"Türkiye nüfusunun yüzde 17'si 5-14 yaş grubu, Türkiye nüfusu 72.5 milyon, 5-14 yaş grubunda çocuk sayısı 12.8 milyon ve bu çocukların yüzde 1'i bile sinemaya gidemiyor!"
Üçüncü kez perdelerini açacak olan Ülker Çocuk Sinema Şenliği nedeniyle düzenlenen toplantıda, Yıldız Holding Kurumsal İletişim Genel Müdürü Zuhal Şeker'in söylediği bu cümle hâlâ kulaklarımda yankılanıyor... Şöyle devam ediyordu Zuhal Hanım:
"2009'da izleyici sayısı 36.1 milyon, çocuk filmleri bileti sayısı ebeveynler de dahil olmak üzere 4.5 milyon..."
72 milyonluk bir ülkede ne kadar düşük, kültür-sanat adına ne kadar ürkütücü rakamlar!
Fida Film Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akdilek'in aynı toplantıda verdiği bilgilere göre Amerika'da 2009 yılında sinemaya giden izleyici sayısı 217.1 milyon, satılan toplam bilet adedi 1.4 milyardı. Nüfusun yüzde 14'ü 2-11 yaş aralığındaydı ve bu kitle sinema izleyicilerinin yüzde 15'ini, toplam bilet satışlarının yüzde 13'ünü oluşturuyordu."
İşte böyle bir ortamda Ülker Çocuk Sinema Şenliği, 17-18 Nisan tarihlerinde, "Astro Boy" adlı filmi ücretsiz olarak izlettirerek 200 bin çocuğa ulaşmayı hedefliyordu... 50 ildeki 158 sinema salonunda gösterilecek animasyon filmi tüm çocuklar, koşulsuz olarak izleyebileceklerdi...
Böylelikle de Akdilek'in belirttiği gibi; Türkiye'de vizyona giren çocuk filmlerinin ortalama bölgesel dağılımında İstanbul, Ankara, İzmir dışında kalan tüm Anadolu'nun izleyici payı yüzde 33 iken, son iki senedir Ülker Çocuk Sinema Şenliği'nde gösterime girenlerle 12 puan artarak yüzde 45'lere ulaşan bu pay, 2010'da daha da yükselebilecekti... Bu rakamlar, yapılan etkinliğin doğru adrese ulaştığını gösteriyordu.
Akdilek'in verdiği bilgilere göre; Türkiye'de bugün 480 sinemada bin 810 salon bulunuyordu. 2000'den 2009'a sinema sayısı yüzde 70, salon sayısı ise yaklaşık üç kat artmıştı. Bu arada, 2000'de 27.3 milyon olan seyirci sayısı, geçen yıl yukarıda da belirttiğim gibi 36.1 milyona ulaşmış, ama 38,2 milyonla zirve yaptığı 2008'in altında kalmıştı...
İşte böyle bir ortamda Ülker, Çocuk Sinema Şenliği ile belki de hiç sinemaya gitmemiş binlerce çocuğu salonda film izlemeye çağırıyordu. Zuhal Şeker, şöyle devam ediyordu:
"Ülker olarak Türkiye'nin her tarafına ulaşan, yaygın, bölgesel veya yerel uygulamaları olan, tüm çocukların eşit olarak yararlanacağı sosyal sorumluluk projelerini desteklemeyi tercih ediyoruz. Çünkü Ülker, her hafta 220 bin noktaya ulaşan, Türkiye'nin en ücra köşelerine dahi gidebilen bir marka. Projelerimizi belirlerken de bu sorumluluğu üzerimizde hissediyoruz. Sinema çocukların hayal gücünü geliştirmeleri için çok önemli bir araç. Bu nedenle 'Ülker Çocuk Sinema Şenliği' projesini tüm Türkiye'ye yaymaya çalışıyoruz. Geride kalan iki yılda toplam 255 bin çocuğun hayallerini geliştirmeye katkıda bulunduk. Onlarla beraber 80 bin anne-baba da sinemaya geldi. Böylelikle toplam 335 bin kişiye ulaştık."
Her yıl gidilen şehir sayısını artırmaya, daha çok çocuğa ulaşmaya çalıştıklarını vurgulayan Zuhal Şeker, bu sene sinemayı, onların ayaklarına götüreceklerini belirtiyordu. Gezici sinema tırıyla salonu olmayan il, ilçe ve köylerdeki çocukları da sinemayla tanıştırmayı planladıklarını söyleyen Şeker, "Gezici sinema, uygulama açısından oldukça zor bir operasyon. Bu nedenle 50 ile ilave olarak bu yıl Yozgat, Osmaniye, Muş, Tunceli, Erzincan, Bayburt, Ardahan, Adıyaman, Elazığı ve Kars'a ulaşmayı planlarımız arasına aldık. Umuyorum ki gelecek yıllarda bu noktaların sayısını daha da artıracağız" diyordu.
Çocuk Sinema Şenliği toplantısından mutlu ayrıldı çocuklar için, onların zihinsel ve fiziksel gelişimlerine katkı sağlamak için yapılan her projenin yanında olan bu satırların yazarı... Ve 17-18 Nisan'da da filmlerin göstereceği salonlardan geçip çocukların yüzlerini, o mutlu ân'ı mutlaka izlemek arzusunda...