22 Mayıs 2024 itibarıyla Türkiye’de ve dünyada piyasa beklentileri ve işletmelere tavsiyeler

-2024 yılında merkez bankaları için faiz düşüş sürecinin başlayacak olması (gecikiyor),

Şevket SAYILGAN / Ekonomist sevket.sayilgan@dunya.com

Fırsatlar

-2024 yılında merkez bankaları için faiz düşüş sürecinin başlayacak olması (gecikiyor),

-Türkiye’nin CDS, rating notu ve uluslararası gri listeden çıkmasına bağlı yabancı sermaye girişinde artış beklentisi,

-Mevcut jeopolitik risklerin sınırlı kalması (Ukrayna, Filistin…). Ancak konjonktür her an değişmeye açık (İran – İsrail krizi),

-Sıkı para programına sadık kalındığı taktirde rating not artışı ve döviz kurunda gevşeme, yabancı sermaye girişi beklenmelidir,

-Çin ve ABD bu yıl resesyona girmeyecek, dış talep iyi,

-Uluslararası kredi kuruluşlarının pozitif raporlarının dış kaynak girişlerinde düşük de olsa girişlerin başlaması,

-2024 ikinci yarısı özellikle son çeyrek ekonomi de stabilite sağlanması bekleniyor,

-Türkiye de enflasyon nitelik değiştirerek talep kaynaklı hale dönüşmesi faize duyarlılığı artmaktadır,

Yerel Seçim sonrası dezenflasyonist programın uygulanmaya devam ediyor olması,

Tehditler

 -Küresel tedarik zincirinin aksaması gizli global enflasyon riski(firmalar alternatif tedarikçi altyapısını hazırlamalı),

-Seçim gerçekleşmesine rağmen Türkiye de enflasyonla faiz dışında bir mücadele sürecinin oluşturulmamış olması mali politikaların devreye alınamaması,

-Maliye politikası ile ilgili uygulamalar, elektrik vb yönetilen fiyatlı ürünlerde düzenlemeler yapılacak enflasyon etkisi,

-Ekonomi politikasındaki uygulamalar ile birlikte işletmeler özelinde alacak yönetimi ve stok politikasında değişikliğe gitmeli

-Daha hissedilmese de iç talebe bağlı olarak pazar riskinin artacak olması,

-24 Mayıs’ta TCMB faizlerde bir değişikliğe gitme beklentisi bulunmamakla birlikte yılın ikinci yarısı reel faizin görünür hale gelerek iç piyasada yavaşlamanın artması,

- Almanya öncelikle AB'nin resesyona girmesi,

-Çin kaynaklı emtia ve petrol fiyatlarının artış trendine girmesi,

-Güçlü dolar beklentisinin artması (2024 yılında faiz indiriminin olmama ihtimali ), AMB’nin ise temmuz ayı ile birlikte faiz indirimine başlama beklentisi,

-Enflasyon, faiz ve kur seviyelerinde zirve beklentiler; faiz %50, enflasyon %75, dolar (yıl sonu ) 40 TL. Yıl sonu enflasyon %40 beklenti ama asıl bundan sonra düşürmek zor olacak,

- Krediye ulaşılabilirlikte rahatlamaya rağmen maliyetin artması ve vadenin kısalması, riskli kredi tutarında artış, kredi kartı limitlerini dondurma süreci başladı,

-2024 yılında değerlenecek TL’nin ihracat fiyatlamasında yaratacağı negatif etki, İşletme sermayesi ihtiyacını artırması, kredi maliyetleri ve ulaşılabilirlik sorunu,

Dünyada seçimler özellikle ABD seçimlerinin jeopolitik değişiklikler yaratma olasılığı (Trump etkisi),

Ne yapılıyor?

-İklim değişikliğinin pazar, üretim, yatırım faaliyet riskleri yaratması (firma sorgu),

-Sürdürülebilirlik ve işletme faaliyetleri ilişkisinin (yeşil mutabakat) dönüşüm maliyetleri (firma sorgu),

-Dijitalleşme, yapay zekâ uygulamaları ve otomasyon yatırımlarının iş planlarına girmekte gecikmesi (firma sorgu),

Bu şartlarda sürdürülebilir işletme yönetimi nasıl olmalıdır?

- Dış ve iç talep de yavaşlama başladı firmalarımızın ciro kayıpları hissediliyor. Alternatif pazar arayışı önceliklendirilmelidir. Beraberinde kaybın maliyet yönetimiyle ikame edilmesine çalışılmalı,

-Alacaklarda kayıplara yönelik ihtiyat ayrılmalı, sigortalanmalı ve riskli görülen satışlardan kaçınılmalı, 2024 ikinci yarısı daralma daha da hissedilecek, mal-insan-para dengesi gözden geçirilmeli,

-Nakit ihtiyacı özellikle ikinci yarıyılda daha da artacak (işletme sermayesi ihtiyacı öncelikle azaltılmalı),

-2024 yılında 2023 yılına göre ciro oranına göre stok ve alacaklarda düşüş hedefleri konarak yönetilmelidir,

-Oto finansman önceliklendirilmeli (Ticari borç artışı, stok azaltılması), ölçek ve marka gücü kullanılmalı,

-Sabit maliyetler düşürülmeli ve bu dönemi fırsat olarak görerek üretimde daha fazla alttedarikçi yaratılarak katma değerli üretimi bünyede tutulma strateji uygulanmalıdır (Outsource),

- İnsan kaynakları motivasyon ve aidiyet politikalarına öncelik verilmesi, kurum içi iletişim güçlendirilmeli,

-Tedarikçi ilişkileri gözden geçirilmeli ilişki yönetimi kullanılarak terminlere uyulmaya dikkat edilmeli,

-Selektif satış politikası (kârlı, hızlı tahsilat yapılabilen öncelikli),

-Operasyon maliyetlerinin (işçilik-kayıp-kaçak-hurda vb.) azaltılması sağlanmalıdır,

-Markaya ve bilinirliğe yönelik projelerin oluşturulması,

-Öz kaynak ağırlıklı yatırımlar önceliklendirilmelidir. Yatırım kararları mümkünse yılın ikinci yarısında uygulanması dikkate alınmalıdır. Ancak özellikle firma satın alma fırsatlarının yoğunlaşılacağı bir döneme girildiği unutulmamalıdır,

 Son söz: Faaliyet hızını artır, maliyet yönetimini genişlet, kaliteden taviz verme.

Tüm yazılarını göster