ABD’de enflasyon verileri ve para politikası

ABD Merkez Bankası Fed’in ne kadar sıkı para politikası uyguladığı sadece ABD için değil küresel ekonominin gidişa­tı için oldukça önemli.Fed ’in para politika­sı duruşu ABD Doları’nın diğer para birim­leri karşısındaki değerini, küresel sermaye akımlarını, küresel dolar cinsi borçlanma faizlerini, küresel ticaret hacmini doğru­dan etkiliyor.

Prof. Dr. İbrahim ÜNALMIŞ EKONOMİ NOTLARI ibrahimunalmis@hotmail.com

ABD Merkez Bankası Fed’in ne kadar sıkı para politikası uyguladığı sadece ABD için değil küresel ekonominin gidişa­tı için oldukça önemli.Fed ’in para politika­sı duruşu ABD Doları’nın diğer para birim­leri karşısındaki değerini, küresel sermaye akımlarını, küresel dolar cinsi borçlanma faizlerini, küresel ticaret hacmini doğru­dan etkiliyor.

Fed’in politika duruşuna ilişkin beklen­tiler küresel varlık fiyatlamalarını da doğ­rudan etkiliyor. Temmuz ayı sonunda Ja­ponya merkez bankası BOJ’un faiz artır­dığı ve jeopolitik risklerin yükseldiği bir ortamda Fed’in faiz indiriminde geç kaldı­ğı ve ABD ekonomisinin resesyona girece­ğine dair beklentiler bir anda küresel hisse senedi piyasalarında sert satışlara neden olmuştu. Kısa zaman içerisinde ABD’de re­sesyon korkusu dindi, jeopolitik kaygılar görece azaldı ve hisse senedi piyasaları to­parlanma eğilimine girdi.

Panik havası büyük ölçüde ortadan kalk­tığına göre Fed’in ne yapacağı konusunda fikir yürütmek daha yerinde olacaktır. Ön­celikle piyasaların ne beklediğini özetleye­lim. Sonrasında geçmiş döneme bakarak çıkarım yapmaya çalışalım.

Piyasalarda hâkim görüş eylül ayında po­litika faizinde 25 baz puanlık bir indirimin yapılacağı yönünde. Özellikle hafta içeri­sinde manşet enflasyonun beklentilerin altında, %2.9 olarak açıklanması faiz in­dirimi beklentisini pekiştirdi.

İndirimin 50 baz puan seviyesinde olması için ağus­tos ayında açıklanacak iş gücü verilerinde beklentilerin ötesinde bir kötüleşme olma­sı gerekir. Eylül ayı toplantısından sonra Fed’in kasım ve aralık aylarında iki toplan­tısı daha var. Piyasalar mevcut durumda yıl sonuna kadar toplamda 100 baz puan indi­rim fiyatlıyor. Beklentiler aralık ayı indiri­minin 50 baz puan olacağı yönünde.

ABD enflasyon görünümü faiz indirimi için yeşil ışık yakıyor mu?

Yüzde 2.9’luk manşet enflasyonun %1.62 puanlık kısmı konut (büyük ölçüde kira) enflasyonundan kaynaklanıyor. Konut dı­şı hizmet sektörünün katkısı %1.16 pu­an. Gıdanın katkısı %0.3, enerjinin katkısı %0.1 puan. İkinci el otomobil fiyatları enf­lasyonu %0.44 puan aşağı çekiyor.

Konut ve konut dışı hizmet sektöründeki enflas­yon katılığı birçok ülkede yapısal bir prob­lem olarak ortaya çıkmaya başlarken mer­kez bankalarının işini zorlaştırıyor. Artan göç ile birlikte konut arzının sınırlı arttı­ğı bir ortamda konut sektörüne bağlı fiyat­ları kontrol etmek mümkün olmuyor. Pan­demi sonrası değişen tüketim kalıpları ise hizmet sektöründe talebi halen canlı tutu­yor. Fakat ekonominin geri kalanında eko­nomik aktivite sıkı para politikasının etkisi ile yavaşlamaya devam ediyor.

Fed politika faizi yaklaşık 1 yıldır manşet enflasyonun üzerinde seyrediyor. Bu kadar sıkı para po­litikası son olarak 2006 yılında görülmüştü. Eğer Fed mevcut sıkılığını yıl sonuna kadar korursa düşen enflasyon ortamında para politikası duruşu daha sıkı hale gelecektir. Bu durumda ABD manşet enflasyonu 6 -12 ay içerisinde %2 hedefine yaklaşır ve hatta altına düşebilir. Bu senaryonun ekonomik büyüme üzerinde önemli tahribat yarataca­ğını söylemeye sanırım gerek yok.

Eğer Fed eylül ayında 25 baz puan ile faiz indirmeye başlarsa hem büyüme hem de enflasyon açı­sından yumuşak iniş senaryosu daha ger­çekçi hale gelir. Bir başka deyişle, enflasyon %2 hedefine daha yavaş yakınsar fakat ABD ekonomi yönetimi ekonomik aktivitede sert bir daralma ihtimalini azaltır. Bu bağlamda, eylül ayında Fed’in 25 baz puanlık bir indi­rime gitmesi makul görünüyor.

Fed için riskler neler?

Yukarıda bahsettiğimiz senaryoları etki­leyebilecek önemli riskler bulunuyor. Bun­lardan ilki ABD’de Kasım ayında yapıla­cak seçimler. Donald Trump’ın seçimleri kazanması ve bütçe açıklarını daha da ar­tırması Fed için enflasyonda yukarı yönlü risk yaratacaktır. Kısa vadede Ortadoğu ve Rusya-Ukrayna kaynaklı jeopolitik riskle­rin devam etmesi enflasyon görünümü açı­sından olumsuz etki yaratabilir. Enflasyon için daha orta-uzun vadeli aşağı yönlü risk­ler arasında yapay zekâ ve dijitalleşmeye bağlı verimlilik artışları var. Aşağı yönlü risk yaratabilecek diğer bir gelişme kapasi­te fazlası bulunan Çin ekonomisinin dün­yaya ucuz mal ihraç etmesidir.

Tüm yazılarını göster