemlerinin personel gibi cari harcamalar tarafında değil, yatırım ve stratejik sektörler destekleri tarafında olması tercih edilir. Bu aynı zamanda uygulanan programın ekonomideki yavaşlama etkisinin sektörler bazında doğru yönetildiğine işaret olur. Bu konuya şimdilik sadece dikkat çekmekle yetiniyoruz. Onun dışında bütçe gerçekleşmelerine bakarak tek cümle ile söyleyebileceğimiz yıl sonu itibarıyla olağanüstü bir durum olmadığı taktirde bütçe gerçekleşmeleri öngörülen rakamlar içerisinde kalabilecektir.