2012 tahmini ve sıcak para

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Borsanın 50 binlerin altına, döviz sepetinin 2.20'lerin üstüne çıktığı; borsanın 40 binli seviyelere düşeceği, sepetin 2.30'ları deneyeceği söylentilerinin arttığı dönemde, piyasalarla ilgilenenlerin soruları artınca, 30 Aralık 2011 tarihli köşemde yazma zorunluluğu duymuşum.

Şöyle anlatmışım:

"Son 10 yılda:

Birileri, kötüyü iyi gösterdi.

Büyük çoğunluk inandı.

Diğer dönem, iyi olan kötü gösterildi.

Çoğunluk ona da inandı.

O birilerini kimi 'dünyanın efendileri', kimi 'suyun başındakiler' diye isimlendirdi...

Kötü sanılan dönemde ucuz fiyata toplananlar, iyi sanılan dönemde yüksek fiyata dağıtıldı.

İyi sanılan dönemde yüksek fiyata dağıtılanlar, kötü sanılan dönemde düşük fiyattan toplandı.

Öyle ya, çoğu spekülatif senaryolar olmasaydı, 500-600 dolar ortalama fiyattan toplanan altın, bin 900 dolara nasıl satılırdı?

Yakın gelecek için kötüyü iyi, iyiyi kötü, normali anormal, anormali normal gösterenler kazançlı çıktı.

Onlara inanan büyük çoğunluk ise zararlı!

Yunanistan kötü gösteriliyor ya şimdi, herkesin, "Yunanistan kurtarılamayacak, büyük sorunlar bizi bekliyor..." dediği gün her şey çözülür, merak etmeyin!

Borsa 2011 başında 70 binleri zorlarken, şimdi 50 binler seviyesine geriledi.

40 binli seviyelere düşüşü bekleyenler çoğaldı.

Genelde yaşanan yüzde 8 büyümeye rağmen, borsa TL cinsinden yüzde 30'un üzerinde bir düşüş sergiledi.

Yüzde 30'a yakın kur farkını da eklersen, borsa dolar cinsinden 1 yılda yüzde 40'ın üzerinde düşüş gösterdi.

Türkiye ile kıyaslanan Çin'de...

Shanghai Composite 1 yılda yüzde 20'nin biraz üzerinde değer kaybetmiş.

Çin parası Yuan ise dolara karşı yüzde 4 değer kazanmış.

Yani borsadaki düşüş dolar cinsinden yüzde 20'nin altında kalmış.

Türkiye ile kıyaslanan Hindistan'da...

Mumbai Sensex yüzde 20'nin biraz üzerinde değer kaybetmiş.

Hindistan parası rupi ise dolara karşı yüzde 16 değer yitirmiş.

Yani borsadaki düşüş dolar cinsinden yüzde 25'e yaklaşmış.

Olması gereken, olan bitenin ışığı altında olmuyor.

Durumu açıklamaya ise iktisat kitaplarının gücü yetmiyor.

Anlayacağınız kitaba göre yapılan tahminler tutmuyor.

Ancak, icra/haciz yoluyla ucuz fiyata toplanan/toplanacak olan gayrimenkullerin/menkul kıymetlerin/kamu mallarının yüksek fiyattan dağıtılması gerekiyor.

Yani kısa ve orta vadede menkul kıymetlerin fiyatlarının yükseleceği; yüksek fiyattan dağıtım için de ekonominin çok iyi gittiğini/çok iyi gideceğini sık sık duyacağımız günler geliyor."

* * *

Beklentim yanıltmadı.

Yeni dip beklentilerinin speküle edildiği o günden bugüne geçen 45 günde, tüm dünyada olduğu gibi bizde de borsa yüzde 20'nin üzerinde değer kazandı.

Dolar bazında kazanç yüzde 30'ları aştı.

Döviz kuru sepeti 2'leri zorlamaya başladı.

* * *

Herkesin yeni dibe gidileceğine inandığı/inandırıldığı o günlerden sonraki 30 günde, yani Ocak ayı içerisinde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de sıcak para oranı da rekor kırdı.

Ankara büromuzdan Naki Bakır ile sabah gündeminde yarım saate yakın 'sıcak para' analizini konuştuk.

Naki Ağabey'in Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) ve Merkez Bankası verilerinden yaptığı hesaplamaya göre, Borsa ve DİBS'te park etmiş sıcak para ile yurt dışı yerleşiklere ait mevduat ve katılım bankası fonlarının toplamından oluşan yabancı portföyünün 2011 sonunda 96.7 milyar dolara kadar inen değeri, Ocak ayında 11.3 milyar lira artarak 108 milyar doları aşmış.

Bu gelişme, mali disiplini ve istikrarlı finans sistemiyle pozitif anlamda dünyadan ayrışan Türkiye'nin "sıcak para" olarak adlandırılan spekülatif kısa vadeli yabancı sermaye açısından cazibesini koruduğunu gösteriyor.

Özellikle yabancıların hisse senedi portföy değeri ve İMKB'deki yatırımcı sayısında süren artış, ekonomik büyümenin temel kaynağı olan sıcak para girişlerinin 2012'de de devam edeceğinin işaretini veriyor.

Ancak dış yatırımcı açısından mali disiplinin tek başına yetmeyebileceği, görece istikrar ve güvenin sağlanması durumunda diğer piyasaların 2012'de sıcak parayı çekme konusunda Türkiye'ye rakip olabileceğine de vurgu yapılıyor.

Ayrıca siyasi alanda ortaya çıkabilecek istikrarsızlık olasılığı yanında, içinde bulunduğumuz bölgede beklenen radikal gelişmeler sıcak parayı ürkütecek unsurlar olarak görülüyor.

Kısacası söylentilerle değil, akılla hareket etmemiz gerekiyor.

Tüm yazılarını göster