Durup dururken önce Almanya ile daha sonra diğer Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle ipler gerildi. Nerede ise AB ile ilişkiyi keseceğiz. AB ülkelerini hasım ilan edeceğiz.
Bütün bu gürültü, zaten bir türlü ilerlemeyen AB ilişkilerindeki tıkanmadan kaynaklanıyor. Yıllar sonra bir fasılda müzakere başlatılacak.
Fasıl açılsa ne olur, açılmasa ne olur. Bundan önce açılanlar kapatılamadı. Açılmayan çok sayıda fasıl var.
Avrupa Birliği’nin 3 yıllık aradan sonra Türkiye ile tam üyelik görüşmelerinde yeni bir müzakere başlığını açması bekleniyordu.
Daha önce "Bölgesel Politika" başlığının açılmasına destek veren Berlin, Gezi Parkı protestolarına sert müdahale ile Türk hükümeti üyelerinden gelen ve Almanya’yı hedef alan sert açıklamaların ardından görüş değiştirdi.
DW Alman Radyosu'nun haberine göre, Berlin, pazartesi günü AB temsilcilerinin yapacağı görüşme öncesinde alternatif öneriler belirledi. Bunlar arasında iki alternatif formül dikkat çekiyor.
İlk formüle göre, AB Türkiye ile yeni bir müzakere başlığı açma yönünde kararını bu hafta içinde alacak. Ancak müzakerelerin resmen açılacağı ve Türk bakanların da katıldığı Hükümetler Arası Konferans (HAK) bu hafta değil, gelecek aylarda gerçekleştirilecek.
Türk Hükümet üyelerinin sert açıklamalarla gerilimi tırmandırdığını ve Gezi Parkı protestolarına orantısız güç ile müdahale edildiğini söyleyen Almanya tarafı, bu formülle tepkisini etkili bir şekilde göstermek istiyor.
AB üyesi ülkelerin büyük çoğunluğu, Türkiye ile müzakere sürecinin yeniden canlandırılmasını ve yeni bir başlığın açılmasını talep ediyor.
Eylül ayında yapılacak genel seçimler nedeniyle iç politikada baskı altında olan Merkel'in, müzakere başlığının resmen açılmasını aylar sonrasına erteleyerek, koalisyon ve partisi içinde Türkiye’nin AB üyeliğine katı şekilde karşı çıkan muhafazakar kesime de mesaj vermeye çalışabileceği belirtiliyor.
Gene DW Türkçe bölümünün haberine göre, Türk hükümet üyelerinden son günlerde gelen, Almanya’yı sert dille eleştiren, AB sürecini engellemekle suçlayan açıklamalar Merkel’in çok büyük tepkisine neden oldu.
Türkiye’nin AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın Alman basınında "Merkel’e ültimatom" başlıkları ile yansıyan açıklamalarında, AB ile Türkiye arasında yeni bir müzakere başlığının açılmasının Berlin tarafından engellendiğini belirterek bunu eleştirmiş, Başbakan Merkel’in Türkiye konusunu iç siyaset malzemesi yapması durumunda, Sarkozy gibi seçimlerde hezimete uğrayacağını söylemişti.
Bakan Bağış, Berlin’in geri adım atacağı beklentisiyle 'Ayın 26'sında yeni faslı açmak için Brüksel'e gideceğiz' ifadelerini kullanmıştı.
DW Türkçe bölümünün haberine göre Alman hükümet çevrelerinde konuşulan bir diğer alternatif formül, müzakerelerin başlaması kararı alınması ancak, AB üyesi ülkelerin ortak bir deklarasyon yayınlayarak Türkiye’deki son gelişmelerle ilgili tepkilerini güçlü bir şekilde ortaya koyması.
Ankara-Berlin ilişkilerindeki gerilimin aşılması durumunda bu alternatifin geçerli olabileceği kaydediliyor.
Bir pire için yorgan yakılmaz. Hakkımızı arayalım. Üyelik yolundaki engelleri kaldırmaya çalışalım. Ama "Ben sana küstüm... Ben seni tanımıyorum" diyecek halimiz yok. Küresel dünyaya açılan penceremiz AB ülkeleri. En fazla ihracatı bu ülkelere yapıyoruz. Doğrudan yatırımlar bu ülkelerden geliyor.