2008 yılının önemli yargı kararları

Zeki GÜNDÜZ VERGİ POLEMİKLERİ zeki.gunduz@dunya.com

Değerli DÜNYA okurları, öncelikle yeni yılınızı kutlar, sağlık ve mutluluklar dilerim.

Bazı kararları sizlerle paylaşayım, hatırlatayım istedim.

Gelecek yazımızda dönem sonuna dönük uyarılarımı sizlerle paylaşacağım.

.Avans kâr dağıtımı hk. YD kararı

Danıştay 4. Daire

E.2007/2364

Tarih: 18.10.2007

Avans kâr payı dağıtımı, kanunda düzenlenmemiş ve Maliye Bakanlığı'na düzenleme yapma yetkisi verilmemiş olduğundan 1 no'lu Kurumlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği'nin avans kâr payı dağıtımı ile ilgili bölümünün yürütmesinin durdurulmasına karar verildi. Davanın esası ile ilgili yargılama devam ediyor.

·Hukuka aykırı olarak tahsil edilen vergiler için idarenin tazminat ödemesi gerektiği

Danıştay 7. Daire

E.2005/5556, K.2007/618

Tarih: 21.02.2007

Vergi idaresince kanuna aykırı olarak yapılan tahakkuk işleminin (ihtirazi kaydın kabul edilmeyerek verginin tahakkuku işlemi) hizmet kusuru olduğu ve idarenin, hukuka aykırı vergilendirme ve tahsil işlemleriyle mükellefe vermiş olduğu maddi zararı karşılaması gerektiği, hukuka aykırı olarak tahsil edilen vergiler dolayısıyla vergi idareleri tarafından mükelleflere ödenecek maddi tazminatın miktarının ise hukuka aykırı olarak tahsil edilen verginin devlet Hazine'sinde kaldığı süre için, gecikme faizi oranına göre hesaplanacak miktar kadar olması gerektiği hakkında.

·Alacaktan vazgeçilmesi hakkında

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu

E.2007/20, K.2007/211

Tarih: 15.06.2007

1998 yılında alacak kaydedilen ve tahsil edilemeyen alacaktan, tarafların karşılıklı olarak açtıkları davadan feragatleri üzerine, mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiğinden, 2002 yılı sonunda tahsil edilememesi nedeniyle zarar yazılmasında kanuna aykırılık bulunmamaktadır.

·2003 yılına ilişkin fon payı

Anayasa Mahkemesi'nin 20.03.2008 tarihli ve E.2004/94, K.2008/83 sayılı kararı ile 4843 sayılı kanun ile getirilen "2003 vergilendirme dönemine ilişkin 01.01.2004 tarihinden itibaren sonra verilecek yıllık beyannameler üzerinden hesaplanan gelir vergisi ve kurumlar vergisi tutarı üzerinden ayrıca fon payı hesaplanmaması, bu kazanç ve iratlara ilişkin olarak vergilendirme dönemi içinde ödenen fon paylarının da mahsup ve iadeye konu olmaması" hükmü iptal edilmiştir.

Anayasa Mahkemesi'nin "bu kazanç ve iratlara ilişkin olarak vergilendirme dönemi içinde ödenen fon payları mahsup ve iadeye konu olmaz" hükmünü iptal etmesi üzerine, başkanlığınızca 25.09.2008 tarihli ve 13 nolu KVK sirküleri ve 06.11.2008 tarihli ve 2008/1 sayılı iç genelgesi yayımlanarak, dönem içinde ödenen ve gider olarak yazılamayan fon paylarının mahsup ve iadeye konu olabileceği düzenlemiştir.

·Serbest bölgeye ihraç kayıtlı teslimlerde ÖTV / vergi mahkemesi yürütmenin durdurulması kararı

Bu zamana kadar, serbest bölgelere yapılan mal teslimlerinde ÖTV için ihracat istisnası (md. 5) uygulanıp uygulanmayacağı tartışmalı idi. Maliye'nin görüsü ise, ÖTV 5. maddesinde "serbest bölgeler" belirtilmediği için, serbest bölgeye yapılan teslimlerde ihracat istisnasının uygulanmayacağı yönünde idi. En son 14 no'lu ÖTV genel tebliği ile sadece "ihraç kayıtlı satışlarda serbest bölgeye teslim edilen mallar" için istisnanın uygulanacağı, doğrudan teslimlerde ise istisnadan yararlanamayacağı ifade edilmişti.

YD kararında, mahkeme başka bir açıdan istisnaya yaklaşmış. ÖTV Kanunu'nun "diğer istisnalar" başlıklı 7/7. maddesinde "4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun transit, gümrük antrepo, dahilde isleme, gümrük kontrolü altında isleme rejimlerine tabi tutulanlar ile serbest bölgeler ve geçici depolama yerleri hükümlerinin uygulandığı mallar" vergiden istisnadır, ifadesi mevcuttur.

Mahkeme, her ne kadar 5. maddede yurtdışı kavramı belirtilirken serbest bölgelerden bahsedilmemişse de, aynı yasanın 7/7. maddesinde serbest bölge hükümlerinin uygulandığı malların da vergiden istisna sayılacağı, dolayısıyla serbest bölgeye ihraç edilen mallara istinaden tecil edilen ÖTV'nin terkin edilmesi gerekmektedir, yönünde bir karar vererek, idari işlemin yürütmesini durdurmuştur.

Daha önce konu hep 5. madde kapsamında değerlendirilmişti.

·Serbest bölge incelemeleri - örtülü kazanç dağıtımı konusunda emsal araştırması

Danıştay'ın her iki dairesi de, önceleri, örtülü kazançtan söz edebilmek için emsal araştırması yapılması gerektiği ve seçilecek emsalin niteliklerinin de incelenen şirket ile benzer nitelikte olması gerektiği yönünde kararlar verirken; son dönemlerde Danıştay 3. Dairesi inceleme sırasında aynı emtianın yurtdışından serbest bölgeye veya serbest bölgeden yurt içindeki şirkete intikal bedelleri üzerinden yapılan karşılaştırmanın yeterli olduğuna ve ayrı bir emsal araştırması yapılmasına gerek bulunmadığına ilişkin kararlar vermiştir. Israr kararı verilen hallerde konunun DVDD kararı çerçevesinde çözüme bağlanacağı beklentisindeyiz.

·Ana şirkete, satış hasılatı üzerinden ödenen hizmet bedeli şeklindeki bedellerin (hizmet konuları ayrıştırılamıyorsa) tamamının gayri maddi hak (royalti) ödemesi olarak değerlendirilmesi ve gümrük vergisi matrahına dahil olacağına yönelik Danıştay 7. Dairesi kararları.

·Davaların her bir gümrük beyannamesi bazında açılması gerektiğine, adeta hiçbir gerekçe ile birleştirilerek açılamayacağına dair 7. daire kararları.

KDV iadesi helal midir?

İslam Hukuk Profesörü Hayrettin Karaman'in web sitesinden

http://www.hayrettinkaraman.net/sc/00148.htm Soru: Devlete ödenen KDV helal midir? Fazla KDV iadesi almaya çalışmanın hükmü nedir? Cevap: KDV devletin koyduğu bir vergidir. Bu verginin adil ve bu mânada meşru olup olmaması ayrı konudur. KDV iadesi mevzuata uygun olursa alınır, KDV almak için hile yapılırsa kul hakkına tecavüz edilmiş ve haram yenmiş olur.

Tüm yazılarını göster