27 milyon istedi, 7 milyon aldı öptü başına koydu

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Bu hafta da sel yazmak istemiyordum. Ama duyduklarım beni tekrar bu konu ile yazı yazmamı zorunlu kıldı. Ben iddia ediyorum ki sigortacılar bu sınavdan başarıyla çıkmışlardır. Medyada çıkan tüm olumsuz haberlere rağmen vatandaşın sigortacılar hakkındaki görüşleri değişmemiştir. Bu olaydan sonra riskli bölgelerdeki poliçelerde sel teminatı vermeyen sigorta şirketleri olduğu şeklindeki haberleri de pek ciddiye almıyorum. Eğer gerçekten böyle bir uygulama içerisine giren sigorta şirketi varsa bence bundan sonraki sigortalılık bilinci ve sigortacılığa olan güvenin oluşmamasında en büyük pay sahibi olacaklarını bilmelidirler. Aynı apartmanın giriş katına sel teminatı vermeyeceksin, aynı apartmanın 5. katındaki sigortalıya  sel teminatı vereceksin. Zaten o zaman bunun adı sigorta olmaz ki. Sonra da ortalığa çıkıp vatandaş neden sigorta yaptırmıyor demeyeceksin. Ben bunun olduğuna inanmak istemiyorum.

Vatandaş olay yerini ziyaret eden bakanımızdan istek olarak "Sigortacılar paramızı hemen ödesin" demiş. Sayın bakanımıza ne? Sigortacılar görevlerini bir devlet görevi tadında yapsalar da birer ticari kuruluş oldukları akıllarımızdan çıkmamalıdır. Hani bir sivil toplum kuruluşu başkanı "Sigortacılar fazla araştırmasınlar, hemen sigortalıların paralarını ödesinler" demişti. Eksperlerin araştırmalarından rahatsız olan kişi ve kuruluşlar sigortacıları kötü gün dostu olmamakla suçlamışlardı.

Olayın hemen sonrasında olay yerinde ekspertiz hizmeti için bulunan bir eksper arkadaşım bana öyle şeyler anlattı ki sormayın. "Mağdurlara hemen istedikleri paraları verin" diyenlere birkaç örnek vermek isterim. Sigorta şirketinden 25 milyon TL hasar isteyen bir şirkete ekspertiz sonunda 7 milyon TL verilmiş. Normal olarak kişinin itiraz etmesi lazım, değil mi? Yok, hiç de sandığınız gibi değil, işletme sahibi verilen paranın neredeyse dörtte birini almış olmasına rağmen eksperin bir elini öpmediği kalmış. Teşekkür edip kapılara kadar uğurlanmış eksper arkadaşımı ve sigorta şirketi yetkilisini. Diğer taraftan su alt katları basmış ya, yukarıda kullanılmayan ya da eskiyen bilgisayarlar ekspertiz öncesi getirilip zemin katlardaki suların içerisine atılmış. Bunlar tabii ki eksperin gözünden kaçmamış.

Acenteler toplantısı maratonu

Geçtiğimiz hafta sigorta şirketlerinin acenteler toplantısındaydım. Önce Yapı Kredi Sigorta, sonra Güneş Sigorta ve HDI'nın toplantısına kısa da olsa katılabildim. Öncelikle genel görüşlerimi belirtmem gerekir. Acenteler şirketler için vazgeçilmez. Daha 10-15 yıl da vazgeçilemeyecek. Krize rağmen acentelerde bir yılgınlığın olmadığını söyleyebilirim. Acenteleri tahsilat yoruyor sanırım.

YKS'nın satışı rafa kaldırıldı

Yapı Kredi Sigorta toplantısında Koç Finansal Hizmetler AŞ Ceo'su ve Yapı Kredi Sigorta (YKS) Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Beyazıt, YKS'nin ortaklık arayışı sırasında şirket değerinin çok iyi anlaşıldığını ve kriz nedeniyle bu ortaklık arayışının durdurulduğunu belirtti. YKS Genel Müdürü Giray Velioğlu ise yeniden yapılanma sonrası YKS'nin daha atak, yenilikçi ve rekabetçi olacağını vurguladı.

İlker Aycı'nın 5'i bir yerdesi

Güneş Sigorta Genel Müdürü İlker Aycı, sürekli trafik ve kasko yapmanın doğru olmadığına işaret etti. Ve acentelere her poliçe sahibinin kaskosu ve trafik sigortası yanında çapraz satış yöntemi ile poliçe sayısının 5'e çıkarılmasını istedi. Aycı o kadar çok "5'i bir yerde" dedi ki, zannederim Güneş Sigorta acenteleri gece rüyalarında bile "1 sigortalı 5 poliçe, 5'i bir yerde" diye sayıklamışlardır.

Talaşman, saatlerce acentelerini dinledi

HDI Sigorta'nın bu yıl ki sloganı ise "HADİ!" ve bir vites kolu en ileri viteste HDI yazıyor. Acenteler toplantısı yapılan oteli ziyaret ettiğimde, salonda tüm HDI Yönetimi ve Genel Müdür Enis Talaşman ve bir salon dolusu acente karşılıklı dileklerini birbirlerine iletiyorlardı. Acenteler öyle kaptırmışlardı ki kendilerini, mola falan istemeden toplantılarına devam ettiler. Acentelerin sorularını ise genel müdür Talaşman saatlerce cevapladı. Slogan HADİ! Daha ne olsun.

Bütün sigorta şirketleri 2009 yılını fazla kayıp olmadan kapatmak arzusundalar. Ama 2010 yılı gerçekten kıran kırana rekabetin yaşandığı bir yol olacak. Bu toplantılarda edindiğim görüş, şirket yetkilileri ve acentelerin çok bilendiği şeklinde. Patlamaya hazır bir volkan gibiler...

Tüm yazılarını göster