‘Türkiye’yi 'hacker' kafası ilerletir’
Teknoloji ve İnsan Kolejleri Kurucu Ortağı ve CEO’su Dereli, “Türkiye’de insanlar girişimci ruhlu, cesur; biz risk almayı, sistemin dışına çıkmayı, alternatif yollar bulmayı severiz. Bu 'hacker' kafasıdır, doğru eğitimle Türkiye'yi çok ileri götürür" dedi.
Abone olEndüstri 4.0 yeni bir devrim, teknoloji ile sanayinin birleşme noktası, bütün fiziksel dünyanın teknoloji ile buluşması olarak tanımlanıyor. Bu, teknolojinin non-lineer, doğrusal olmayan bir şekilde, çok hızlı ilerlediği bir dönemi ifade ediyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu, başkanı olan Profesör Klaus Schwab, bu dönem için şu ifadeyi kullanıyor: “New capitalism is the talentism.” Bu cümle, artık ülkelerin gelişmesinde ana belirleyicinin ‘insan kaynağı ve yetenek’ olduğu anlamına geliyor. Yani denklem yeniden kuruluyor. İşte bu yeni denklemde ülkeler pozisyon alıyor, örneğin Çin ve Hindistan’ın Endüstri 4.0’da rekabet güçlerini kaybedecekleri öngörülüyor. Çünkü artık ucuz insan kaynağı ile bir şeyler yapmanın imkânı yok artık, işler otomasyona dönüyor. Daha az kalifiye insan gücünün yerine, özel becerilere sahip insan gücü ihtiyacı artıyor. Peki, soru şu: Bu değişen paradigma içinde var olacak insanları nasıl yetiştireceğiz? Bu değişim eğitime geldi mi gelmedi mi? Türkiye, değişimi yakalayabilecek mi? Türkiye, Endüstri 4.0’ı konuşmanın ötesine geçebilecek mi? Aksiyon alabilecek mi? Bunun için ne yapması gerekiyor? Tüm bu soruları Türkiye Endeavor kurucularından, Teknoloji ve İnsan Kolejlerinin (TİNK) Kurucu Ortağı ve CEO’su Zeynep Dereli ile konuştuk.
Kutunun dışına çıkın
Eğitime sadece Türkiye bazında değil dünya bazında bakmak gerektiğinin altını çizen Dereli, “Artık konuşmaktan çıkıp aksiyona geçmek gerekiyor. Teknolojiyi eğitim sektörüne entegre ederek nasıl daha verimli sonuçlar alabiliriz, bunu düşünmemiz gerekiyor. Şu anın fotoğrafını doğru görmek lazım ama dünya nereye gidiyor asıl bunu görmemiz gerekiyor. Herkes bugünü konuşuyor. Bugünü konuşmayalım. Bundan 20 sene sonrasını konuşalım, çünkü buna göre insan kaynağı yetiştirmemiz gerekiyor” ifadesini kullanıyor.
Yeni dünyada akıllı, hızlı davranmak gerektiğinin altını çizen Dereli, “Türkiye bugüne kadar diğer devrimleri kaçırdı. Fakat Endüstri 4.0 için hala fırsat var. Kimse çözmüş değil, herkes buna kafa yoruyor. Endüstri 4.0 fırsatını yakalamak için sistemin dışında, kutunun dışında düşünecek bireyler yetiştirmemiz gerekiyor. Fakat şanslıyız. Türkiye’de insanlar girişimci ruhlu, cesur; biz risk almayı, sistemin dışına çıkmayı, alternatif yollar bulmayı severiz. Türkler, Almanya’ya ilk gittiğinde buz kalıbından para yapıp makinelerden istedikleri şeyleri alıyorlardı. Çünkü kutunun dışında düşünüyoruz. Aslında bu düşünce şekli sistemin ileriye gitmesini sağlıyor. Bu, ‘hacker’ kafasıdır. Bu ‘hacker’ kafası, doğru eğitimle Türkiye’yi çok ileriye götürür. Bunu sistemik olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Çünkü hayat ‘paylaşım’ üzerinden akıyor. Her şey, açık kaynak (open source) dediğimiz ‘kafa’ üzerinden gidiyor. İnsanların kendilerini ‘yeniden’ öğrenebilir hale getirmeleri gerekiyor. Hepimizin en basit seviyede kodlama öğrenmesi gerekiyor. Bunları en iyi mesleki eğitime daha fazla önem vererek yapabiliriz” diyor.
Türkiye’de her sektörden sanayicinin teknik eleman bulma konusunda sıkıntı yaşadığını anlatan Dereli, “Son 10 yılda kurulan büyük şirketlerin kurucularına bakarsanız hiçbirinin üniversite mezunu olmadığını görürsünüz. Facebook, Snapchat böyle. Üniversite eğitimi önemli ama bundan sonra kendi alanlarında gelişmeleri gerekiyor. Türkiye’nin yarışa devam etmesi, orta gelir tuzağından çıkması için katma-değer yaratan işlere girmesi gerekiyor. Bunun için insan gücümüzü buna uygun olarak yetiştirmeliyiz. Fakat şu var: Meslekler değil, uzmanlıklar üzerine gitmemiz gerekiyor” ifadesini kullanıyor.
Drone kullanmak ne demek, asıl soru şu: ‘Yazılımı kim yapıyor?
Gelecekte mesleki anlamda ‘uygulamanın’ çok daha önemli hale geleceğini belirten Teknoloji ve İnsan Kolejleri Kurucu Ortağı ve CEO’su Zeynep Dereli şöyle konuşuyor: “Amerika’da artık yuvalarda ‘uygulama’ yaptırıyorlar. Gelecekte tam zamanlı işler kalmayacak. İnsanların uzmanlıklarını, zamanlarını satması gerekecek. Herkesin, bundan sonraki dünyada kendisini ifade edip, kabiliyetini anlatıp talep toplaması ve bunu yönetmesi gerekiyor. Bir yerde çalışsanız bile girişimcilik ruhu gerekiyor. Bundan sonraki meslek ihtiyaçları neler olacak? Mesela dronelar… Drone pazarı 2020 senesine kadar dünya genelinde 127 milyar dolara ulaşacak. Peki, Türkiye’de drone konusunda çalışabilecek insan gücü konusunda ne yapıyor? Asıl soru, ‘Drone yazılımı kim yapıyor?’ Drone kullanmak ne demek? Zaten dronelar kendisi gidecek. Kurye diye bir şey olmayacak. Bunları pazarlama sistemlerine, dağıtım ağlarına nasıl katarız bunu çalışmalıyız. Bunun için çok daha ilerisine bakmak gerekiyor.”
Teknoloji korkulacak bir şey değil
Değişim, artık geldi’ şeklinde konuşan Dereli, “Değişim, hayatımızın bir parçası, bunu kabul edip bununla birlikte neler yapacağız buna bakmamız gerekiyor. Teknoloji ile insanı buluşturmak gerekiyor. Türkler, teknolojiden çekiniyor. Teknoloji dünyasını saçları dik, inanılmaz zeki, sadece asosyal tiplerinin olduğu bir yer sanıyoruz. Öyle değil. İnternete girildiğinde; çocuk- teknoloji ve eğitim kelimelerini yan yana yazıldığında; sadece negatif içerikli haberlerle karşılaşırsınız: ‘Çocuğunuzu teknolojiden nasıl korursunuz?’ Teknoloji korkulacak bir şey değil. Buna alışmamız gerekiyor. Örneğin yapay zeka yazılımı yapıyor olmanıza gerek yok; önemli olan yapay zekayı kendi üretim hattınıza, girişiminize nasıl katabilirsiniz; önemli olan bunu bilmeniz” şeklinde konuşuyor.
TİNK’lerde siber güvenlikçi ve veri analisti yetiştirecek
Türkiye’nin mesleki eğitimdeki açığı kapatması için özel sektörün elini taşın altında koyması gerektiğini vurgulayan Dereli, “MEB’in OSB’ler dışındaki özel meslek liseleri için çıkarttığı öğrenci başına ihtiyaç ayırt etmeksizin verdiği teşvik var. Meslek liselerinde çok sayıda öğrenci var, bu öğrenciler güzel şeyler yapıyorlar ama burada en önemli paydaşlardan bir tanesi sanayinin işin içine girmesi gerekiyor. Özel sektörün işin içinde olması ise sanayinin işini kolaylaştırıyor. O yüzden kamu bu tarafı destekliyor. Biz de Teknoloji ve İnsan Kolejleri (TİNK) ile bilişime odaklı bir sistem kurduk. Bu projeye üç milyon dolardan fazla bir yatırımla başladık. Teknolojiyi müfredatımıza entegre ettik. Sadece bilişim teknolojileri yapacağız. Yazılımcı, donanımcı, siber güvenlikçi ve veri analisti uzmanları yetiştireceğiz. İlk şubemiz İstanbul Sancaktepe’de, Ankara’da Batışehir’de bu yıl açılacak. Okulları kurumsal yönetim anlayışıyla şehirlere taşımak, zincir haline getirmek istiyoruz. Şehirlerin sanayicisi ile buluşturmak istiyoruz. Hepsini kendimiz yöneteceğiz. Okullarımız 70 derslikli, büyük okular olacak. Öğrencilerimize teknolojinin lisanı İngilizce öğreteceğiz. Ayrıca 30 lisan arasından dil seçme seçenekleri var” diye konuştu. Dereli, “Biz TEOG’da yüksek puan alan alan öğrencileri değil, 21. Yüzyıl kabiliyetlerine yatkın olan, bu konuya ilgi duyan öğrencilere yöneleceğiz” ifadesini kullanıyor.
Zeynep Dereli kimdir?
Türkiye Endeavor’ın kurucularından. Daha önce Atlantik Konseyi Karedeniz Enerji ve Ekonomik Forumunun direktörlüğünü üstlendi. Kariyerinin başlangıcında Londra’da Shell Trading and Shipping firmasında risk analizi, araştırma ve mevzuat uyum takımlarında yer aldı. Shell Türkiye’de finansal analizci ve tedarik analizcisi olarak çalıştı. İstanbul’daki Dundas&Unlu Menkul Kıymetler’ de Birleşme ve Satın Alma bölümünde çalıştı. Londra’daki SOAS Üniversitesi’nde Kalkınma Ekonomileri alanında yüksek lisans yaptı, Princeton Üniversitesi’nde Orta Doğu Araştırmaları Sertifikasıyla mezun oldu. Amerikan Türk Konseyince 2012’de Genç Liderler arasında anıldı.