2015'te ne öngördük, ne umduk, ne bulduk?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Yılı tamamlamaya şunun şurasında saatler kaldı. Bir muhasebe yapmak; ne öngördük 2015 yılında, umudumuz neydi ve nasıl bir gidişat ortaya çıktı, hatta hatta, bu gidişat bile son dönemeçte değişiklik gösterdi mi, ona bakmak gerek. Belli başlı hedefleri tek tek ele almakta yarar var.

Enflasyon: 2014 yılını, aralık ayında kaydedilen umulmadık bir düşüş sayesinde yüzde 8.2'de kapattık. Bu yıl için hedef bazında yine değişik oranlar vardı. Merkez Bankası, uzun vadede hedefi yüzde 5 olmakla birlikte 2015 yılına yüzde 6.1'lik tahminle girdi. Orta vadeli programa göre hükümetin hedefi yüzde 6.3'tü. 

Hedefin tutmayacağı ortaya çıktı ve hükümet, 2016-2018 programını yaparken, bu yılın tahminini yüzde 7.6 olarak açıkladı. Ama bu oranda kalmak mümkün görünmüyor. Enflasyonda 2015 yılını yüzde 9 dolayında, muhtemelen de yüzde 9'un çok az altında kapatacağız gibi. Zaten bir yıl öncesinden de yüzde 8'in altı mümkün görünmüyordu. (Dünya 5 Aralık 2014.)

Dış ticaret: Petrol fiyatlarındaki gerileme sayesinde ithalatımızın hızla azalacağını, kurun da yüksek seyretmesiyle ihracatın artacağını ve bu ikili etkiyle dış ticaret açığımızın belirgin şekilde daralacağını umduk. İthalatta belirgin bir azalma oldu olmasına da, bu yalnızca enerji faturasındaki hafiflemeden kaynaklanmadı. 

Birincisi, büyümemiz özellikle yılın ilk yarısında düşük seyretti. Yani üretimimiz düşüktü, ara mal ithalatı azaldı.

İkincisi, petrol aldığımız ülkelerin geliri düşünce, bu ülkelere yaptığımız ihracat da azaldı, biz ihracatta kayda değer oranda ithal girdi kullandığımız için ithalatımızı da kısmak zorunda kaldık. Bunun sonucunda da ithalat kadar olmasa da ihracatta da hedefin uzağına düştük.

Üçüncüsü, tahminlerin ötesinde yükselen kur, ithalatı pahalı hale getirdi, bu da toplam ithalatın gerilemesinde etken oldu.

Ve belki bizi kur yönüyle en çok şaşırtan durum, ihracatın artmamasıydı. Genel kanı, kur arttıkça ihracatın da fırlayıp gideceğiydi, ama bu yıl bu durum gerçekleşmedi. Bu yılın kazancı, en azından ihracatın yalnızca kur sayesinde artmayacağını öğrenmemiz oldu.

Bu arada, doların başta euro olmak üzere diğer paralara karşı değer kazanmasının hem ihracatın, hem de ithalatın daha düşük görünmesi sonucunu doğurduğunu da belirtelim. 

Cari denge: 2015 yılı programını yaparken 46 milyar dolar cari açık vereceğimiz öngörüldü. Bu kez 2016 programını yaparken 2015 cari açığının 36.7 milyar dolarda kalacağı tahmin edildi. Ancak, son gelişmeler açığın daha düşük bir düzeye ineceğini ve 35 milyar dolar civarında gerçekleşeceğini gösteriyor. Buna göre, cari açığın GSYH'ye oranı 2015 için başlangıçta öngörülen yüzde 5.4'ün yarım puan kadar altına inecek ve yüzde 4.9 düzeyinde oluşacak.

GSYH, büyüme hızı ve kişi başına gelir : 2014 yılında 799 milyar dolar olarak gerçekleşen GSYH'de 2015 hedefi 850 milyar dolardı. Ancak, bu yıl Türk Lirası hızla değer yitirince ve GSYH de TL bazında çok fazla artmayınca, "kişi başına gelirin 10 bin doların altına inmesini önleyebilmek adına", ilk kez bu yılın GSYH büyüklüğü satınalma gücü paritesine göre tahmin edildi. Bu yapılarak seri koparılıyordu. Ancak, eski seriye göre olan rakamları hesaplamak hiç de zor değildi. 

İşte yapılan bu hesaplamalar, 2015 için 850 milyar dolar olarak öngörülen GSYH'nin 700 milyar dolara ineceğini gösteriyordu. Hükümetin görüp de OVP'de ilan etmekten kaçındığı rakam da buydu zaten, 700 milyar dolar. Hükümetin tahmini bu yöndeydi. Ne var ki, GSYH'nin yılın üçüncü çeyreğinde tahminlerden iyi gelmesi, son çeyrekte bu kez sanayi öncülüğünde iyi bir rakam beklenmesi ve doların artış hızının kesilmesi, GSYH'nin hükümet tahmininden daha yüksek gerçekleşebileceğini ortaya koydu. Bizim tahminimiz, GSYH'nin OVP'de tahmin edilen 700 milyar doların üstüne çıkarak 715 milyar dolar olacağı yönünde. Bunda, doların yıl ortalamasının 2.75 yerine 2.72 olarak gerçekleşmesi de bir etken. 

Bu verilere göre, 2014 yılında 10.421 dolar olan, 2015 için 10.936 dolar olarak öngörülen, ancak 9.007 dolara ineceği tahmin edilen kişi başına gelir, son veriler ışığında 9.200 dolar olarak gerçekleşecekmiş gibi görünüyor. OVP'deki 9.007 dolarlık tahmine göre ortaya çıkan artış yanıltmasın; biz 2014'ün 10.421 dolarlık kişi başına gelirine göre yine de 1.200 dolardan fazla kayba uğramış durumdayız. Oransal olarak ifade edersek, bu yüzde 12'lik bir kayıp demek.

Büyüme hızında 2015'e moda haline gelen yüzde 4'lük hedefle başlamıştık. Ancak ilk iki çeyrekteki büyümenin yüzde 2.5 ve yüzde 3.8 gelmesi ve gidişatın pek de parlak görünmemesi, hükümeti OVP çerçevesinde tahmin yaparken büyüme hızını yüzde 3'e çekmek durumunda bıraktı. Tahmin artık yüzde 3'tü ama, üçüncü çeyrekte büyüme hızı yüzde 4 gelince ve genel eğilim olumluya dönünce bu kez söz konusu oran daha yukarıda dile getirilmeye başlandı. Biz de bu yılki büyüme hızının yüzde 3.5-3.6 dolayında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

İşsizlik oranı:  2014 yılında yüzde 9.9 düzeyinde oluşan işsizlik oranında 2015 hedefi yüzde 9.5'ti. Ancak, gelişmeler bu oranın önemli ölçüde aşılacağını ortaya koyuyor. Hükümet, tahminini revize etti ve yüzde 10.5'e çıkardı. Bu oran, gerçekçi bir tahmin olarak niteleniyor.

Tüm yazılarını göster