3 bin gündür çalışıyor bürokrasi ve TBMM'nin alt komisyonları.
Ne için?
Yeni Ticaret Kanunu için.
* * *
51 yıldır yürürlükte olan kanun, günün koşulları karşısında yetersiz kalınca, 2000 yılında çalışma başlatıldı.
Çalışma, 2001 yılında tamamlandı.
TBMM alt komisyonlarında görüşüldü, '2002'de çıkar' dendi.
2002'de de görüşüldü, "2003'te çıkar" dendi.
2004'te tekrar çalışma başlatıldı, "2005'te hazır hale gelir" dendi.
2007'de kadük oldu.
2008'e gelindi.
"2008'in başında çıkar" dendi, hazirana sarkıtıldı. Sonra kasıma.
2008 bitiyor.
54 bölümden oluşan, bin 535 maddelik tasarının sadece 3 bölümü görüşülebildi TBMM Genel Kurulu'nda.
* * *
İktidarların, iktidara gelirken söylediklerini hatırlayalım mı?
"Yolsuzluk ve hortumculuğu önleyeceğiz",
"Kayıtdışılı bitireceğiz",
"Rüşveti önleyeceğiz",
"Hukukta zaman aşımı safsatasını bitireceğiz",
"Yuttur gitsin, kaydır gitsin, üstünü ört gitsin dönemini kapatacağız."
İş dünyasının söylediklerini de hatırlayalım:
"Yolsuzluk ve hortumculuk olmamalı",
"Kayıtdışı olmamalı",
"Rüşvet olmamalı."…
…
Muhalefetin söylediklerini de hatırlayalım mı?
"Yolsuzluk…"…
* * *
Türk Ticaret Kanunu, Türkiye'nin sağlığını bozan yolsuzluk, hortum, kayıtdışı, rüşvet gibi mikropları yok etmek için çıkacaktı.
3 bin gündür çıkmadı, çıkamadı.
Çıkmayan diğer şey ise 'tepki sesi'.
Her şeye tepkiliyken, buna tepkisiziz. İlginç!
* * *
Hırsıza müdahale ettiği için cezalandırılan bir halka sahip hukuk devletinin şemsiyesi altında dünü yaşarken, çalışmalarını yakından takip ettiğim Kahramanmaraş Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Kadir Kurtul'dan bir mail aldım.
Son günlerde sıkça yaşanan bir olayı anlatıyor Kurtul: "Sanayicinin üretemediği, tüccarın satamadığı, satsa bile parasını alamadığı şu günlerde, 'vadesi gelen' çeklerini bankaya tahsile götüren alacaklılar kötü bir süprizle karşılaşıyorlar. Çeki düzenleyen borçlunun "ödemeden men talimatı", nakit paraya sıkışmış alacaklı için soğuk bir duş etkisi yaratıyor. Gerekçe, Türk Ticaret Kanunu 711/3 maddesi: "Keşideci çekin kendisinin veya üçüncü bir kimsenin elinden rızası olmaksızın çıkmış olduğu iddiasında ise muhatabı çeki ödemekten menedebilir." Bu durumda akla şöyle bir soru geliyor: "Tüccar mağdur mu, uyanık mı geçiniyor?" Belirli bir zorlamayla, baskı altında çek düzenlemek zorunda bırakılan mağdurlara sözüm yok. Ancak, "Biraz daha ödemeyi geciktireyim" niyeti güden yaklaşımlarla, ödemelerini aksatmayan dürüst tüccarları zor durumda bırakmaya kimsenin de hakkı yok."
* * *
Kurtul, bu sıkıntı için çözüm önerilerini de sıralamış mailinde.
Kanunun çıkışını "üç bin gün" daha bekletmeye çalışanları değil, kanunu çıkarmaya kararlı olanları bir örnekle bilgilendirmek istedim.