70 bin TL'lik protez, sigorta şirketi için 120 bin TL!

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Sigorta sahtekarlıkları ile ilgili defalarca yazı yazdım. Henüz sigortanın bir ihtiyaç olarak algılayıp poliçe satın alanlarımızın sayısı oldukça az. "Ne yaparız da sigortacıları kazıklarız" diye sigorta yaptırılıyor. Bu yalnız bizim ülkemizde değil bütün dünya da böyle. Hayat sigortası olan 7'inci kocasını da parasına konabilmek için öldüren kadının haberini aylar önce gazetelerden okumuşsunuzdur. Biz de ise henüz bu profesyonellikte değil. Bizimkiler hayat sigortası yaptırdıktan sonra, gidip amele pazarından kendisine benzer bir işçi alıp, adamı diri diri yakıp yanına nufus kağıdını atacak kadar acemi henüz. Bu olayı yazarken bile tüylerim diken diken oluyor.

Sigorta sektörü zengin gösteriyor orası kesin. Vatandaş bilmiyor ki, sigorta şirketleri topladığı primlerin neredeyse tamamını tazminat olarak sigortalısına tazminat olarak geri ödüyor. Bu geçen süreçte ise mali kar elde etmişse şirket kar etmiş oluyor. Fakat ne yazık ki düşen faizler nedeniyle, artık mali kar da edemez oldular. Bu nedenle yüzde 30'lara ulaştığı söylenen sigorta sahtekarlıkları ile uğraşmaktan başka çareleri de kalmadı. Bu arada kurunun yanında ne yazık ki yaş da yanıyor. Sigorta şirketleri kurdukları birimlerle bu tür olayları didiklemeye başladılar. Nasıl didiklemesinler ki, vatandaş sağlık sigortasına diyelim 3000 TL veriyor, yıl içerisinde ne yapsam da 4000 TL'lik bir harcama yapsam diye kafa yoruyor, hayat sigortası yaptırıyor, süre sonunda hayatta kaldığına sevineceğine "eee bana bir şey olmadı o kadar parayı boşuna mı verdik" diye üzülüyor. Her sene limitleri çerçevesinde kasko hasarlarını milimi milimine ayarlayan bir sigortalıyı AXA Sigorta Ceo'su Cemal Ererdi basın mensuplarıyla paylaştı. Yani bizim sigortalılarımızın bir kısmı "biz bu sigortacıları nasıl kazıklarız" diye ince ince düşünüyor.

Doğum beklenmeyen bir sağlık sorunu mudur ?

Sigorta bir zenginleşme aracı değildir, sigorta beklenmeyen risklere karşı kendini güvenceye alan bir mekanizma olmalıdır. Bu sistemden kazanılan haksız gelir bir başka sigortalının cebinden alındığı unutulmamalıdır. Benim anlayamadığım, sağlık sigortalarındaki doğum teminatları. Sırf doğum masraflarını karşılanması için sağlık sigortası yaptıran kadınlarımız çoğunlukta. Elde kağıt kalem 9 ay 10 gün hesaplanıyor.. Bu beklenmeyen bir olay olmuyor ki. Bence sağlık sigortalarında doğum teminatları kaldırılmalı. Onun yerine kritik hastalıklar, meme kanseri, kalp krizi veya daha büyük riskler için teminatlar genişletilmeli.  Bence anne adayları doğum sırasında kendisine veya çocuğuna bir şey olma riskini göz önünde bulundurarak sigorta yaptırmalı. Veya çocuğunu doğum sonrasında bir ömür boyu sağlık sigortası yaptırmak için çaba sarf etmeli.

Dürüst sigortalıya canımız feda

Sektörden yöneticimiz bir sigorta sahtekarlığı ile ilgili bilgi iletti geçenlerde bunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Olay şöyle; Bir araç..2009'un mart ayında Ankara-Mamak'ta yaya çarparak yaralanmasına sebebiyet veriyor. Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi Sağlık Kurulu raporuna göre kaza mağdurunun sağ dizüstü modüler protez kullanmasına karar veriliyor. Mağdur, protezini satın alıyor. Ve faturayı sigorta şirketine ibraz ederek bedelinin ödenmesini talep ediyor. .Fatura bedeli,120.000 TL. Sigorta şirketi bir piyasa araştırması yapıyor ve fiyatı pahalı bulup faturayı sigortalıya iade ediyor. Bu gelişme üzerine sigortalı kişi faturayı tedarikçi firmaya geri götürüyor. Tedarikçi firma faturanın aslını geri alarak aynı içerik ile yeniden tanzim ediyor. Bu kez fatura bedeli 69.533 TL . Aynı firma tarafından, aynı aparat için yaklaşık iki ay süre içinde neredeyse iki katına yakın farklı fiyat talep edilmesi, ilgili tazminatlarda hangi büyüklükte haksız kazanç sağlanmak istendiğinin bir örneği. Dedim ya sigortacılar zengin gösteriyor diye, unutmamak gerekir "aptal da değiller". Dürüst sigortalısı için 1.8 milyon TL tazminat ödeyen sigorta şirketi de var. Onlar için şirketlerin "canı feda".

Tüm yazılarını göster