26. haftanın kerameti

Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Mustafa Denizli'nin 26. hafta konulu demeçleri gerçekten de içinde bir hikmeti barındırıyormuş. Bu noktaya puan ya da takımın klasmandaki yeri anlamında dikkat çekmiyorum, açıkça Beşiktaş'ın oynadığı futbola methiyeler düzmeyi amaçlıyorum. Siyah-beyazlılar görünen tabloda şampiyonluk için kıyasıya bir rekabete girdikleri rakipleri Sivasspor'un aksine ligin sonu yaklaştıkça daha agresif ve daha pozitif bir futbol oynamaya başladılar.

Samimi bir söylemle ligimizdeki tüm takımlar açısından Kayserispor'un baş ağrıtan bir rakip olduğunu belirtmek gerekiyor. Üç büyüklere gönül vermiş o geniş taraftar kitlesi bile rakibin Kayserispor olduğu haftalarda zirve hesaplarına çekingen yaklaşma eğilimindedir. Üstelik bahsettiğimiz bu takımın Beşiktaş'ı ligin ilk yarısında kötü bir sürpriz yaparak yendiğini de biliyoruz. İşte tüm bu olumsuzlukların gölgesinde ve Sivasspor'un üç puan alarak takım üzerindeki baskıyı katladığı saatlerde oynanan Beşiktaş - Kayserispor maçında ben öyle bir Beşiktaş izledim ki, tekrarı halinde siyah-beyazlıların kalan haftalarda beraberlik bile almadan ligi domine etmesi olası. Toraman ve Sivok'un yerlerini bulduğu, Cisse - Ernst ikilisinin yeniden orta alanda buluştuğu bu takımda Yusuf da mevkisinin hakkını verince Kayserispor'un bir anda sürklase olduğunu gördük. Burada sorulması gereken soru; "Sağ ve sol bekten yoksun Kayserispor'u bu denli edilgen oyuna iten Mustafa Denizli'nin taktik kurgusu muydu?" olmalı. Pek çok futbolsever ve yorumcunun kırmızı kart sonrası Beşiktaş'ın oyununu normal bulacağını sanıyorum. Ancak gören gözler için kırmızı kart öncesi de sonrası da oyunun mutlak hâkimi değişmiyor. Artık izlemeye alıştığımız 4-3-3 anlayışını bu kez hücum bölgesinde Nobre, Bobo, Serdar Özkan üçlüsüyle uygulamaya koyan Mustafa Denizli, ideal bekleri Koray ve Toledo yerine Bilal ve Ali Turan'ı kullanmak zorunda kalan Tolunay Kafkas'ı kolaylıkla alt etti. Fabian Ernst ve Yusuf Şimşek'in muhteşeme yakın performanslarıyla oyunun hücum yönünde rakibi üzerine adeta çöken siyah-beyazlılar, defansif anlamda da Abdullah ve Saidou'yu başarıyla pasifize ederek dönen topları toplamayı ve yeniden oyuna sokmayı başardılar.

Maça dair özel paragraf açılması gereken iki isim var: Ernst ve Bobo. Ernst, Aurelio'nun gidişiyle ön liberonun anlamını ve vasıflarını unutmaya yüz tutan Türk futbol seyircisinin gözlerindeki pası bıkmadan usanmadan siliyor. "Bir oyuncunun gelişi (Ernst - Beşiktaş) ya da gidişiyle (Aurelio - Fenerbahçe) bütün bir takım değişir mi?" sorusunun cevabını artık biliyoruz: Evet değişir! İnanmayanlar bir zahmet Beşiktaş maçlarını izlesinler. Bobo'ya gelince iyimser tabloyu bir anda kara bulutlar sarıyor. Beşiktaş - Kayserispor maçı eğer tek golle bittiyse şüphesiz bu durumda en az 3 net pozisyonu harcayan Bobo'nun da payı vardı. Üstelik genç Brezilyalı'nın bu sezonu neredeyse yatışta geçirdiğini ve artık takımına katkı yapması gerektiğini söylemeye bile gerek yok. Yeteneklerini ve kapasitesini bilmesek, "pozisyona girmek" önemli diyeceğiz ama kalan haftalarda önemli olan yarım pozisyondan da olsa gol atabilmek. Nobre ile birlikte Beşiktaş'ın santrforları arasında ismi sayılan Bobo mevcut formuyla eminim Denizli'nin de başını ağrıtıyordur. Yakın zamanda gol bölgesinde Nobre, Holosko, Tello üçlüsünü izlemeye başlarsak ben şaşırmam. Tavsiyem; Bobo da şaşırmasın.

Son notları da Kayserispor'a ayıralım. Bu sezon sakatlıklardan çok çektiler. Aghahowa, Olembe ve Purovic gibi oyunculardan da bekledikleri verimi bir türlü alamadılar. Ancak spotları Tolunay Kafkas'ın üzerine çeviren gelişme başka. Bir takım bu kadar sarı ve kırmızı kart görüp cezalardan yana bu kadar muzdarip oluyorsa Teknik Direktörün otoritesi ve disiplin anlayışı dünyanın her yerinde sorgulanır. Uzun lafın kısası, bu tür ayrıntılar sebebiyle Kayserispor'un mevcut potansiyelini kullanamadığını düşünenlerdenim.

TEKNİK ANALİZ

(Fenerbahçe - Eskişehirspor)

Fenerbahçe geç açıldı

Fenerbahçe evinde karşılaştığı Eskişehirspor'u 2-1'lik skorla geçerken kadrosundaki eksiklerin acısını fena halde çekti. Emre, Alex ve Lugano gibi as oyuncuların yokluğunda Aragones'in Semih-Güiza ikilisiyle 4-4-2 oynayacağını umanlar fena halde yanıldılar. İspanyol Teknik adam ilginç bir tercihle orta alanın ortasını Josico-Selçuk ikilisine bırakıp Semih'i de Güiza'nın gerisinde kullandı. Anlayacağınız klasik 4-4-1-1 dizilişi pek de değişmemişti. Kanatlardaki Deivid ve Uğur ilk 45 dakikada çoğunlukla oyunun hücum yönünü oynama hevesinde olunca Eskişehirspor topun hâkimi olmayı başardı. İlk yarıda topa büyük oranda sahip olan Eskişehirspor, Engin'i kanada yakın kullandığı için organize olmakta epey zorlandı. Üçüncü bölgeye kadar adeta elini kolunu sallayarak gelen kırmızı-siyahlılar son vuruşa giden paslarda başarılı değillerdi. Karşılaşmanın ikinci yarısında Fenerbahçe sihirli değnekle müdahale edilmişçesine silkindi. Bilhassa 55. dakikadaki Josico-Deniz değişikliği sonrası hem göbekten hem de kanatlardan takım savunmasına ciddi katkı geldiğini gördük. 59 ve 86'da gelen goller bahsettiğimiz takım savunmasına katkının ödülü gibiydi. Eskişehirspor ise "bal yapmayan arı" görüntüsünü karşılaşmanın ikinci yarısında da korudu. Onlara dair söyleyeceğimiz en önemli şey, Batuhan'ı kullanmayı bilmiyor oluşları. Youla ve Engin takımın ağır topları gibi davranıyorlar ancak sıkışan maçları çözme yetisi sadece Batuhan Karadeniz'de var. Fenerbahçe maçında da pek çok pozisyonda Batuhan'ı ceza sahası içinde dövünürken gördük. Açıkçası genç futbolcunun isyanında haksız olduğunu söylemek zor.

Revizyon yoksa 3 puan da yok

Bir önceki hafta Trabzonspor için "Ersun Yanal radikal adımlar atmalı" başlığını uygun bulmuş ve gerek taktik gerekse de kadro anlamında revizyon yapılması gerektiğini üzerine basa basa belirtmiştik. İ.B. Belediyespor önünde revizyonu Hüseyin Çimşir'i kulübede oturtmakla sınırlı tutan Ersun Yanal, top dolaştırmada gayet başarılı olan rakibini 3'lü orta sahasıyla yine durduramadı. Kötü futbol, kaçan goller, tribünlerden yükselen protestolar ve "Fatih Tekke" sesleri bordo-mavililer açısından maçın özeti gibiydi. 0-0'lık sonucun ardından Trabzonspor puanını 47 yaparken, lider Sivasspor ile olan puan farkı da 6'ya yükseldi. İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un puanı ise 29 oldu.

Direnişin adı: Antalyaspor

Antalyaspor 1-0 geriye düştüğü ve 10 kişi kaldığı mücadelede Gençlerbirliği'ni 4-2 gibi farklı bir skorla yenerek bir kez daha taraflı tarafsız tüm futbolseverlerin takdirini kazandı. Antalya Atatürk Stadında ilk yarısı 1-1'lik eşitlikle sona eren karşılaşmada Antalyaspor'u galibiyete taşıyan goller 43. dakikada Fatih Ceylan, 58 ve 89. dakikalarda Ali Zitouni ve 77. dakikada penaltıdan Tita'dan gelirken, Gençlerbirliği'nin iki golünü 13 ve 62. dakikalarda Mustafa Pektemek kaydetti. Antalyaspor'da Korhan Öztürk 38. dakikada kırmızı kart görerek oyun dışında kaldı. Bu flaş sonuçla Antalyaspor puanını 32'ye yükseltip rahat bir nefes alırken, Gençlerbirliği 29 puanda kaldı.

Ankaragücü şaşırtmadı

Hafta arasında Ankaragücü-Kocaelispor maçına yönelik bir öngörüde bulunmuş ve bambaşka bir Ankaragücü takımı beklediğimizi belirtmiştik. Sarı-lacivertli takım bizi yanıltmadığı gibi son haftaların formda takımı Kocaelispor'u da 4 golle evine göndermeyi başardı. Kocaelispor'da son haftaların formda ismi Taner bu maçta suskun kaldı. Ankaragücü aldığı bu kritik 3 puanla ligin dibindeki savaşına devam etti ve puanını 27 yaptı. Kocaelispor ise 23 puanda kaldı ve son haftalarda aldığı iyi skorlarla yaptığı büyük çıkış sonrası ligde tehlikeli bölgeye yeniden çakıldı. Klasmanda Kocaelispor 17. sırada, Ankaragücü ise 16. sırada bulunuyor.

Sivasspor koltuğu sevdi

Turkcell Süper Lig'de 26. hafta karşılaşmasında lider Sivasspor deplasmanda, Denizlispor'u 2-0 mağlup ederek liderliğini korudu. Denizli Atatürk Stadı'nda, kırmızı-beyazlıları galibiyete taşıyan goller ilk yarıda geldi. Sivasspor 30. dakikada Sedat ve 39. dakikada Herve Tum ile skor üstünlüğünü ele geçirirken, Denizlispor'un 37. dakikada Fatih Egedik ile bulduğu gol ofsayt nedeniyle geçersiz sayıldı. Bu kararın ardından maçın hakemi Selçuk Dereli yeşil-siyahlı teknik ekibin ve taraftarların büyük tepkilerine hedef oldu. Sivasspor bu galibiyetle puanını 53'e yükseltip zirve koltuğunu takipçisi Beşiktaş'a bırakmazken, Denizlispor 29 puanda kaldı ve yedi hafta sonra mağlubiyetle tanıştı.

Ankaraspor galibiyeti unuttu

Takımın başına Ertuğrul Sağlam'ı getirdikten sonra yükselişe geçen ve üst sıralara tırmanan Bursaspor'un son kurbanı Ankaraspor oldu. Yeşil-beyazlı takım, Ankara'da oynanan karşılaşmada rakibini ilk yarıda Maxim Romashenko ve Ömer Erdoğan'ın attığı gollerle 2-0 yenerek, galibiyet serisini üç maça çıkardı. Ankaraspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman maç sonrası ligin ikinci yarısındaki sıkıntılı seriyi bitirmek amacıyla Bursaspor karşısında maça istekli başladıklarını, ancak kazanamadıklarını söyledi. Motivasyon problemlerine dikkat çeken Kocaman'ın aksine Ertuğrul Sağlam UEFA Kupası'na katılma hedeflerini sonuna kadar kovalayacaklarını belirtti.

Konyaspor'a cansuyu

Turkcell Süper Lig'de düşme hattını yakından ilgilendiren mücadelede lig sonuncusu Hacettepe'yi sahasında konuk eden Konyaspor, ilk yarıda sonuca gitti. Rakibini Kratochvil ve Serhat Akın'la deviren yeşil-beyazlılar kritik bir galibiyete imza atarken, Başkent ekibi ise kalan haftalardan bir mucize çıkarma çabasına devam edecek. Düşme hattının hemen üstünde yer alan Konya bu sonuçla puanını 30'a yükselterek derin bir nefes aldı. Tüm çabalarına karşın kötü gidişi bir türlü engelleyemeyen Hacettepe'nin 15 puanda kalması umutları bir parça daha söndürdü. Zor durumdaki takımın 27.haftadaki rakibi Trabzonspor olacak.

HAFTANIN TAKIMI: Antalyaspor

HAFTANIN İNCİSİ: "Keşke rakibimiz on kişi kalmasaydı." Samet AYBABA

KARE AS : Fabian Ernst (Beşiktaş)

    Ali Zitouni (Antalyaspor)

    Sidney Tita (Antalyaspor)

            Silvinho Jaba (Ankaragücü)

GOL KRALLIĞI: 17 Gol - Milan Baros (Galatasaray)

16 Gol - Taner Gülleri (Kocaelispor)

13 Gol - Mehmet Yıldız (Sivasspor)

11 Gol - Rodrigo Tabata (Gaziantepspor)

11 Gol - Souleymane Youla (Eskişehirspor)

10 Gol - Alex De Souza (Fenerbahçe)

10 Gol - Mert Nobre (Beşiktaş)

10 Gol - Gökhan Ünal (Trabzonspor)

       9 Gol - Umut Bulut (Trabzonspor)

     9 Gol - Mehmet Topuz (Kayserispor)

HAFTANIN MAÇI

(Beşiktaş - Kayserispor)

Kadro değeri       Yaş ortalaması

Beşiktaş:  78.550.000 Euro (24 futbolcu)  Beşiktaş: 26,5

Kayserispor: 30.000.000 Euro (26 futbolcu) Kayserispor: 24,6

Tüm yazılarını göster