'Rüzgar' yatırımcıların ilgisini çekiyor

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Borusan Holding ve Alman EnBW’nin ortaklığı olan Borusan EnBW, Avrupa’nın en büyük karasal rüzgâr enerji yatırımlarından biri olacak 346 milyon dolar değerinde 207 MW’lik 5 rüzgâr enerji santrali yatırımı için Vestas ile anlaşma imzaladı.

Borusan EnBW, 2020 yılında yenilenebilir kaynaklara dayalı 2000 MW’lik kurulu güce ulaşmayı hedefl iyor.

2000 MW’lik kurulu güç için tahminen 3.5 milyar dolar yatırım gerekiyor.

Açıklamalara göre 1 MW gücünde rüzgar tribünü için ortalama 1.7 milyon dolar dolayında bir yatırım gerekiyor.

2012 yılı sonunda Türkiye’de rüzgar enerjisi yatırımlarının kapasitesi 2.260 MW idi. İnşa halindekiler ile bugün yatırım kapasitesi 3 bin MW’a ulaşmıştır. Bu durumda özel sektörün rüzgar enerjisine yaklaşık 5-6 milyar dolarlık yatırım harcaması yaptığı söylenebilir.

Rüzgar enerjisinde yakıt masrafı yok ama yatırım yüksek. Ve de daha önemlisi verim rüzgara bağlı. Rüzgar düzenli esmediğinde verim düşebiliyor. 2012 yılı sonunda kurulu 2.260 MW güç ile rüzgar tribünlerinin elektrik üretimine katkısı 5.851 milyon kwh oldu.

1 MW güç başına ortalama elektrik enerjisi üretimi 2.500 bin kwh dolayında. Halbuki ithal kömür ile 1 MW kurulu gücün üretime katkısı nerede ise rüzgarın 3 katı büyüklüğünde. Ortalama 7.250 bin kwh olmuş.

Rüzgar enerjisi yenilenebilir kaynak enerji türünün en öne çıkanlarından. 2012 Yılı sonunda Türkiye’de 2.260 MW kurulu güç var iken, Almanya’da 29 bin, İspanya’da 22 bin, İtalya’da 5 bin MW kurulu güç var.

Tabii ki tek başına rüzgar enerjisi ile ülkenin tüm elektrik ihtiyacını karşılama şansı yok ama, rüzgar enerjisi, rüzgarın estiği dönemlerde, ithalata bağımlı kurulu güçlerin ana sisteme katkısının azaltarak döviz kazandırıcı etki yapıyor.

Şimdilerde Türkiye’de elektrik enerjisi üreten sistemde kurulu güçte rüzgar tribünlerinin payı yüzde 4 dolayında. Toplam elektrik üretimindeki payları ise yüzde 2.5’a yakın.

Çok önemli bir nokta rüzgar enerjisi yatırımlarının devamı ve yapılanların yaşaması ülkenin enerji politikasına, bu tür enerjinin devlet tarafından desteklenmesine bağlı.

Farklı kaynaklardan, farklı yatırım ve üretim maliyeti ile üretilen elektrik sonunda tek bir dağıtım sistemi içinde tüketiciye ulaştırılıyor.

Döviz fiyatına bağımlı olmasına rağmen ithal kömür ve doğalgaz kullanarak üretim yapan tesislerin birim maliyetleri daha düşük olabiliyor. Fakat sonuçta bu tür üretim döviz harcaması gerektiriyor.

İşte bu nedenle rüzgar ve güneş enerjisi, düzenliliklerinin olmamasına, diğerlerinin bütünü ile yerine geçecek özellik taşımamalarına rağmen her ülkede teşvik edilmektedir.

Tüm yazılarını göster