23 Nisan’ın 103’üncü yıl dönümünde sayılarla Türkiye’nin çocuk nüfusu

Kurtuluş Savaşı’nı yöneten Bü­yük Millet Meclisi’nin 23 Nisan 1920’deki açılışının 103’üncü yıl dönümü kutlanırken, da­ha sonra kurulan Cumhuriyet’le kay­dedilen ekonomik, sosyal gelişme ve eğitimde kat edilen yol sayesinde Türk çocuklarının konumu, ülkenin bulun­duğu bölgenin çok üzerinde, gelişmiş Batı ülkelerine ise yaklaşık olarak denk bir seviyeye erişmiş bulunuyor.

Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ naki.bakir@dunya.com

Kurtuluş Savaşı’nı yöneten Bü­yük Millet Meclisi’nin 23 Nisan 1920’deki açılışının 103’üncü yıl dönümü kutlanırken, da­ha sonra kurulan Cumhuriyet’le kay­dedilen ekonomik, sosyal gelişme ve eğitimde kat edilen yol sayesinde Türk çocuklarının konumu, ülkenin bulun­duğu bölgenin çok üzerinde, gelişmiş Batı ülkelerine ise yaklaşık olarak denk bir seviyeye erişmiş bulunuyor.

Cumhuriyet felsefesinin çocuk ve gençlere verdiği önem

23 Nisan’ın daha sonra ‘Ulusal Ege­menlik ve Çocuk Bayramı’ olarak ka­bul edilip dünya çocuklarına sunulma­sı, Cumhuriyet felsefesinin çocuk ve gençlere verdiği önemin de bir göster­gesi. “Bu tarihi olayın 103’üncü yılında Türkiye sosyolojisinde çocukların ko­numu ne durumda?” sorusuna, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en son 2022 yılı sonuçlarını açıkladığı “İsta­tistiklerle Çocuk” araştırması ayrıntılı yanıtlar veriyor.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Siste­mi’nin (ADNKS) baz alındığı araştır­ma sonuçlarına göre, 2022 yıl sonu iti­barıyla 85 milyon 279 bin 553 kişi olan Türkiye nüfusunun 22 milyon 578 bin 378’ini, Birleşmiş Milletler tanımına göre 0-17 yaş arasını kapsayan çocuk­lar oluşturdu. Çocuk nüfusun yüzde 51.3’ünün erkek, yüzde 48.7’sinin kız ol­duğu belirlendi. 2022 yılında çocuk nü­fusun yüzde 25.1’i 0-4 yaş, yüzde 29.4’ü 5-9 yaş, yüzde 28.5’i 10-14 yaş ve yüzde 17’si 15-17 yaş grubunda yer aldı.

1935 yılından bugüne ve geleceğe bakalım

Ülke nüfusunun uzun süren savaş­larda azalması ve Lozan Antlaşması so­nucunda uygulamaya konulan müba­dele ile ülke nüfusunun yeniden tespiti ihtiyacının ortaya çıkmasıyla Cumhu­riyet Dönemi’nin ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapıldı. Bu sayımda, Osman­lı’nın son dönemlerinde birçok cephe­de yapılan uzun süreli savaşlar ve Kur­tuluş Savaşı’nda verilen kayıplar ne­deniyle hızla azalan nüfusun bakiyesi 13 milyon 649 bin 945 kişi olarak belir­lendi. Cumhuriyet Dönemi’nde ikinci sayım ise 1935 yılında gerçekleştirildi ve sayımlar her 5 yılda bir yinelendi. 2007’den itibaren ise nüfus verilerinin belirlenmesinde ADNKS’ye geçildi.

Eldeki verilerle çocuk nüfusa ait bilgileri 1935’ten bu yana takip ede­biliyoruz. Anılan yıl toplam nüfusun yüzde 45’ini çocuklar oluşturuyor­du. Ekonomik gelişim, sağlık hizmet­lerinin yaygınlaşması, savaşsızlık, ki­şi başına gelirin artması gibi faktörlerle artan ço­cuk nüfusun oranı, özel­likle 1960’lardan sonra yükselerek 1970 itibarıy­la yüzde 48.5’e çıktı. Son­raki dönemde eğitim dü­zeyinin yükselmesi ve kentlileşmenin artması paralelinde az çocuk yap­ma eğiliminin güçlenme­siyle bu oran gerileyerek 1990 yılında yüzde 41.8’e, 2000’de yüzde 35.2’ye, 2010’da yüzde 30.8’e, 2020’de yüzde 27.2’ye ve 2022 yılında yüzde 26.5’e kadar düştü. Bununla be­raber nüfus projeksiyon­larına göre çocuk nüfus oranının 2030 yılında yüzde 25.6’ya, 2040 yılın­da yüzde 23.3’e, 2060 yı­lında yüzde 20.4’e ve 2080 yılında yüzde 19’a kadar düşeceği öngörülüyor.

Çocuk nüfus oranı AB’den yüksek

Türkiye’nin 2022 itiba­rıyla yüzde 26.5 olan ço­cuk nüfus oranının Av­rupa Birliği (AB) ülke­lerinden daha yüksek olduğu görüldü. Çocuk nüfus oranının AB üyesi 27 ülkenin ortalamasın­da yüzde 18.1 olduğu be­lirlendi. 2022 itibarıyla AB’ye üye ülkeleri içinde en yüksek ço­cuk nüfus oranına sahip ülkeler yüzde 23.6 ile İrlanda, yüzde 21.3 ile Fransa, yüzde 21.0 ile İsveç. Çocuk nüfus ora­nının en düşük olduğu ülkeler ise yüz­de 15.6 ile İtalya, yüzde 15.8 ile Porte­kiz, yüzde 15.9’la Malta oldu.

En yüksek oran Şanlıurfa’da

ADNKS sonuçlarına göre illerin top­lam nüfusları içindeki çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2022 yılında en yüksek çocuk nüfus oranına sahip olan ilin, yüzde 44.9’la Şanlıurfa oldu­ğu belirlendi. Bu ili yüzde 41.4’le Şırnak ve yüzde 39.3’le Ağrı izledi. Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu il ise yüzde 16.9 ile Tunceli oldu. Bu ili yüzde 17.7 ile Edirne ve yüzde 18.4’le Kırklareli izledi.

En az bir çocuklu hane oranı yüzde 44.3

Öte yandan, 2022 yılında toplam ha­ne halkı sayısı 26 milyon 75 bin 365 olurken, hanelerin yüzde 44.3’ünde 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bu­lunduğu görüldü. Bu hanelerin illere göre dağılımı incelendiğinde, 0-17 yaş grubunda en az bir çocuk bulunan ha­ne halkı oranının en yüksek olduğu ilin yüzde 70.3’le Şanlıurfa, en düşük oldu­ğu ilin yüzde 29’la Tunceli olduğu belir­lendi. En az bir çocuk bulunan hanele­rin yüzde 18.9’unda 0-17 yaş grubunda bir çocuk, yüzde 15.4’ünde iki çocuk, yüzde 6.5’inde üç çocuk, yüzde 2.2’sin­de dört çocuk, yüzde 1.3’ünde ise beş ve daha fazla çocuk bulunduğu görüldü.

Çocuk bağımlılık oranı

ADNKS sonuçlarına göre, 2022 yı­lında toplam yaş bağımlılık oranı yüzde 46.8 oldu. Yaş grubu 15-64 olan her 100 kişi başına düşen, 0-14 yaş grubunda­ki çocuk sayısını ifade eden çocuk ba­ğımlılık oranı ise yüzde 32.3 olarak ger­çekleşti. Toplam yaş bağımlılık oranı, 15-64 yaş grubunda çalışma çağındaki her 100 kişi başına düşen, 0-14 ile 65 ve üzeri yaş grubundaki kişi sayısı olarak tanımlanıyor.

Net okullaşma oranı

Millî Eğitim Bakanlığı örgün eğitim istatistiklerine göre okul öncesi eğitim düzeyinde beş yaş grubunda 2020/21 öğretim yılında yüzde 56.9 olan net okullaşma oranı, 2021/22 öğretim yı­lında yüzde 81.6’ya yükseldi. Beş yaş net okullaşma oranı, erkek ço­cuklarda yüzde 81.9, kız çocuk­larda yüzde 81.4 oldu. 2021/22 öğretim yılında net okullaşma oranı ilkokul düzeyinde yüz­de 93.2, ortaokul düze­yinde yüzde 89.8 ve or­taöğretim seviyesinde yüzde 89.7 olarak ger­çekleşti.

Eğitim düzeyi yükseldi

Eğitimi tamamlama oranı ilkokul kademesinde yüzde 98.4, ortaokul kademesinde yüzde 96.4, ortaöğre­tim kademesinde yüzde 77.9 olarak belirlendi. Özellikle 9-12 sınıfları kapsayan ortaöğretim kademesin­de olmak üzere eğitimi tamamlama oranının yükseldiği dikkati çekti.

Yüzde 96.7’si “mutlu”

Türkiye çocuk araştırması sonuç­larına göre, tüm yaşantılarında ken­dini mutlu hissettiğini belirten 13-17 yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 69.1, kendini orta seviyede mutlu his­seden aynı yaş grubundaki çocukların oranı yüzde 27.6, kendini mutsuz hisse­denlerin oranı ise yüzde 3.4 oldu.

13-17 yaş grubundaki erkek çocuk­larda kendini mutlu hissettiğini belir­tenlerin oranı yüzde 71.4, orta seviyede mutlu hissedenlerin oranı yüzde 25.6, mutsuz hissedenlerin oranı ise yüzde 2.9 oldu. Aynı yaş grubundaki kız ço­cuklarda kendini mutlu hissedenlerin oranı yüzde 66.5, orta seviyede mutlu hissedenler yüzde 29.6, mutsuz hisse­denlerin oranı ise yüzde 3.9 çıktı.

Çocuk Hakları Sözleşmesini duyanların oranı yüzde 45

Türkiye çocuk araştırması sonuçla­rına göre, Çocuk Hakları Sözleşmesini duyduğunu belirten 13-17 yaş grubun­daki çocukların oranının yüzde 45.1 ol­duğu görüldü. Oran, bu yaş grubundaki erkek çocuklarda yüzde 39.1, kız çocuk­larda yüzde 51.4 oldu. Hangi haklara sa­hip olduğunu bilen 13-17 yaş grubunda­ki çocukların oranı yüzde 53.3 olurken, yetişkinlerin genellikle çocuk hakları­na saygı duyduğunu düşünen çocukla­rın oranı da yüzde 52.7 olarak belirlendi.

Resmi kız çocuk evlilikleri azaldı

Kamuoyunda ‘çocuk gelin’ adıyla bi­linen kız çocuklarının evlendirilmesi olaylarında gerileme yaşandı. Araştır­maya göre 16-17 yaş grubundaki kız ço­cuklarının resmi evlenmelerinin top­lam resmi evlenmeler içinde 2002 yı­lında yüzde 7.3 olan oranı 2022 yılında yüzde 2’ye düştü. Aynı yaş grubundaki erkek çocukların resmi evlenmelerinin oranı da yüzde 0.5’ten yüzde 0.1’e indi.

Bebek ölüm hızı binde 9.2

Son olarak ölüm ve ölüm nedeni ista­tistiklerine göre 2009 yılında binde 13.9 olan bebek ölüm hızı, 2021 yılında bin­de 9.2’ye düştü. Doğumdan sonraki beş yıl içinde ölme olasılığı­nı ifade eden beş yaş altı ölüm hızı da 2009 yılın­daki binde 17.7 düzeyin­den 2021 yılında binde 11.2’ye geriledi.

Tüm yazılarını göster