Hafta sonu ABD finansal piyasalarında çarşı karıştı. Silikon Vadisi Bankası, kısaca SVB hisseleri hızla değer kaybetti, battı ve FDIC yani fon bankaya el koyup isim değiştirdi.
Ortodoks politikada, hızlı faiz artışlarının menkul kıymet ve kredi portföylerinde zarar yaratarak, likidite krizi üzerinden piyasa riskine dönüşeceğini gördü ve hatırladı bu vesile ile çoğu kişi. Son olarak, hazinesi rekor bütçe açığına rağmen (KKM’ye kıyasla daha büyük) mevduat garantisi verdi. Fed sermayesi kadar olan zararına rağmen tüm bankalar için acil fon programı oluşturdu.
Aslında kriz göstere göstere geliyordu. CRI Türk, CNN Türk dahil birçok kanalda, programda dünyadaki bu gidişat 70-80’li yıllara benziyor, resesyon, stagflasyon ve likidite krizi arasında bir sonuca bizi ulaştırır demiştim. Voilà, işte oradayız.
Evergrande, Genesis, kripto paralar, FTX, Silver Gate, Credit Suisse, Deutsche Bank, İngiliz emeklilik fonları, Japon tahvilleri, ABD mortgage ve kredi kartı faizleri, tahvil faizleri ve son olarak SVB ile beraber First Republic Bank ve start-up tech firmaları, görmek isteyenler için sürecin özeti. Silikon Vadisi kendi kurmak istediği merkeziyetsiz finanstan uzaklaşıp merkez bankalarına yanaştıkça çözüm yerine sorunun parçası oldu.
Kriz geliyordu ancak “politika faizlerinin hızla artışı arz enflasyonunda çözüm olmaz, sorunların miktarını arttırır” cümlesi ortodoks para politikası savunucularının işine gelmiyordu. Stiglitz, Elon Musk dâhil kimler uyarmadı ki.
Haziran 2022’de Rusya-Ukrayna Savaşı ve enerji fiyatları konulu Kansas Fed webinarında soru cevap kısmında sormuştum: “Arz enflasyonunda faiz artışının çözüm olacağını düşünüyor musunuz?” cevabı tahmin edebilirsiniz.
Yellen Kongre’yi şartsız şekilde hızla federal bütçe tavanını yükseltmeye çağırdı bu hafta. Tüm bunlar olurken, borcunu çevirme riski var diye, geçen hafta Arjantin'in ülke kredi notunu düşürüldü. Oysa aynı ortodoks politikalarla faizi sürekli arttırmışlardı. Ama enflasyonu buna rağmen düşmemişti.
Merkez Bankacılığı örneği
Fed’in para politikası ve iletişimi için “merkez bankacılığı örneği gösteriyorlar”, faiz artışları için “bağımsız merkez bankası timsali” yorumları yapılıyordu. Fed’in aynı zamanda bir denetleme kurumu olduğunu muhtemelen çoğu kişi bilmiyor. SVB’nin CEO’su aynı zamanda San Francisco Fed’in Class A direktörüydü.
Yani bir gün guvernör hatta Fed’e başkan bile olabilirdi. Bankaya FDIC el koymadan hemen önce yıllık performans primlerinin hesaba yattığı bilgisi ile tüm C level’ın önceki iki hafta içerisinde şahsi portföylerinden yüklü banka hissesi satışı yaptığı ortaya çıktı. CAO’nun eski Lehman Brothers CFO’su olması, Forbes tarafından 2023’ün en iyi bankaları arasında gösterilmesi, uluslararası derecelendirme kuruluşunca A kredi notu verilmiş olması akla 2008 krizini getirdi.
Aslında konu basit. Fed’in hızlı faiz artışları tahvil portföyünü zarara sokarken, sorun yaşayan kripto para ve teknoloji firmaları likidite talep edince banka dayanamadı. ABD Senatosu Bankacılık Komitesi’nde geçen hafta Powell hızlı faiz artışlarının bankacılık krizine yol açmayacağını, enflasyon nedeni ile faizlerde agresif olacaklarını söylemişti.
Oysa uzun zamandır dikkat çektiğim kendi bilançosundaki artan ters repo miktarına bakması yeterli olacaktı. Piyasa kendileri dışında zaten bugünleri görüyordu.
Lale Brainard ile boardda yaşanan sorun dâhil diğer konulara sonraki yazılarımızda eğiliriz. Birçok soru var. Bu banka stres testlerinden nasıl geçti, taşıdığı portföyde riske maruz değer, durasyon hesabı yapılırken kredi derecelendirme firması sadece Fed direktörü olan CEO’sunu mu dikkate almıştı.
CEO’sunun hisse taşıyor ve satıyor olması daha önce Fed üst düzey yöneticilerinin, yönetim kurulu üyeleri ve guvernörlerinin benzer işlemleri nedeni ile yasaklanmışken, nasıl gözden kaçmıştı? Bu gibi sorular Fed gerçekten fazla bağımsız mı davranıyor şeklinde mi yorumlanmalı? 400 doktoralı ekonomist enflasyonun yapışkanlığını, son istihdam verilerini, bu krizi de öngöremedi mi?
Oysa hata yapmazlar söylemini sıkça duyuyorduk. Enflasyon tutmadı, faiz tutmadı. Geriye ne kaldı? Aslında 17 Nobel ödüllü iktisatçı da Biden’ın hazine paketlerine enflasyon yaratmaz demişlerdi. Belki de en büyük heterodoks iktisatçılar gözümüzün önünde.