2012 cari açığı 60 milyarın altına inecek gibi

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com




Nisan ayında hiç hesapta olmayan bir düzeyde, tam 1 milyar 272 milyon dolarlık altın ihraç edilince dış ticaret dengeleri birden değişivermiş ve tahmin edilenden çok daha az ticaret açığı verilmişti. Bu da doğal olarak cari açığa yansıyacaktı, nitekim yansıdı da…
Geçen yılın nisan ayında 7.7 milyar dolar olan cari açık, bu yıl 5 milyar dolara geriledi. Cari açığın böylesine hızlı bir gerileme göstermesi elbette önemli ve sevindirici bir gelişme. Ama bu yılki 5 milyar doların bizim açımızdan farklı bir önemi daha var. Bu köşede 1 Haziran'da nisan ayı cari açığının 5 milyar dolara inebileceğini belirtmiş, nisan sonu itibariyle yıllık açığın da 69.3 milyar dolara gerilemesini beklediğimizi yazmıştık. Merkez Bankası, yıllık cari açığı da nisan sonu itibariyle 69.2 milyar dolar olarak açıkladı.

8 milyarlık azalma

Türkiye cari açıkta yıllık bazda rekor düzeye 78.6 milyar dolarla geçen yılın ekim ayında çıkmıştı. Ekonominin yavaşlama eğilimi içine gireceği apaçık ortadaydı ve cari açık da buna bağlı olarak azalacaktı. Beklendiği gibi de oldu ve cari açık 2011 yılını 77.2 milyar dolar düzeyinde kapattı.
Cari açıktaki azalma eğilimi bu yıl daha da belirginleşti. Yıllık cari açık, ocakta 77 milyara, şubatta 75.2 milyara, martta 71.9 milyara ve nihayet nisanda 69.2 milyara geriledi.

Yıllık baza getirilmiş cari açık, zirvenin görüldüğü geçen yılın ekimine göre 9.4 milyar dolar azalmış durumda. Cari açıkta geçen yılın sonundaki düzeye göre azalma ise tam 8 milyar dolar.

Bir başka ifadeyle yıllıklandırılmış cari açık bu yıl her ay ortalama 2 milyar dolar azaldı. Aylık ortalamayı bu düzeye taşıyan, nisandaki 2.7 milyar dolarlık azalma. Bu azalmanın nedeni de belli; sürpriz altın ihracatı. Dolayısıyla nisandan sonraki dönemde cari açıktaki yavaşlama hız kesecek gibi görünüyor. Çünkü ne altın ihracatının bu düzeyde seyretmesi bekleniyor, ne de ekonomideki yavaşlamanın daha da belirginleşmesi…

60 milyar sürpriz olmaz

2012'ye ilişkin cari açık hedefi 65.4 milyar dolar. Bu hedefe yalnızca 3.8 milyar dolar kaldı. Yılın ilk dört ayındaki eğilime bakarak, 2012 açığının 65.4 milyar dolar olacağını söylemek artık pek mümkün görünmüyor.

Cari açık çok büyük olasılıkla, mayıs ve haziranda da geçen yılın çok altında kalacak. Geçen yıl mayısta 7.9, haziranda 7.6 milyar dolar açık verildiğini hatırlatalım. Bu yılki açık görece düşük gerçekleşeceği için, baz etkisi de devreye girince yıllık rakam bu iki ayda da hızla gerileyecek. Mayıs ve haziran aylarında yıllık cari açığın en az 2'şer milyar dolar daha az gerçekleşmesi şaşırtıcı olmayacak. Böyle bir gerçekleşme, bizi haziran sonunda 65 milyara indirecek. Yani bir başka ifadeyle, haziran sonunda büyük olasılıkla hükümetin cari açıktaki yılsonu hedefini yakalamış olacağız. Yani hükümet cari açık hedefini yine ıskalayacak; ama bu kez olumlu yönden ıskalayacak.
Tabii ki cari açığın çok aşağılara düşmesi, hele hele bunun ekonomideki yavaşlama yüzünden oluşması pek arzulanan bir durum değil. Ne var ki, Türkiye'nin ekonomik yapısında bundan kaçış da yok. Biz, büyümeyi ve üretimi ağırlıkla ithalata bağlı olarak gerçekleştirmek durumundaki bir ülke olarak bu kısır döngüden kurtulamıyoruz.

Cari açığın hazirandan sonra nasıl seyredebileceği konusunda şimdiden tahmin yapmak çok zor. Ama, haziran sonunda 65 milyara inmesi kuvvetle muhtemel görülen cari açığın, yılın tümünde 60 milyarın altına gerilemesi şaşırtıcı olmayacak.

Bu arada yıllık cari açık, mayıs ayında çok büyük olasılıkla geçen yılki düzeyin altına gerileyecek.

Net hata noksan

Son aylarda net hata ve noksan kaleminin büyüklüğü dillerde pelesenk olmuştu. İnanılmaz bir yanlış yorum da giderek pekişiyordu. "Cari açığın şu kadar milyar doları net hata ve noksan kaleminden finanse edildi" deniliyordu. Bu kervana Kalkınma Bakanlığı da katılmış, Bakanlığın web sayfasında net hata ve noksan bir finansman (ya da duruma göre gider) kalemi olarak gösterilmeye başlanmıştı.

Oysa net hata noksan, bir bilanço olan ödemeler dengesini sıfırlamak için kullanılmak zorunda olunan bir kalemdi. Cari işlemler hesabı ile sermaye ve finansman hesapları toplamının sıfır olmaması durumunda aradaki fark pozitif ya da negatif olarak net hata ve noksana yazılıyordu. Son aylarda bu fark hep pozitifti ve bu yüzden de net hata noksan sanki bir finansman kalemi gibi algılanıyordu.

Ama nisanda "ezber bozuldu". Net hata noksan 959 milyon dolar gibi yine yüksek bir düzeyde oluşmuştu; ne var ki pozitif değil, negatifti. Çünkü nisanda 4 milyar 956 milyon dolarlık cari açığa karşılık, sermaye ve finans hesapları 5 milyar 915 milyon dolara ulaşmıştı. Negatif cari denge ile pozitif sermaye ve finans hesapları toplamının farkı pozitif 959 milyon dolardı, ödemeler dengesini sıfırlamak için de bu büyüklükte bir rakamı negatif olarak net hata ve noksana yazmak gerekiyordu. Yapılan da bundan ibaretti.

Şimdi merak edilen şu: Aylarca net hata noksanı bir finansman kalemi olarak görenler, acaba şimdi ne diyecekler?

Tüm yazılarını göster