Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 300'e yakın işadamımızla yaptığı Afrika turu yabancıların da gündeminde.
"Erdoğan cin gibi…", "Hızlı Türkler…", "Türkler Afrika'da ki pazar payımıza ortak oluyor…", "Türkler sadece yöneticilerin değil halkın da gönlünü alıyor…" gibi başlıklar dikkat çekici.
* * *
Erdoğan'ın Nijer'de ayağının tozuyla yaptığı, "Biz Afrika'yı sömürenler gibi düşünmüyoruz. Biz sömürü anlayışına karşı kardeşlik nasıl olur onu göstermek için buradayız" açıklaması, gerçeğin bilinmesi ve bilinmekle kalmayıp tüm dünya karşısında haykırılması yönüyle önemliydi.
Yoksa yeni dünya düzeninde sömürgeciliğin kalmadığı, siyasi ve ekonomik ilişkilerin kazan/kazan mantığıyla işlemeye başladığı bir gerçek.
Güçlünün kazandığı fazla, zayıfınki eksik olsa da!
* * *
Afrika'da şanslıyız, evet.
Nedeni mi?
Tanzanya, Kenya ve Güney Afrika'da iki ay kalıp, ekonomik araştırmalar yapan Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler son sınıf öğrencilerinden Melih Aslan anlattı dün:
"Afrika'da çok acil bir işiniz varsa ve o gün bitirmek zorundaysanız yandınız.
Gittiğiniz kurumlardaki yetkililere aciliyeti söylediğiniz anda, 'Dün gelseydin…', 'Geçen hafta gelseydin…' gibi kalıplaşmış yanıtlarla karşılaşırsınız.
'Ama bugün belli oldu…' derseniz, 'Dün belli olsaydı…', 'Geçen hafta belli olsaydı…' gibi kalıplaşmış/sinir bozucu yanıtları tekrar duyarsınız.
Zaten Afrika'nın her yerinde, her an 'Pole pole' tekrarıyla irkilirsiniz.
Nedir 'pole pole'nin Türkçesi?
Yavaş yavaş…
* * *
Biraz daha hızlı olduğumuz için şanslıyız.
Bizden hızlılar da var tabi…
ABD ve Avrupalı şirketlerin yanı sıra Çinli, Brezilyalı, Koreli, Hindistanlı şirketler çoktan tezgahlarını kurmuşlar Afrika'da.
Başbakan Erdoğan'ın ziyareti ziyadesiyle rahatsız etse de onları, erken saf tutmanın ayrıcalığını uzun bir süre daha yaşayacaklar.
* * *
Biraz daha hızlıyız dedik ya Afrika'dan.
Bizimde 'Geç hızlanma' alışkanlığımız var.
Mesela İran…
Yine gecikeceğiz İran pazarı için…
Ambargo safsatasına rağmen ABD ve Avrupalı firmalar başta olmak üzere Çinli, Koreli, Hindistanlı firmalarda saf tutmaya başlamış İran'da.
Biz de ise bir korku!
* * *
Ekonomiyi anlatılırken, havayolu ve karayolu örnekleri vermek moda oldu ya son dönemde…
Sürdürelim:
Araba sağlam, kullanılan benzin iyi, motor da kaliteli ama başlangıçta motorun gaz yemesini engelleyen bir şeyler var.
İyi arabalarda tekerleği frenleyip, motorun gaz yemesini engelleyen sistem, 'patinaj anlarında' devreye girer.
Bizde de böyle olmalı…
* * *
Şunu da bilmeliyiz:
Kanun yaparken dahi, yavaşladık.
O alanda da sonradan hızlanıyoruz.
Hızlı yaptığımızı sandığımız kanunların büyük bölümünü de (geleneklerimize sadık kalarak!) yolda düzeltmeye çalışıyoruz.
İki üç aydır tartışılan TOBB Kanunu gibi.
Gündemi yoğun, atılacak adımları fazla bir ülkede, 3 ay TOBB'yi konuştuk/konuşturulduk.
Yine son anda hızlanıp çözeceğiz.
Ya da yine çözdüğümüzü sanacağız!