Küresel ekonomi için 2011 hedefleri iyice yükseldi. Bu olumlu beklentilerde son iki senedir uygulanan politikaların etkisi var. 2011 ortalarında analistlerden; 'Küresel kriz tamamen bitti' yorumları gelebilir. Aslında gerçekler oldukça farklı. Dünya ekonomisi, gevşek para ve maliye politikaları sayesinde ayakta duruyor. ABD, AB, Çin gibi büyük ekonomilerin sorunları yapısal özellikler taşıyor. Bu ülkeler sorunları zamana yaymanın çözüm getireceğini umarak, durumu idare etmeye çalışıyorlar. Gelişmiş ülkelerdeki yüksek maliyetler ve azalan rekabet gücü, gelişmekte olan ülkelerdeki varlık balonları ve enflasyon gibi majör problemler devam ediyor.
Finans piyasalarını değerlendirirsek; 2010 senesinde para kazanmak zor olmadı. Zaten arkanızda Fed gibi bir spekülatör varsa işlerin kolay olması gerekir. Borsa endeksleri, emtia fiyatları, riskli piyasalar büyük yükselişler yaşadı. Piyasalar Temmuz-Ağustos döneminde biraz zorlanınca, devreye Bernanke girdi. 27 Ağustos tarihindeki meşhur Jackson Hole konuşmasında yeni tahvil alım programının sinyalini verdi. Bir yerlerden bir açıklama gelmeden rahat etmeyen duyuru bağımlısı piyasa, bu haberle coştu. Bugün rakamlar son iki yılın zirvelerinde dolaşıyor. Kritik soru; ekonomik beklentiler böylesine yükselmişken piyasalardaki iyimser hava sürer mi?
Yeni yıl öncesinde gözüme çarpan noktaları sizlerle paylaşmak istiyorum.
1)Küresel ekonominin lokomotifi olarak kabul edilen Çin'in Shanghai Endeksi'ndeki düşüş devam ediyor. Bu haftaki düşüşlerle birlikte, sene başından beri yaşanan kayıp yüzde 16'yı buldu. Shanghai Endeksi bir zamanlar 'öncü gösterge' olduğu kabul edilirdi. Düşüşün nedeni Çin Merkez Bankası'nın faiz artırımlarının fiyatlara girmesi gibi gözüküyor. 2011'de en az üç tane faiz artırımı bekleniyor. Bu durum piyasaların moralini bozabilir.
2)Spekülatörlerin oyun alanı dışında kalan, küresel ticaretin en saf göstergelerinden Baltık Endeksi'nde son iki ayda yaşanan düşüş yüzde 35'i buldu. Hangi nedenle olursa olsun, oldukça çarpıcı bir düşüş. Ticaret çarklarında bir yavaşlama belirtisi olabilir.
3)Aşırı iyimserlik ve toplu düşünce hali rahatsızlık verici boyutlara ulaştı. Çevrenizde piyasalar için temkinli düşünen birisi var mı? Hemen herkes yükselişlerin sürmesini bekliyor. Korku endeksi VIX gibi duyarlılık göstergelerinde iyileşme sürüyor. Bütün analistler ve uzmanlar aynı şekilde düşünüyorsa, hayal kırıklığı da yaşanabilir. Bu nedenle, İMKB ve TL yatırımlarınızı 'hedge' etmenizi öneriyorum. Korunma işlemini VOB kontratları ile yapabilirsiniz. Bunu bir tür sigorta olarak düşünün.
4)Perakende, enerji ve iletişim sektörlerinde iyi kar payı dağıtan güçlü şirketler var. İMKB'de yatırım yapmayı düşünüyorsanız bunları inceleyebilirsiniz.
5) 2010'un ilk yarısını; Yunanistan, Fed tahvil alım programının sona ermesi ve küresel ekonomide ikinci dip tartışmaları ile geçirmiştik. 2011'in ilk altı ayı; İrlanda'da yapılacak seçimler, Portekiz ve İspanya'nın yüksek miktarlı borçlanma ihaleleri ve Haziran'da sona erecek olan Fed tahvil alım programının uzatılıp uzatılmayacağı ile geçecek. Bernanke'nin işi bu kez zor olabilir. Hem Temsilciler Meclisi'ndeki çoğunluğu Cumhuriyetçiler ele geçirdi, hem de yeni Fed üyeleri gevşek para politikasına karşı olan isimlerden oluşuyor.
Haziran'da bizde yapılacak genel seçimler de yatırımcıları yakından ilgilendiriyor. Kısacası, ilginç ve hareketli bir altı ay bizi bekliyor.
Tüm okurlarıma 2011 yılında sağlık ve bol kazanç diliyorum.