Bu hafta ilham veren bir hikayeden bahsetmek istiyorum: Robert Kolej 12. sınıf öğrencileri Eda Topuz ve Yağmur Güngör'ün hikayesi.
Eda ve Yağmur, akademik ve kültürel etkinlikleri lise öğrencileriyle paylaşmak amacıyla Zone platformunu kuruyorlar. 2017 Mayıs ayında ise Google tarafından düzenlenen 'Technovation Challenge: Girls for a Change' isimli kız öğrencilere yönelik kodlama ve girişimcilik yarışmasına katılıyorlar. Yarışmada, Türkiye’den seçilen tek yarı finalist oluyorlar ve projeleri ile özel bir takdir belgesi almaya hak kazanıyorlar.
"Katıldığımız yarışmaların, gittiğimiz akademik yaz kamplarının, konferanslarda dinlediğimiz konuşmacıların ve benzeri deneyimlerin kişisel gelişimimizi desteklediğini ve kariyer seçimimizde bizi büyük ölçüde etkilediğini fark ettik. İki yakın arkadaş olarak karşılıklı oturup konuşurken, madem bu etkinlikler kendimizi geliştirmemiz için önemli bir fırsat o zaman tüm gençlerin çevrelerindeki etkinliklerden haberdar olması gerektiğini düşündük. Fikrimizin tohumları bu farkındalıktan ortaya çıktı. Google’ın Technovation yarışması da bu fikrimizi hayata geçirmek için inanılmaz bir fırsat oldu ve lise öğrencilerinin çevrelerindeki etkinlikleri keşfedebilecekleri bir platform oluşturma projemizi gerçekleştirdik" diyor Eda ve Yağmur. Girişimcilik hikayelerinde yarışmanın yarattığı faydayı ise şöyle anlatıyor Yağmur: "Bu yarışma sayesinde belki de asla oturup uygulamaya geçirmeyeceğimiz fikirlerimizi ortaya döküp bundan somut bir proje çıkarma fırsatı yakaladık. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kızların eğitim dünyasında, kadınların ise iş dünyasında kendilerini güvensiz hissetmelerine neden olan ciddi bir sorun. Belki de asla girmeyeceğimiz girişimcilik ve kodlama dünyasına bu yarışma sayesinde kendimize güvenerek adım attık. Cinsiyet eşitsizliğine karşı çıkarak kadınların iş dünyasında başarılı olabileceğini dünyaya göstermemiz lazım."
Üretken kimliklerin oluşmasını desteklemek
Zone Kolektif’in amacı liseli öğrencilerde bireysel farkındalık yaratarak üretken kimliklerin oluşmasını desteklemek. 23 farklı liseden gelen temsilcilerden oluşan Zone Kolektif kapsamında sosyal farkındalık yaratan projeler üretiliyor, liselilerin ihtiyaçlarını karşılamak için kaynak yaratılıyor.
Eda, Zone’u kurma amaçlarından birinin öğrencilerin öğrenme sınırlarını genişletmek olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: "Şu anda içine girdiğimiz dijital devrim zaten bizi dışarıdaki kaynaklardan yararlanmaya sürüklüyor. İnternet üzerinde çok fazla bilgi var ve bu bilgi herkese tamamen açık. Bir tık ile dünyanın en iyi üniversitelerindeki derslere ulaşabiliyoruz. O zaman bunu neden kullanmıyoruz? Bunun yanında duygusal zeka dediğimiz iletişim becerileri yaşadığımız deneyimlerle gelişiyor. Üniversiteye geçmeden önce gençlerin iletişim becerilerini geliştirmesi çok önemli. Şu anda dünyada çok fazla fikir var. Bu fikirleri gerçeğe dönüştürmedeki en önemli noktalardan biri fikirlerin sunumu. Bundan dolayı gençlerin diğerlerinden bir adım önde olmak için iletişim becerilerini geliştirmeleri çok önemli. Zone’un Instagram hesabı (@zoneapptr) üzerinden gençlerin katılmasını desteklediğimiz akademik etkinlikleri paylaşıyoruz."
"Eğitim sistemi bizi geleceğe hazırlamıyor"
Yağmur ise, sadece Türkiye'de değil, dünya genelinde eğitim sisteminin gençleri geleceğe yeteri kadar hazırlamadığını söylüyor: "Eğitim sisteminin bizi geleceğe yeteri kadar hazırladığını düşünmüyorum. Bunu yalnızca Türkiye’deki eğitim sistemi için değil tüm dünya için söylüyorum. Dünya Endüstri 4.0’ı yani 4. Sanayi Devrimi’ni hedefl erken böyle bir değişim sürecinde eğitim sisteminin de içerik bakımından güncellenmesini isterdim. İnovatif dünyaya adapte olmak gerçekten çok zor ama bu noktada kampüsün dışındaki interaktif ortamlardan faydalanabileceğimizi düşünüyorum. Gündemi takip etmek ve başarılı insanları dinlemek gençler için çok ilham verici bir faaliyet. Bence akademik etkinliklerin yanı sıra tiyatro ve sergi gibi kültürel etkinliklere katılmak da bireylerin yaşamsal beceriler kazanmasında önemli. Zaten Zone’daki misyonumuz da bu; gençlerin akademik ve kültürel alanlarda farkındalığını ve üretkenliğini geliştirmek."
"Bizi uzun bir kodlama yolculuğu bekliyor"
Teknolojinin girişim sürecini ciddi şekilde desteklediğini söylüyor genç girişimciler. Eda'ya kulak verelim: "Tabii ki teknoloji birçok kaynağa kolayca ulaşmamızı sağlıyor. Technovation yarışmasında önceden kodlama bilgimiz olmamasına rağmen mobil bir uygulama kodlamamız teknoloji sayesinde ulaştığımız kaynaklarla gerçekleşti. Ancak uzun zamanlı baktığımızda teknolojinin gelişmesi girişimcileri belirli konularda zorlayacak. Şu anda içinde bulunduğumuz dijital devrim, gelecekte bizi 0’dan 1’e götürecek olan girişimlerin sanal gerçeklik veya yapay zekayla alakalı olacağını gösteriyor. Özellikle şu anda Facebook, Netflix ve Amazon gibi kullandığımız uygulamaların altyapısında bulunan 'machine learning' gelecekteki girişimler için kaçınılmaz. Bu da teknoloji tabanlı girişimcileri uzun bir kodlama yolculuğunun beklediğini gösteriyor."
'Hedefimiz kız öğrencilerin girişimcilik ekosistemine girmesine yardım etmek'
Zone Kolektif, 17 Mart’ta MEF Üniversitesi’nin ve StartupMEF’in desteğiyle Journey Konferansı’nı organize etti. Sıradaki projeleri ise Technovation Challenge’ın Türkiye’ye uyarlanmış halini hayata geçirmek. Bu projeyi söyle anlatıyor Yağmur ve Eda: "Technovation Challenge internet üzerinden katılınan ve program dili İngilizce olan bir yarışmaydı. Biz bu yarışmayı Türkiye’ye interaktif bir şekilde adapte ederek geniş bir kitleye ulaşmayı hedefl iyoruz ve çok yakında projeyi uygulamaya başlayacağız. Türkiye’nin dört bir yanından kızların katılabileceği bir yarışma planlıyoruz. Proje 3 ana aşamadan oluşacak ve katılımcılar fikir geliştirme, iş modeli oluşturma ve kodlama aşamalarını tamamlayarak projelerini sunacaklar. Bu projedeki en büyük hedefimiz kız öğrencilerin girişimcilik ekosistemine girmesine yardım ederek kız öğrencilerde kodlamaya duyulan içsel bariyeri yıkmak. Maalesef birçok iş sektöründe cinsiyet eşitsizliği karşımıza çıkıyor. Bu projemizle genç kızları bilim ve teknoloji alanlarında cesaretlendirmek istiyoruz. Zone’un kendi projelerinin yanı sıra Zone Kolektif’e daha fazla liseden öğrenci alımı yaparak, İstanbul’da daha güçlü bir iletişim ağı oluşturmayı umuyoruz. İlerleyen zamanlarda Türkiye’nin farklı şehirlerine de ulaşmayı hedefl iyoruz."
GÜNÜN SÖZÜ
"Güçlü olmak, kas geliştirip şişirmek anlamına gelmez. Dayanmak ve yaşamak anlamına gelir."
Clarissa P. Estes / Yazar