2012 enflasyonu yüzde 7'yi aşmayacak gibi

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com


Daha yılın bitmesine dört ay var ve çok şey değişebilir kuşkusuz. O yüzden "gibi" diyoruz ya zaten. Ağustos sonunda oluşan tablo, yıllık TÜFE artışının yüzde 7'nin hemen altında kalacağını gösteriyor. Biraz daha iddialı bir tahminde bulunalım. Bize göre 2012 yılı TÜFE artışı yüzde 6.8 ya da yüzde 6.9 olacak gibi görünüyor.

Eğer bu oranların dışında bir gerçekleşme ortaya çıkarsa, sapma yukarı yönde değil, aşağı yönde olacaktır, onu da belirtelim.

TÜİK'in dün yaptığı açıklamaya göre TÜFE ağustos ayında yüzde 0.56 arttı, ilk sekiz aydaki artış yüzde 2.28 oldu, ağustos ayı itibariyle son bir yılda kaydedilen artış da yüzde 8.88 olarak gerçekleşti.
Merkez Bankası son enflasyon raporunda 2012 yılsonu tahminini yüzde 6.20'ye çekmişti. İlk sekiz ayda yüzde 2.28 olan artışın yılın tümünde yüzde 6.20'de kalması için yılın son dört ayındaki artışın yüzde 3.83'te tutulması gerekiyor. Dolayısıyla eylül-aralık dönemi toplamındaki artışın yüzde 3.83'ün altında mı kalacağı, yoksa üstüne mi çıkacağı, yani bu oranın ne kadar uzağında bir gerçekleşme olacağı önem taşıyor.

Dedik ya daha yılsonuna kadar daha köprülerin altından çok sular akar, çok şey değişebilir. Geçen yıl olduğu gibi "kendi kendimize" yaptığımız, bu yıl da yapabileceğimiz enflasyonu körükleyici adımlar gündeme gelebilir. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek giderek daha fazla yakınmıyor mu "Bütçede işler iyi gitmiyor" diye, "Bakan arkadaşlarıma bile söz dinletemiyorum" diye. Geçen yıl olduğu gibi sürpriz bir vergi artışı gündeme gelir mi bilinmez, gelirse de pek şaşmamak ve bu artışın enflasyonu azdıracağı gerçeğini şimdiden görmek gerekiyor. Ya da yine geçen yıl olduğu gibi yurtdışı kaynaklı kur artışları ve enerji faturasındaki büyümenin hızlanması gibi etkenler de enflasyonu zıplatabilir.

Bugün için bu konular birer olasılık ve gerçekleşmeyeceklerini varsayarsak karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor, ona bakalım.

Temel gösterge son yıllar

İlk sekiz aydaki yüzde 2.28'lik artıştan sonra yıllık yüzde 6.20'yi tutturmak için son dört ayda yüzde 3.83 artışta kalmak gerektiğini belirttik. Dolayısıyla soru şu; dört ay için yüzde 3.83 makul bir oran mı, yoksa çok iddialı bir düzey mi?

İşte bu sorunun yanıtı büyük ölçüde geçmiş yıllardaki gerçekleşmelerde gizli. 2005-2011 dönemini kapsayan yedi yılın ortalamasında son dört aydaki artış yüzde 4.48 oldu. Bu yılın son dört ayında da yüzde 4.48'lik bir artış olacağını varsayarsak yıllık gerçekleşme yüzde 6.86 düzeyinde oluşacak.

2005-2011 döneminde en düşük ve en yüksek artışların gerçekleştiği 2010 ve 2011'i devre dışı bırakır ve beş yılın ortalamasını alırsak, bu kez bulduğumuz artış ilkinden çok farklı değil; yüzde 4.42. Bu yıl son dört aydaki artışın bu düzeyde oluşacağını varsayarsak, bu kez yıllık oran yüzde 6.80 olacak.

Bu arada, 2005'ten bu yana olan dönemde ilk sekiz ay-son dört ay ilişkisine bakılarak yapılan değerlendirmelerin yılın tümü için yüzde 6.8 ya da yüzde 6.9'un çok daha altında gerçekleşmelere işaret ettiğini de belirtelim.

Enflasyon tablosu açık. Mevcut duruma ve gidişata göre yıllık oran yüzde 7'nin altında kalacak. Ancak, "ama"lar var...

Vergi oranlarıyla oynayıp ya da yeni vergiler koyup kendi kendimize enflasyon yaratmazsak...

Yurtdışı kaynaklı, hiçbir etkide bulunabilecek gücümüzün olmadığı gelişmelerle karşılaşmazsak...

İş aleminin işlerin biraz açılmasını sağlayacak şekilde önlem alınması isteğine hükümetten gelen "Ekonomide frene çok basılıyor, balatalar ısındı, koku da geliyor" türündeki destek, Merkez Bankası üstünde çok yoğun bir baskıya dönüşmezse ve Merkez de bu baskıları göğüsleyemez hale gelip ipin ucunu koyvermezse...

Tüm yazılarını göster