2023'te ihracatla ithalat eşitlenecek Türkiye cari fazla vermeye ba

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Bu bizim öngörümüz ya da tahminimiz değil. Bu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hafta sonunda açıklanan AKP'nin seçim beyannamesinde yer alan 2023 hedefleri çerçevesinde "gizli" olarak ifade edilen tablo. Türkiye, 2023 yılında ihracatıyla ithalatını eşitleyecek, dolayısıyla cari açığın en büyük nedeni olan dış ticaret açığı sıfırlanacak ve yine dolayısıyla artık cari fazla veren bir ülke konumuna geçecek.

Başbakan'ın açıkladığı tabloda bu ayrıntıların tümü yok. O yüzden "gizli" tanımlamasını kullandık zaten. Peki biz bu sonuca nereden mi varıyoruz? Verilen iki rakam, bu sonuca ulaşmamızı kolaylıkla sağlıyor.

Başbakan Erdoğan, 2023 için ihracat hedeflerinin 500 milyar dolar olduğunu, dış ticaret hacmini de 1 trilyon dolar olarak öngördüklerini söyledi. Yani 500 milyar dolarlık ihracattan sonra dış ticaret hacminin 1 trilyon dolarda tutulabilmesi için ithalatın da 500 milyar dolar düzeyinde oluşması gerekiyor. Bir başka ifadeyle ihracatla ithalat eşitleniyor, dolayısıyla dış ticaret açığı da sıfırlanmış oluyor.

İhracatının ithalatını karşılama oranı ortalama yüzde 60'larda seyreden Türkiye için bu oranı yüzde 100'e çıkarmak müthiş bir gelişme kuşkusuz. Örneğin bu yıl 100 milyar doları bulacağı daha şimdiden tahmin edilir hale gelen dış ticaret açığının sıfırlanması, olağanüstü bir ekonomi mucizesi olur. Olursa tabii ki…

Cari açıktan, fazlaya…

Türkiye, yıldan yıla değişiklikler gösterse de genellikle dış ticaret açığının yüzde 70'i kadar cari işlemler açığı veriyor. Bu yıl için de 100 milyar dolarlık dış ticaret açığının 70 milyar dolar civarında bir cari açık doğurması bekleniyor.

2023 yılına geldiğimizde dış ticaret açığımız sıfırlanacağı için, dış ticaret açığı kaynaklı bir cari açık sorunu da olmayacak.

Normalde, yani bu dönem için yüzde 60'lar dolayında seyreden ihracatın ithalatı karşılama oranı dikkate alınırsa, 2023'teki 500 milyar dolarlık ihracata karşılık 800-850 milyar dolar arası da bir ithalat oluşması beklenirdi. Bu süreçte başta turizm olmak üzere döviz gelirlerindeki büyüme sayesinde dış ticaret açığının yüzde 70'i kadar değil, daha azı kadar bir oranda cari açık verilir hale gelinirdi. Böylece, cari açık 150-200 milyar dolar arasında seyreder olurdu.

Ancak, sıfırlanacak dış ticaret açığı sayesinde cari açık sorunu tümüyle gündemden düşecek. Türkiye, 2023 yılına gelindiğinde artık cari fazla veren ülkeler kervanına katılacak. Sıfır dış ticaret açığı, her yıl ortalama 100 milyar dolar civarında cari fazla verilmesi gibi bir sonuç doğuracak.

Yıllık artış öngörüsü ne?

Bu yıl için ihracatın 135 milyar dolar olabileceğini, ithalatın ise en az 235 milyar dolara doğru yol aldığını daha önce birkaç kez yazmıştık. 2011 yılı gerçekleşmeleri 135 ve 235 milyar dolar olursa, ihracat ve ithalatın 2023 yılında 500 milyar dolar düzeyinde kesişmesi nasıl gerçekleşecek?

2012 yılından itibaren ihracat her yıl yüzde 11.5 artış gösterirse, 2023'te 500 milyar dolarlık hedef yakalanabilecek.

İthalatın 2023'te 500 milyar dolarda kalması için ise 2012'den itibaren yıllık artış hızının yüzde 6.5'e indirilmesi gerekecek.

İhracat her yıl ortalama yüzde 11.5, ithalat ise yalnızca yüzde 6.5 artacak. 2012-2023 yıllarını kapsayan on iki yıllık dönemde birikimli olarak ihracat yüzde 270, ithalat ise yalnızca yüzde 113 artmış olacak.

Peki, bir yılda yüzde 30-40 artış temposu yakalayabilen ithalat, nasıl olacak da on iki yıl boyunca her yıl yalnızca yüzde 6.5 artacak; ya da on iki yılın toplamındaki artış yüzde 113'te kalacak, bu sorunun yanıtı yok.

İthalat, yıllardır ihracattan daha hızlı bir artış kaydediyor. Zaten Türkiye büyümesini de büyük ölçüde bu ithalat sayesinde gerçekleştiriyor. İhracat da ithalata bağlı olarak gelişiyor. Türkiye giderek hammadde ve ara mal ithal ederek bunu işleyen ve ihraç eden bir ülke konumuna bürünüyor. Dolayısıyla, önümüzdeki süreçte ithalata bağlı olmayan bir ihracat performansının nasıl sağlanabileceği merak ediliyor.

Bu arada ihracatçı sayısının 50 binden 100 bine çıkarılması hedefleniyor.

Turist sayısı 28.6 milyon kişi, turizm geliri ise 22 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. 2023 yılında turist sayısının 50 milyona, turizm gelirinin de 50 milyar dolara çıkarılması öngörülüyor.

GSYH artışı

AKP, 2023 yılında GSYH'yi 2 trilyon dolara çıkarmayı öngörüyor. GSYH, geçen yıl 736 milyar dolar olarak gerçekleşti. GSYH'nin, 2015'te 1 trilyon 76 milyar, 2019'da 1 trilyon 486 milyar, 2023'te ise 2 trilyon 64 milyar dolar olacağı öngörülüyor.

GSYH'nin 2023 yılında 2 trilyon dolara çıkması için, 2011 de dahil her yıl cari fiyatlarla dolar bazında ortalama yüzde 8 büyümesi gerekiyor.

2023 için 82 milyon olarak beklenen nüfusa göre, kişi başına gelirin de söz konusu yıl 25 bin dolara ulaşacağı hesaplanıyor. Kişi başına gelirin 2015'te 14 bin, 2019'da da yaklaşık 19 bin dolar olması öngörülüyor.

GSYH'nin 2023 yılında 2 trilyon dolara çıkacağına ilişkin senaryoyu irdeleyebilmek için TL bazındaki rakamı ya da dolar kuru varsayımını bilmek gerekiyor. Dolar bazlı GSYH, bir sonuç. Bu sonucun oluşmasını sağlayacak TL tutar ve döviz kuru bilinemediği, yani biz bilemediğimiz için GSYH büyüklüğü konusunda sağlıklı bir değerlendirme, irdeleme yapma şansımız bulunmuyor.

İşsizlik yüzde 5'e iner mi?

AKP, 2023 için işsizlik hedefini yüzde 5 olarak koymuş durumda. Peki, bu orana ulaşılabilir mi ya da nasıl ulaşılır?

2023 için toplam nüfus 82 milyon kişi olarak öngörülüyor. Toplam nüfusun 82 milyon düzeyinde gerçekleşmesi durumunda, 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus yaklaşık 61 milyon kişi olacak. Yani bugüne göre toplam nüfus 10 milyon, 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus 8 milyon artacak.

İşgücü 25.5 milyondan 32 milyona, istihdam edilenler de 22.5 milyondan 30.5 milyona çıkacak. İşsiz sayısı da 3 milyondan 1.6 milyona gerileyecek.

Bu rakamların gerçekleşmesi halinde de halen yüzde 12 düzeyinde bulunan işsizlik oranı yüzde 5'e inecek.

Bu rakamlara ulaşmak mümkün elbette, ancak bunun çok kolay sağlanamayacağı da ortada. İstihdam oranının yüzde 42'den yüzde 50'ye çıkarılması öngörülüyor. İşgücünde 6.6 milyon kişi artış hedeflenirken, istihdamın 8 milyon kişi artacağı varsayılıyor. Böylece işsiz sayısının da 1.4 milyon kişi azalarak 3 milyondan 1.6 milyona gerileyeceği umuluyor.

15 ve daha yukarı yaştaki her iki kişiden birinin istihdam edildiği bir işgücü piyasası oluşturulamaz değil; ancak bunun çok zor olduğunu da kabul etmek gerekiyor. 

Tüm yazılarını göster