gazze
Gazze'nin temel ekonomik faaliyetleri küçük ölçekli sanayi, tarım ve işçiliktir. Ancak, ekonomi abluka ve devamlı süren çatışmalar ile ekonomik olarak şehir kötü durumdadır. Nüfusunun çoğu Müslüman olan şehirde, çok az Hristiyan azınlık vardır. Gazze halkının yaklaşık %75'i 25 yaşın altındadır ve dünyada mülteci olarak başka bölgelerde yaşayan en yüksek sayıda halka sahip şehirdir.
Gazze'deki insan yerleşim tarihi bu şehri dünyadaki en eski şehirlerden biri yapacak şekilde 5 bin yıla ulaşmaktadır. Kuzey Afrika ve Levant arasındaki Via Maris denilen ticaret rotası üzerinde yer aldığı için tarihinin büyük bir bölümünde Güney Filistin'in değerli bir antreposu ve Kızıldeniz üzerinden gelen Baharat Yolu üzerinde önemli bir mola yeri olarak işlev gördü.
Altı Gün Savaşları'nı takiben, İsrail Gazze Limanı'nı kapattı ve bunun sonucu şehir balıkçılık gelirini kaybetti. Filistin devletinin kullanması için Gazze'de bir liman kurulmasına dönük çabalar oldu ancak bunların önü İsrail'in engellemeleri ile kesildi. Ana tarım ürünleri çilek, narenciye, hurma, zeytin, çiçek ve değişik sebzelerdir. Su kirliliği Gazze çevresindeki çiftliklerde üretimin verimliliğini büyük oranda düşürmüştür.
Şehirdeki küçük ölçekli sanayiler, plastik, inşaat malzemesi imalatı, tekstil, mobilya, seramik, bakırcılık ve halıcılıktır. Oslo Görüşmelerine göre, bir kısım Gazzeli şehrin ayakta kalmasını sağlayan UNRWA ve benzeri uluslararası kuruluşlarda çalıştırılırken, binlerce kişi de değişik hükûmet bakanlıklarında ve güvenlik kuvvetlerinde işbaşı yaptırıldı.
Gazze'de altı tane otel vardır: Palestine, Adam, al-Amal, al-Quds, Cliff ve Marna House. Palestine Oteli hariç hepsi kıyıdadır. Burada ayrıca BM'in bir sahil kulübü vardır. Gazze turistlerin uğrak yerlerinden biri değildir ve otellerde kalan yabancıların çoğu gazeteci, yardım görevlisi, BM ve Kızılhaç çalışanıdır. Al-Quds oteli şehirdeki en güzel otel olarak bilinmektedir ve en eski oteldir.
Birçok Gazzeli, sınır açıkken, İsrail hizmet sektöründe çalışıyordu ancak abluka ile başlayan anlaşmazlık sonucu İsrail'de çalışan Gazzelilerden çok az bir kısmı -İsrail'e geçmelerine izin verilenler- işlerine devam edebildiler.
OXFAM tarafından yayınlanan son bir rapora göre, Gazze'de işsizlik %40'a yaklaşmış durumda ve yakın zamanda %50 doğru ulaşma eğilimindedir. Gazze'deki istihdamın %53'ünü sağlayan özel sektör çökmüş durumdadır, işletmeler iflas etmiş ve 110 bin çalışandan 75 bini işini kaybetmiştir.
2008'de üretim için gerekli malzemenin girişinin yapılamaması ve üretilenin ihraç edilememesi sonucu Gazze'deki sanayi işlemlerinin %95'i ertelenmiştir. Haziran 2005'te 3.900 fabrikada 35 bin kişi çalışırken, Aralık 2007'de açık fabrika sayısı 197, çalıştırdığı işçi sayısı ise 1.700 olmuştu. İnşaat sektörü onbinlerce işsiz ile tamamen felç durumdaydı. Tarım sektörü da büyük zarar görmüş durumda ve 40 bin çalışanın artık hiç geliri yok.
Gazze'nin ekonomik şartları uzun dönemde değişmeyecek gibi gözükmektedir ve birçok gelişim ölçütü düşüş eğilimindedir. Yiyecek fiyatları; mesela buğday unu %34, pirinç %21 ve bebek mama tozu %30 olmak üzere, abluka sırasında artmıştır. Tam anlamıyla fakirlik ölçülerinde yaşayan Gazzeli sayısı keskin bir biçimde artmıştır: 2006 yılında insani yardım ile yaşayan oranı %63 iken, 2008'de bu oran %80 olmuştur. 2007'de hane gelirinin %62'si yiyeceğe harcanmaktadır bu oran 2004'te %37'idi. Son on yıl içinde UNRWA'nin yiyecek yardımından faydalanan aileler on kat artmıştır.