Alper Koç / Yatırım Finansman
ABD piyasalarında iki karşıt katılımcı cephesi, geçtiğimiz ay sene sonuna yönelik iki ayrı beklentiyi fiyatlamaya başladı. Birinci grup katılımcı cephesi, bugüne kadar alınan önlemlerin ve gelecekte alınacak önlemlerin yetersiz kalacağına ve uzun vadede ekonomiyi resesyon ya da uzun vadeli düşük büyüme sürecinin beklediğine inanarak negatif fiyatlama davranışı gösterirken, ikinci karşıt grup katılımcı cephesi ise, her şeye rağmen Fed'in bugüne kadar attığı ve bundan sonra atacağı adımların, uzun vadede krizin içinden çıkılacağına yönelik beklentileri arttıracağına inandığı için taşıma suyla değirmen döndürmeye devam ediyor. Geçen ay yaşanan çekişmede, aylardır olduğu gibi şimdilik yine boğalar galip geldi ve DJI endeksi Eylül ayının başında 10400 seviyelerine kadar yükseldi. Diğer yandan da güvenli liman olarak görülen tahvil piyasalarına para girişleri devam etti ve 10 yıllık tahvil faizleri geçtiğimiz günlerde 2.50 li seviyeleri gördü. DJI endeksi önümüzdeki günlerde 10.600 lü seviyelerin üzerine atabilirse, yakın dönemde 11.500- 12.500 aralığına kadar yükselişin devamı gözüküyor. DJI endeksinde olası bir sert satış alternatifinde endeksin 9.500 rakamının altına inmesi ise, yeni bir orta vadeli düşüş dalgası olasılığını gündeme getireceğinden küresel risk iştahını da olumsuz yönde etkileyebilecek bir algılamanın oluşmasına yol açacaktır. Gelişmiş Piyasalarda uzun vadeli geri alış dalgalarının sonlarına yaklaştıklarını düşünmekle birlikte, bu sürecin kısa vadede bir süre daha devam etme ihtimalinin de yüksek olduğunu göz ardı etmememiz gerektiğini düşünüyorum.
Yurtiçi piyasalara gelince IMKB 100, yurtdışı piyasalarda sert satışlar yaşandığı Ağustos ayında bile 60.000 seviyesine yakın seyretti ve Eylül başında 60.000 seviyesinin üzerine atmayı başardı. Eylül ayına iyi başlangıç yapan piyasada bankacılık sektörü dışında kalan metal ana sanayi, otomotiv, telekomünikasyon, holding, taş-toprak, kimya gibi sektörlerde yer alan hisselere de geçişlerin başladığını gözlemlemekteyiz. Şimdilik IMKB 100 endeksinde yeterli hacmin olmadığını düşünsem de, 12 Eylül'de yapılacak Anayasa değişikliği referandumunun sonucuna göre daha hacimli ve volatilitenin arttığı bir döneme girebiliriz. Eylül ayına yükselerek başlayan IMKB'de "az farklı evet" sonucunun fiyatlandığı izlenimi hakim. Referandum sonucunda "çok farklı evet" ya da "çok farklı hayır" sonucu çıkmadıkça, piyasalarda referandum sonucu kaynaklı pozitif ya da negatif yönde agresif fiyatlama olacağını düşünmüyorum. Küresel para akımları önümüzdeki dönemde Türkiye piyasalarını desteklemeye devam ettikçe, "pozitif ayrışan Türkiye" algılamasının bir süre daha devamını öngörüyorum. 61.000- 61.500 ara direnç bölgesi geçilebilirse yükselişin tempo kazanıp 66.000- 68.000 aralığına kadar devamı sözkonusu olabilir. Olumsuz senaryoda ise 57.500-58.000 bölgesinin aşağı yönde kırılması, negatif algılamaları artıracak bir gelişme olacaktır.
ABD piyasalarında taşıma suyla değirmen döndürme süreci devam ettikçe ve bu piyasalarda radikal bozulmalar başlamadıkça "pozitif ayrışan gelişmekte olan piyasalar" algısının devamıyla birlikte Türk piyasaları da bu süreçten nemalanmaya devam edecektir.