2010'da ya yılsonu enflasyonu tutmayacak, ya deflatör

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Daha yılın ilk haftasındayız ve şimdiden 2010 yılının enflasyon hedefine ilişkin rakam çelişkisi ortaya çıktı bile. Türkiye İstatistik Kurumu'nun dün açıkladığı aralık ve 2009'un tümüne ilişkin enflasyon gerçekleşmesinden sonra 2010'un yılsonu ya da deflatör öngörülerinden birinin tutmayacağı anlaşıldı.

2010'da yılsonu TÜFE gerçekleşmesi yüzde 6.5 düzeyinde öngörülüyor. Bu oran, Merkez Bankası'nın ilan ettiği oran. Orta vadeli programda ve 2010 yılı programında ise daha düşük oranlar dile getirilmekte. Ancak biz, Merkez Bankası'nın 10 Aralık'ta açıkladığı yüzde 6.5'lik hedefi esas alacağız. Yılsonu enflasyonunun yüzde 6.5 olarak öngörüldüğü 2010 için deflatör, yani yıllık ortalama enflasyon hedefi ise yüzde 5. İşte dün açıklanan rakamlara dayalı olarak yapılan hesaplamalar gösterdi ki, bu iki hedeften biri tutmayacak. Nasıl böylesine kesin bir yargıya varıyoruz, anlatalım:

TÜFE'de 2009 yılından 2010'a devreden enflasyon stoku yüzde 4 düzeyinde. Yani, bu yıl fiyatlar hiç artmasa ve sabit kalsa bile, 2010 yılındaki ortalama fiyat artışı ya da diğer bir ifadeyle deflatör yüzde 4 olarak gerçekleşecek. Oysa bu yıl fiyat artışının sıfır olması gibi bir hedef elbette söz konusu değil, fiyatların yılsonu itibariyle yüzde 6.5 artacağı öngörülüyor. Yılsonu fiyat artışının yüzde 6.5 düzeyinde gerçekleşmesi sonucunu verecek aylık ortalama artış, yüzde 0.53. Kuşkusuz her ay aynı düzeyde bir artış söz konusu olmayacaktır, ama bizi yılsonunda yüzde 6.5'e götürecek aylık ortalama oran yüzde 0.53'tür.

2010'da fiyatlar her ay yüzde 0.53 artarsa yılsonu TÜFE artışı yüzde 6.5'e ulaşacak, ancak bu durumda deflatör yüzde 5'lik hedefin çok üstüne çıkarak yüzde 7.7'yi bulacak. İşte zaten sorun da burada.

Eğer deflatör yüzde 5'lik hedefte kalırsa, bu kez de yılsonu TÜFE gerçekleşmesi, yüzde 6.5'lik hedefin çok altında gerçekleşecek. Denilebilir ki, "zaten orta vadeli program ve 2010 programında 2010 yılsonu enflasyon öngörüsü yüzde 5'in biraz üstünde, dolayısıyla Merkez Bankası'nın yüzde 6.5'lik hedefinin aşağı yönlü tutmaması çok da sorun değil". Ama bu, Merkez Bankası için sorun. Çünkü Merkez Bankası'nın hesap verme sorumluluğu yüzde 6.5'in artı-eksi iki puan sapma göstermesi durumunda gündeme gelecek. Ve yine biliniyor ki, Merkez Bankası enflasyonun çok hızlı bir şekilde düşmesinden hoşnut değil. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın geçen yılın ilk günlerinde 2009 için dile getirdiği gibi, enflasyonu alttan ıskalamak söz konusu olabiliyor ve bu ekonominin daha da durgunluğa girmesinin bir göstergesini oluşturuyor. Hem yanlış bilinen bir gerçeğe de vurgu yapmakta yarar var. Merkez Bankası'nın temel amacı enflasyonu düşürmek değil, "fiyat istikrarı"nı sağlamak. Dolayısıyla çok hızlı gerileyen ve hedefin altına inen bir enflasyon da Merkez Bankası'nca "makbul" sayılmıyor.

2010'da ekonominin görece canlanması, bunun etkisiyle de geçen yıl durgunluk yüzünden baskı altında kalan fiyatların yeniden artış eğilimine girmesi bekleniyor. Bu gelişmeyle birlikte yılsonu TÜFE artışının yüzde 6.5'in üstüne çıkma olasılığı bulunuyor ve deflatörün de yüzde 8'e doğru hareketlenmesinin sürpriz olarak görülmemesi gerekiyor.

Tüm yazılarını göster