108 bin bakkal ne olacak ?

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Metro Toptancı Market Genel Müdürü Hasan Ziya Ergin'e göre 1998-2008 yılları arasında 50 bin bakkal kapandı. Bakkal sayısı 150 binden 108 bine indi. (Genelde bakkal sayısının daha fazla olduğu tahmin ediliyor.)

Başbakan Sayın R. T. Erdoğan "Eskiden sokak aralarında bakkal dükkanları vardı. Bugün hayatın gerçeği alışveriş merkezleri. Türkiye değişiyor. Gerçekler ortada" dedikten sonra bakkallara tavsiyede bulundu: "Birleşin. Marketlere dönüşün".

1) Bakkal ile marketin fonksiyonları farklıdır. Marketler bakkalın işini yapamaz.

2) Markete otomobil ile gidilir. Büyük ölçüde alışveriş yapılır. Bakkala yürüyerek gidilir. Küçük alışveriş yapılır.

3) Bakkalda müşteri özel, markette geneldir. Bakkal müşterisini, müşteri bakkalı tanır. Markette ilişkiler "anonim"dir.

4) Bakkal müşterileriyle ekonomik ilişki dışında, kişisel olarak sosyal ilişki de kurar. Türk geleneğinde düşük ve az gelirlilerin "veresiye alışveriş" zorunluluğu vardır.

5) Türk tüketicisinin günlük taze ekmek ve gazete alışkanlığı vardır. Bu talebi bakkallar sağlar.

6) Bakkal mahallede yaşayanların gelir durumuna, talebinin özelliğine uygun ürün pazarlar

7) Market modeli, yaygın ve dağınık yerleşim alışkanlığı olan, birbirinden uzak konutlarda yaşayanların çoğunlukta olduğu ülke ve şehirler için oluşan ve gelişen bir modeldir. Bu tür yerleşim bölgelerinde bakkal yaşayamadığından, merkezi bir bölgedeki market toplu alışverişlere imkan verir.

Başka ülkelerde merkezi yerleşim bölgeleri dışında açılan marketler ve süpermarketler Türkiye'de merkezi yerleşim bölgelerinde açıldı. Birbirine yakın olarak alışveriş merkezlerinin kurulmasına izin verildi.

Sonuçta başka ülkelerde görülemeyecek manzaralar ortaya çıktı. Alışveriş merkezi ile bakkal manav yan yana faaliyet gösterir hale geldi.

Varlıklı kesim, büyük alışverişlerini marketlerden ve süpermarketlerden yapmaya başlayınca, bakkallara küçük, alım gücü zayıf müşteriler kaldı.

Varlıklı kesim ancak geçici ihtiyaçları ekmek, gazete için bakkalın kapısını çalar oldu.

Bakkallar zor durumda. Ama bir gerçek var. Acaba bakkalların kapanmasını, market ve süpermarketlerin baskısı ile küçülmesini, çeşitlerinin azalmasını bizim geleneksel mahalle insanı kabul edebilir mi?

Otomobili olmayan, yeterli parası olmayan, marketlere ve süpermarketlere giderek nasıl alım yapabilir?

Bütün bunlar tartışılmadan Sayın R. T. Erdoğan'ın bakkalların ipini çekmesi moralleri bozmuştur.

Türkiye'de 1950 yılından bu yana giderek yaygın hale gelen esnaf odaları var. Bakkalların dernek ve birlikleri var. Ne yazık ki bu kuruluşlar politize oldu. Kendi üyelerinin sorunlarını, çözüm önerilerini kamuoyuna ve Hükümet'e duyuramıyor. Sonuçta bakkallar sahipsiz kalıyor

Tüm yazılarını göster