Kuyumcular için ‘susuz yaz’
Küreselde ekonomik sıkıntılar içeride ise siyasi belirsizlikler nedeniyle bu yıl ralli yapan altın fiyatları kuyumcuları güldürmedi. Özellikle düğün sezonunun ramazan ayı performansı sektörde iş hacminin yüzde 20 daraldığı belirtiliyor
Abone olMERVE YİĞİTCAN
İSTANBUL - İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Norayr İşler, bir yanda siyasi ve ekonomik belirsizliklerin yaşanması diğer yanda altın fiyatlarının ralli yapması nedeniyle bu yılın kuyumcular için ‘kayıp bir yıl’ olduğunu dile getirdi. DÜNYA’ya konuşan Norayr İşler, kuyumculuk sektörüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Sektör olarak hem iç pazara hem de dış pazara üretim yaptıklarına dikkati çeken Norayr İşler, bu nedenle altın fiyatlarının ve döviz kurunun dengeleri bozacak şekilde dip ve tavan hareketleri yapmasını arzu etmediklerini dile getirdi. “İstikrar, her şeyin ilacıdır” diyen Norayr İşler’e göre, normalin üstünde seyreden dalgalı seyir, iş hacmini düşürdüğü gibi, yurtdışından alınan siparişlerin teslim süresini de geciktiriyor; bu da yeni siparişlerin alınmasını erteliyor.
Girişimci önünü göremiyor
Düğün sezonu da bu yıl kuyumcular için hiç iyi geçmemiş. İKO Başkanı İşler, sektörde işlerin hızlandığı ve hacim kazandığı yaz-düğün sezonunun, beklentilerin çok altında bir performansla geçtiğini söyledi. Norayr İşler,şöyle devam etti: “2015 kuyumcular için kayıp bir yıl oldu. Yaz döneminin ramazan ayına denk gelmesi ve koalisyon çalışmaları nedeniyle oluşan siyasi belirsizlikler, işlerimizi oldukça olumsuz etkiledi. Girişimciler olarak yurtdışı yatırım piyasalarındaki dalgalanma ve iç piyasadaki belirsizlikler nedeniyle önümüzü görmekte zorlanıyoruz. Gelecekle ilgili plan yapmakta güçlük çekiyoruz.” Altın fiyatlarını da değerlendiren Norayr İşler, altının geldiği seviyelerin çok yüksek olduğunu ifade etti. Altının yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ olarak görüldüğünü, ancak son zamanlarda, bu özelliğini yitirmeye başladığı yönünde görüşlerin dile getirildiğinin altını çizen Norayr İşler, “Altın 100 TL’lerin üzerinde seyreden fiyatlarıyla ‘ güvenli liman’ olduğunu bir kez daha göstermiştir” dedi.
Taksit sınırlaması tuz biber ekti
Nişantaşı Mücevher Genel Koordinatörü Ali Rıza Haliç de, Norayr İşler gibi bu yılın kuyumculuk sektörü için oldukça zorlu geçtiğini söyledi. Fiyatlardaki oynaklığa dikkat çeken Ali Rıza Haliç, vatandaşın altına ayırdığı bütçeleri kıstığını, bu durumun da altın satışlarına olumsuz yansıdığını dile getirdi: “Yatırım için 60 gram altın almayı planlayan vatandaş, 40 gram almak zorunda kalıyor. Ya da çeyrek altın almayı düşünenler, gram altın almak için fikir değiştiriyor. Piyasada iş hacmi yüzde 20 civarında daralmış durumda. Altın alışverişindeki taksit sınırlaması da bu olumsuz ortamı daha da kötüleştirebiliyor. Aslında taksit sınırlaması daha çok mücevher satışlarını olumsuz etkilemiş durumda. Eğer BDDK, buradaki taksit sınırlamasını 9’a çıkarırsa, rahat nefes alırız.”
Darphane’nin üretimi de yüzde 35 düştü
24 ayar gram altının fiyatının 1 yıllık süre zarfında yaklaşık 25 lira kadar yükseldiği görüldü. 31 Ekim 2014’te 83,5 lira olan gram altın, 7 Eylül’de 108,9 liraya kadar çıktı. Şu anda da 108 lira civarında seyrediyor. Sektörde yaşanan sıkıntıyı Darphane’nin Cumhuriyet altını üretim miktarlarında da görmek mümkün. Öyle ki, geçen yılın ilk 8 ayında yaklaşık 10 milyon adet Cumhuriyet altını basan Darphane, bu yılın aynı döneminde yaklaşık 6,4 milyon adet bastı. Üretim adet bazında yaklaşık yüzde 35 düşmüş durumda.
‘Kuyumcuların, fiyat yükseldiği için altın almadığı iddiaları doğru değil’
Sokakta, altın fiyatları dip yaptığında kuyumcuların satış, tavan yaptığında ise alış yapmadığına ilişkin söylentiler yıllardır konuşuluyor. Bu konuya da açıklık getirmesini istediğimiz Norayr İşler, iddiaların kesinlikle genel bir doğru olmadığını belirterek, şöyle konuştu: “Mesleğimizin önemli bir kesimini oluşturan sarraflar ve perakende mağazaları, ürün portföylerinde Darphane tarafından üretilen ziynet ve sikke tabir edilen altınlara ve rafinerilerimiz tarafından geliştirilen gram altınlara yer veriyor. Bu meslektaşlarımız da diğer meslek mensupları gibi ticaret yapıyor. Bu nedenle, altın yükseldiğinde vatandaştan alım yapmamak ya da düştüğünde satmamak gibi bir yola girmeleri düşünülemez. Böyle bir algı ya da hareket, ticarete de yaptığı işe de aykırıdır. Böyle bir algının nasıl oluştuğunu bilmeyiz. Sarrafın da perakendecinin işi de almak ve satmaktır. Altın yükseldi, o zaman satmıyorum, ya da düştü o zaman almıyorum diyemez. Bu algı, doğru olsaydı Kapalıçarşı’da sadece altın ticaretiyle uğraşan sarrafiye dükkanları ve tezgahlarında yatırım altınlarına yer veren mağazalarımız, şu anda kapalı olurdu.”