2014’te her ay 18 milyar dolara ihtiyaç var

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

“O kadar da değil” diyen çıkabilir elbette. Çıkabilir de, bu rakamı biz ortaya atmıyoruz ki, devletin resmi rakamını aktarıyoruz sadece. “Nerede yazıyor bu rakam” diyen de olabilir. Hemen söyleyelim; her ne kadar bu rakamı Merkez Bankası’nın ya da Hazine’nin verilerinde doğrudan görmek mümkün değilse de, biraz toplama-çıkarma yaparak 18 milyar dolara herkes ulaşabilir.

Türkiye, 2014 yılında her ay 18 milyar dolar, hatta tam söylersek 18 milyar 375 milyon dolar kadar döviz bulmak zorunda. Tabii bu rakam “şimdilik” kaydıyla dile getirilebilecek bir rakam. Yıl içindeki gelişmelere göre daha fazla dövize de ihtiyaç duyabiliriz ya da tersi olur ve daha az dövizin de yettiğine tanıklık edebiliriz.

18 milyarın kaynağı 

2014 yılında her ay bulunması gereken 18 milyar dolarlık kaynağın nasıl ortaya çıktığını hesaplayabilmek için birkaç basit işlem yapmak yeterli.

Önce şu basit soruyu soralım: Döviz ihtiyacı neden doğar?

Birincisi, daha önce aldığınız borçların geri ödemesi gelmiştir, onun için dövize ihtiyaç duyarsınız.

İkincisi, söz konusu dönem içindeki döviz kazancınız döviz giderinizi karşılamaktan uzaktır, çarkı çevirmek için döviz ihtiyacı ortaya çıkar.

Bizde bu iki durum da geçerli. Daha önce aldığımız borçlardan kaynaklanan yüklü bir ödeme bizi bekliyor. Ayrıca yıl içindeki döviz gelir-giderinin farkı kadar, yani cari işlemler açığı kadar da döviz bulmamız gerekiyor.

Merkez Bankası her ay “orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine bir yıl ve daha az kalan dış borçları” açıklıyor. Bu konudaki son veri ekim ayına ait. Hem zaten gelecek bir yıllık dönemde ödenmesi gereken borç, nisan-ekim dönemini kapsayan yedi ayda 163-166 milyar dolar arasına oturdu. Ekime ilişkin son veri de, bir yıllık dönemde 164.7 milyar dolarlık ödeme yapılacağını gösteriyor. Bu rakamın, kasım ve aralık aylarında da kayda değer bir değişiklik gösterdiği sanılmıyor. Dolayısıyla, aralık sonundaki rakamın da yaklaşık 165 milyar dolar düzeyinde bulunduğunu varsaymak yanlış olmasa gerek.

Yani 2014 yılında ödenecek 165 milyar dolarlık dış borç, bir anlamda kesin bir yükümlülük olarak karşımızda. Buradan her aya binecek yük, 13 milyar 750 milyon dolar. Bu rakamın artması söz konusu olabilir tabii ki, ama azalması diye bir durum yok. Borç ertelemesine gidip vadesi 2014’te dolacak borcu daha sonraya bırakmamız söz konusu olamayacağına göre…

Ve cari açık…

2014’ün tümünde ödenecek 165 milyar dolar, olumsuz anlamda “cep”te, bundan kaçış yok. Bir diğer yük ise, döviz gelir-giderinin farkından, yani 2014’te vereceğimizi öngördüğümüz cari açıktan gelecek.

2014-2016 dönemine ilişkin orta vadeli programa göre, gelecek yıl için cari işlemler dengesinde 55.5 milyar dolar açık öngörülüyor. Elbette cari açık yılın her ayı aynı düzeyde gelmiyor. Ama ortalama yük hesaplama açısından 55.5 milyarı her aya eşit dağıtırsak, cari açıktan her ay başına düşecek döviz ihtiyacı 4 milyar 625 milyon dolar olacaktır.

2014 yılında ödenecek dış borçtan her aya 13 milyar 750 milyon dolar, 2014 yılı cari açığından ise yine her aya 4 milyar 625 milyon dolar düşüyor. Toplayalım bu iki tutarı, karşımıza çıkan rakam 18 milyar 375 milyon dolar!

18 milyar artar mı, azalır mı?

Şu anki tabloya göre hesaplanan aylık 18 milyar dolarlık döviz ihtiyacının değişme olasılığı olduğunu vurguladık. Bu tutarın artması olasılığı daha ağır basıyor kuşkusuz. Tutar azalabilir azalmasına ama, bu gerçekleşiyorsa zaten bu kez de başka yönlerden ciddi sorunlar yaşıyoruz demektir.

18 milyar dolarlık döviz ihtiyacının nasıl artacağı belli. Kısa vadeli dış borç yükümlülüğümüz artış gösterir ve bir yılda ödenecek borçlardan her aya düşen 13 milyar 750 milyon dolarlık ortalama döviz ihtiyacı artar. Ama dedik ya, bu rakamın aşağı yönlü değişmesi söz konusu değil.

Cari açık 55.5 milyar doların üstüne çıkma eğilimi gösterir, bu kez cari dengeden kaynaklanan döviz ihtiyacı da artar; dolayısıyla toplam rakam büyür.

Aksi de mümkün tabii ki. Cari açığın 2014’te 55.5 milyar doların altında kalması da söz konusu olabilir. Eğer döviz kurlarında çok hızlı bir artış yaşanırsa, bundan kaynaklanmak üzere ithalat hız keserse cari açık küçülür ve toplam döviz ihtiyacımız azalır. Ama o zaman ekonominin en önemli göstergesi olması gereken büyüme ne olur, işsizlik ne olur; o da ayrı…

Görünen, Türkiye’nin 2014’teki siyasi atmosfer de dikkate alındığında her ay 18 milyar dolar bulmakta zorlanacağı ve bu yüzden döviz kurlarının yönünü belirgin bir şekilde yukarı çevireceğidir. Müthiş çalkantılı bir siyasi ortama doğru yol almakta olan Türkiye’ye, dövizdeki hızlı dalgalanmalar yüzünden hiç hesapta olmayan zararlara uğramaları muhtemel yabancılar, nasıl bakarlar dersiniz...

Tüm yazılarını göster