Afete karşı m2m?

Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM edip.oymen@outlook.com


 

BBC Televizyonu, 4 gün üstüste Hawaii'deki Kiluauea yanardağından naklen yaptığı birer saatlik canlı yayınlarla dünyadaki bazı önemli yanardağlarını "yerinden" tanıttı. Volkan ve deprem araştırmalarındaki yenilikleri aktardı.
BBC, bir "medyatik" jeoloji profesörü ve doğa programlarıyla tanınan bir kadın sunucuyla yaptığı bu yayında, bazı başka dağlara da, başka jeologları yine TV ekipleriyle gönderdi.
Yanardağ faaliyetini izlemek, deprem tahmininden daha kolay. Dağdan çıkan zehirli gazlar ölçülebiliyor. Patlama öncesindeki depremler izlenebiliyor. Kraterin içinden sürekli web yayını bile mümkün.

***

Şehirlere yakın yanardağlarda faaliyet artarsa, hatta dağ patlarsa, yerel ve merkezi makamların neyi nasıl yapacağına dair iyi kötü planlar var (ya da aslında yok). Örneğin, Napoli'nin komşusu ünlü Vezüv, 1944'ten beri sessiz. Ama hareketsiz değil. Bilim adamları dağ yamacındaki çok sayıdaki duyargayı 24/7 izleyerek sismik hareketliliğin nicelik ve niteliğini tahmine çalışıyor.
Bir patlama olacağı anlaşılırsa, Vezüv yamaçlarına kadar tırmanmış olan yasadışı yerleşimlerdeki 600 bin kişinin tahliye edilmesi gerekecek. Nasıl?
Mümkün mü?
Tehdit altında başka şehirler de var: Nisanda faaliyete geçen Popocatepeti yakınında 25 milyon nüfuslu Mexico City. Ekvator'da Tungurahua, başkent Quito'nun yakınında. Japonya'da Sakurajima, tıpkı Vezüv gibi, körfezin karşısındaki Kagaşima'ya tehdit. Karaibler'de Martinique Adası'nda Pelée, adanın en büyük şehri Saint Pierre'in tepesinde. 1902 patlamasında şehir Pompey gibi kül altında kaldı. 30 bin kişi öldü.

***

Yanardağ izlemekle depremi izlemek arasında benzerlik var. Ama depremin öngörülmesi daha zor. Hele İstanbul'da beklenen deprem, fayı deniz
içinde olduğu için zorluk daha katmerli.
Dünyanın "en medyatik" deprem fayının bulunduğu California'daysa, deprem başlarken, şehirlerdeki "gömülü elektronik sistemlere" otomatik uyarı yapacak bir sistem geliştiriliyor. Kuzey California Sismik Ağı'nda halen 412 ölçüm merkezi, 924 kanaldan veriyi 24/7 boyunca University of California/Berkeley'deki merkeze iletiyor. Bir sonraki aşama, bazı duyargaların, ağdaki bazı dönüşüm noktalarıyla "kendiliğinden" iletişime geçmesi olacak.
Tam da bu noktada, m2m (Şeylerin interneti.
Cihazlar arası iletişim) uygulamasının deprem açısından ne kadar yaşamsal önemde olduğu anlaşılıyor.
Deprem/volkan faaliyetini gözleyecek duyargalar arasındaki iletişimin otomatik sağlanmasıyla, tehdidin ortaya çıkmaya başladığı daha kolay saptanabilecek. Türkiye'de, sağlıktan ulaştırma sistemlerine, tarım uygulamalarından erken uyarı sistemlerine kadar 150 milyon kadar m2m bağlantı potansiyeli olduğu tahmin ediliyor.
Bu duyargaların, "birbirleriyle" iletişime geçerek bulgularını "merkezle" paylaşmaları için ise yabancı ülkelerde daha ileri teknoloji ve daha yoğun üniversite-sanayi işbirlikleri geliştirilmesini bekleyeceğiz. Onlar geliştirsin, biz onlardan alırız nasıl olsa.

Tüm yazılarını göster