Acentelerin portföy mülkiyet hakkı

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Geçtiğimiz haftalarda bir iş için Antalya'daydım. Burada sigorta acenteliği yapan Tahir İbili ile tanıştım. Sohbetimiz sırasında edindiğim bilgiler beni gerçekten çok etkiledi ve bunları sizlerle paylaşıp örnek olmasını istedim. Son yıllarda sigorta sektörünün yetişmiş kalifiye eleman ihtiyacı olduğu konusu aşikar. Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'na kayıtlı sigorta acenteleri, sigorta sektörüne kalifiye personel yetiştirilmesi amacıyla Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Yüksek Okulu'nda sigortacılık bölümü açtırmak için çalışmaya başlamışlar. Acenteler bağlı bulundukları sigorta şirketlerine konuyu açmış. Sonrasında Antalya'da bölge müdürlükleri olan sigorta şirketleri de projeyi desteklemeye karar vermiş. Kampanyaya öncülük eden sigorta acenteleri ise buna ciddi bir vakit ayırarak prosedürün tamamlanmasını sağlamış. Ve bu çabaların sonucunda okulda elbirliğiyle büyük bir derslik binası yaptırmışlar.

Sigortacılar okullarını kendileri yaptırdılar

Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu bünyesinde yaptırılan sigortacılık bölümü derslik binasının açılışını ise Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan yapmış. ATSO Başkanı Kemal Özgen de binanın yapımına emeği geçen firma temsilcilerine birer plaket vermiş. Bu olay aslında bize gerçekten el ele verildiğinde başarılamayacak hiçbir şeyin olmadığını göstermiş oldu. Bu girişime emeği geçen herkesi ben de yürekten kutluyorum.

Bu okulların açılması çok güzel ama, asıl sorun öğretim görevlisi bulmak. Bu noktada yine sektörde çalışan, çalışmış uzman sigortacılardan faydalanmak lazım. Ve öğrencilerin de sigorta şirketleri veya acentelerde staj yapma imkanı bulması gerekiyor. Çünkü bu tarz meslekler sahada uygulama ile daha kolay öğreniliyor.

Konu Antalya'dan açılmışken yine Tahir İbili, Süleyman Özer ve Mustafa Alkan'ın Generali Sigorta'nın sağladığı olanaklarla İtalya'daki meslek araştırmalarını aktarmadan geçemeyeceğim.

İtalya'da acentelerin yatları uçakları var

İtalya'da sigorta acentelerinin tek bir şirket ile çalışma zorunlulukları varmış. Bu ülkede elementer sigorta branşında primlerin yüzde 70'ini acenteler yaparken, hayat sigortalarında durum tam tersi. Çünkü İtalya'da hayat sigortaları üretiminin yüzde 70'ini bankalar, yüzde 30'unu ise acenteler gerçekleştiriyor. En küçük acente yılda 1 milyon Euro'luk prim yazarken, en iyisi ise yaz tatili için yatını önceden Türkiye'ye gönderip sonrasında özel uçağı ile Türkiye'ye gelebilecek kadar mali açıdan iyi bir durumda. Bu arada sigorta şirketleri acentelerin sadece kendileri için çalışmasını isterken, diğer taraftan acentesinin tüm genel giderlerini de karşılıyor. İtalya'da sigorta şirketleri acentelerine ülkemizdeki gibi teşvikler sağlamalarının yanında tahsilat yükünün de acenteden alıp onların sahada kalıp daha çok satış yapmalarını sağlıyorlarmış.

Türkiye'den giden acente heyetine bu araştırma imkanını İtalya'nın Trieste şehrinde bulunan Assicurazioni Generali Reasürans Sigorta'nın Batı Avrupa ağırlıklı olmak üzere 40 ülkede faaliyet gösteren ve tüm dünyayı gözlemleyen şirket merkezinde Türkiye'den sorumlu Yönetim Kurulu Başkanı Alessandra Corsi ve şirketin aktivite organizasyon sorumlusu Alessia Pastrovicchio sağlamış.

Türkiye'den giden acente heyeti öncelikli olarak sigorta acenteliğinin İtalya'da çok saygın bir meslek olduğunu görmüş. Heyetin tespit ettiği bir başka konu ise profesyonelce yapılan acenteliğin kolay kolay herkes tarafından icra edilemediği. Çünkü İtalya'da acente olmak için ancak AB standardında yeterlilik sınavını başarı ile geçmek gerekiyor. Ülkemizde de benzer uygulamaya yakında geçilecek.

Hangi acentenin portföyü garanti ki?

İlginç bir diğer konu ise acentelere tanınan portföy mülkiyet hakkı. Kısaca acenteler emekli olduklarında ya da başlarına kötü bir şey geldiğinde portföyünü sigorta şirketine yüklü bir miktar para karşılığında satabiliyormuş. Bu uygulama ile sigorta acentelerinin geleceği de garanti altına alınmış oluyor. Bu ülkemizde uygulanabilir mi derseniz, bence biraz zor. Çünkü neden portföye para verilsin ki? Fiyat kırarak portföy diğer şirkete zaten geçiverir değil mi?

Tüm yazılarını göster