AB 'aflatoksinli' dedi, fındık ihracatçısı yeniden test istedi
Avrupa Birliği’nin aflatoksin bulunduğu gerekçesiyle iade ettiği fındığın doğrudan imhaya gönderildiğini söyleyen Ali Haydar Gören, aslında ürünlerde aflatoksin bulunmadığını ve yeniden tahlil talep ettiklerini belirtti.
Abone olTAYLAN BÜYÜKŞAHİN – İSTANBUL
Türkiye’nin genel ihracatında son aylarda yaşanan düşüşün aksine, ihracatını artırmayı başaran nadir sektörlerden birisi olan fındık sektörü, ürünlerine eksik test yapılması nedeniyle sıkıntı yaşıyor. DÜNYA’ya özel açıklamalar yapan İstanbul Fındık ve Mamülleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Gören, dünya standartlarının üzerinde ekip ve ekipmana sahip olduklarını ve yüksek standartlarda üretim yaptıklarını söyledi. Buna rağmen Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’den yapılan fındık ihracatına afl atoksin kontrolü getirdiğini ifade eden Gören, Türkiye dışında başka bir ülkeye bu kontrolün yapılmadığını kaydetti. Gören, “Büyük alıcılar zaten gelip kendisi kontrol yapıyor. Üretim esnasında bu kontrolleri de yapıyoruz. İhracat aşamasında nihai paketlemede ben bu kontrolü yapıyorum ayrıca. Gürcistan’dan mesela Almanya’ya fındık ihracatı yapılırken bu kontroller yapılmıyor. İnanın, oradaki tesisler bizden 70 yıl öncesinin teknolojisini taşıyor. Gürcistan’da afl atoksin olmaması mümkün değil. Snack olarak yemek imkansızdır Gürcü fındığını. Ama onlara kontrol yok, bize var” dedi.
‘Biz kontrolleri 3 kez yapıyoruz’
Gören, sözlerine şöyle devam etti: “Bir TIR malın ihraç edilebilmesi için biz bu kontrolleri 3 kez yapıyoruz. Bizden belge talep ediyorsunuz, tamam sıkıntı yok. Ama malı ihraç ederken bağlı olduğum İl Tarım Müdürlüğü'ne telefon açıyorum. Oradan ekipler geliyor, tesislerimden ihraç edeceğim mallardan numune alıyor. O numune 3 parti halinde gidiyor. 1 tane asil, 2 tane şahit numune. Gidiyor Tarım Bakanlığı’nın akredite laboratuvarlarına ve orada analize tabi tutuluyor. Analiz sonucunda afl atoksin yoksa ihracata izin veriliyor. Bir de, fındık homojen bir karışım değildir. 20 milyon tane fındık var içerisinde. 20 milyon fındıktan bir tanesinin içinde o toksit madde oluştuğu anda o parti tamamen iptal ediliyor. O anda havadan veya temastan afl atoksin bulaşabiliyor.”
Şahit numuneler da tahlil edilmeli
Türkiye’den temiz belgeler alınmasına rağmen AB kapısına gidildiğinde o belgelerin geçerli olmadığını aktaran Gören, “Orada kontrolde geçemezse mal geri gönderiliyor. Türkiye’ye geri gelen mal da, ya yağlığa gönderiliyor, ya da imha ediliyor. Yağlığa ayırmak demek, bunun maddi değerinin onda birine satacaksın demek. 3 numune alınmıştı, şahit numunenin başka bir akredite laboratuvarda tahlil edilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Bu sıkıntının son 5-6 ayda daha yoğun yaşandığını kaydeden Gören, “Bir parti mal 300 bin dolar tutuyor. Sen diyorsun ki bunu çöpe at” dedi.
'Üretimi artırırken pazarlama da yapılmalı'
Modern tarım ve verimlilik konusunda daha fazla çalışılması gerektiğini ifade eden Ali Haydar Gören, “Üretiminizi artırırken, pazarlamanızı da yapacaksınız. Tüm gelişmiş ülkelerin tarım politikası bu. 2013 yılında 750 bin ton ürün vardı. Geçtiğimiz yıl ise 450-500 bin civarı ürün gelince sıkıntı oldu. Bu sene rekolte 700 bin ton olacak. 700 bin hektarda, dekar başına 100 kilo alırsan normaldir. Şimdi Avrupa, Azerbaycan, Gürcistan 200-250 kiloya çıkıyorsa, ben 150 kiloya çıkarsam sadece Türkiye’nin üretimi otomatik olarak 1 milyon tona çıkacak. Zaten dünyanın tüketimi yıllık 850-900 bin ton civarında. Fındıkta biz iyiye doğru gidiyoruz. Fındık Tanıtım Grubu verim konusunda köylülerle işbirliği yapıyor” dedi.
'Fiyat üzerinden konuşmak doğru değil'
Rekoltenin bu yıl geçen yıla göre iyi olduğu için 20 liradan 14-15 liraya gerilediğini söyleyen Gören, “Sezonda bu fi yatlar daha da gerileyecek. Sonra STK’lar, ziraat odaları, köylüler ayaklanacaklar. Fiyat üzerinden konuşmak doğru değil. Fiyat yüksekti tamam. Ama ondan sonraki yıl ürün fazlaysa nereye satacağım bu ürünü ben? Dünya tüketiminin potansiyeli belli, 850-900 bin ton. Üretim 1 milyon tonu bulursa bu stok yine Türkiye’nin üzerine kalacak. O zaman stok müessesesi neresi olacak? Devlet halkın yanında dursun ancak, ani girişler bizi yıkar” diye konuştu.